Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Kağıdın efendisi' patentiyle dünyaya açılmak istiyor

Eskişehir'de, hobi olarak başlayıp 'kağıdın efendisi' adıyla patent başvurusunda bulunduğu teknikle atık kağıtları takı, tespih ve süs eşyalarına dönüştüren emekli astsubay Kart, ilgi gösterilen metodunu ve ürünlerini tanıtmak için çaba sarf ediyor. - Anadolu Ajansı

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-10-06 14:11:20

'Kağıdın efendisi' patentiyle dünyaya açılmak istiyor

Eskişehir'de, kendi geliştirdiği metotla atık kağıtları takı ve süs eşyalarına dönüştüren emekli astsubay Ali Rıza Kart, ilgi gören tekniğini ve ürünlerini dünyaya tanıtmak için çabalıyor.

Atık kağıtlardan kendine özgü teknikle bir eşi bulunmayan takı, tespih ve süs eşyaları yapan iki çocuk babası 51 yaşındaki Kart, 18 yıl önce keşfettiği teknikle ürettiği 50 bine yakın kolyeyi kişiye özel anlayışıyla katıldığı festivallerde tanıtıyor.

"Sevda ve sabır işi" diye nitelendirdiği takı, tespih ve süs eşyalarını üretmek için kimi zaman bir hafta kimi zaman ise aylarca uğraş veren Ali Rıza Kart, keşfedip "kağıdın efendisi" adıyla patent başvurusunda bulunduğu bu tekniği Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle yurt ve dünya çapındaki festival ve organizasyonlara katılıp tanıtmak istiyor.

AA muhabirine 18 yıl önce elindeki kağıt parçalarıyla "acemice" oynarken keşfettiği tekniğin hikayesini anlatan Kart, atık kağıtları değerlendirebileceğini düşünerek çeşitli objeler yapmaya başladığını söyledi.

Kart, yaklaşık 10 yıl önce de kağıttan tespih ürettiğini dile getirerek, "Eserlerimin hiçbiri torna ya da makineye girmez. Her birini tek tek ellerimde işlerim. Bu tanelerle günlerce evlat gibi ilgilenirim. Yoksa istediğiniz o kalibreye asla ulaşamıyorsunuz." ifadesini kullandı.

Çocuklarına miras bırakacağı tespihe, söylemek istediklerini yazdığını dile getiren Kart, "Tespihin her bir tanesinde bir öğüt var. Bir kronolojik sırayla dizdim. Numaralandırmayı çözmeleri gerekiyor. İmamede izlenecek yol, küçük tanelerde numaralandırmanın şifreleri bulunuyor. O sırra vakıf olduklarında define bulmuş gibi olacak iki kızım. Aslında her öğüdün bir define olduğunun bilincine varmalarını istiyorum." diye konuştu.

"Dünyaya Türkiye'den yayılmasını istiyorum"

Kart, ortaya çıkardığı tekniğin dünyada kimsenin yapmadığını fark ettikten sonra patent müracaatında bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) müracaat ettiğinizde bu konu araştırılıyor. Bunun bir temsilcisinin olmadığını fark ettik. Türkiye ve memleketim adına bu patenti alırsam mutlu olacağım. Sanat şüphesiz ki insanlar içindir. İnsanlar çok kıymetlidir. Yaptıklarım ve tekniğim medya aracılığıyla duyulunca İngiltere'den bir üniversite hocası geldi, beni ülkesine davet etti. 'Bu sanatı İngiltere'den dünyaya yayalım.' teklifinde bulundu ama ben reddettim. Memleketimin insanı dururken neden gidip bir İngiliz'e öğreteyim."

Tekniğinin geliştirilmeye, projelendirmeye, desteklenmeye muhtaç olduğunu aktaran Ali Rıza Kart, şunları kaydetti:

"Geliştirilir, desteklenir, eğitilirse bu teknik dünyada sansasyonel bir sanat dalı haline gelecektir. Ülkeme has bir sanat olmasını istiyorum. Bundan yüz yıl sonra geleneksel bir sanat olacaksa eğer Türk geleneksel sanatları adı altında anılsın isterim. Kağıttan yaptığım tespihimi masaya koyduğumda, bir tespih üstadının bunu saatlerce incelediğini biliyorum. 'Bu nasıl bir kağıt, bunu nasıl yaparız?' gibi diyaloglarla karşılaşıyorum. İnsanların eserlerime teveccühünü gördüğüm için bu tekniğin dünyaya Türkiye'den yayılmasını istiyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle yurt ve dünya çapındaki festival ve organizasyonlara katılıp bunu tanıtmak istiyorum."

Kart, sanatını tanıtmak ve öğretmek için belediyeler ve çeşitli kurumların eğitim etkinlikleri, festivaller gibi birçok organizasyonlarda yer aldığını belirterek, "CNR Expo Center İstanbul Bijuteri Fuarı, Tesettür Fuarı, Antalya'daki Yorex Yöresel Ürünler Fuarı'na katıldım. Afyon Kocatepe ve Uludağ üniversitelerinde de davet üzerine eğitimler verdim." diye konuştu.

Haber Ara