Dolar

34,8672

Euro

36,6537

Altın

3.023,11

Bist

10.051,34

Hayal ürünü değil gerçek Harem

Harem müessesesi bazı kesimlerce istismar edilse de tarihi süreç içerisinde dış kaynaklar da dahil bu kurumun önemli bir rol oynadığına vurgu yapıyor

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-16 09:16:45

Hayal ürünü değil gerçek Harem

Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli kurumları arasında yer alan Harem günümüze kadar tartışma konusu olmuştur. Dış kaynaklar bu müessesenin bilim ve kültürel anlamda önemine vurgu yaparken ardniyetli kesimler ise bu kuruma dair eleştirel bakış açısına sahip.Peki gerçekte Harem nedir kısaca göz atmak faydalı olacaktır...

Harem, özellikle Osmanlı Tarihi içinde en fazla magazinel olarak ele alınan ve hiç kuşkusuz en fazla çarpıtılan konu olagelmiştir. Zira hayal ürünü anlatımlarda sarayın bu bölümü, tamamen Padişah'ın zevkine göre tanzim edilmiş ve Padişahların önüne gelen kadınla yatıp kalktıkları ve bir anlamda sürekli eğlencelerin rakkaselerin ve zevk-ü sefanın egemen olduğu bir sefahathane gibi gösterilmiştir.

Ne anlama geliyor?

Harem Kelimesi Haram Kelimesi'nden Gelir. Bu fantaziyelerin ortaya çıkmasının en önemli sebebi, şüphesiz müsteşrik, oryantalist ya da şarkiyatçı dediğimiz Avrupalı sözde Doğu Dünyası uzmanlarının, o kendi arzularını yansıtan hayal gücüdür. Zira İslâm hukukuna göre en fazla 4 kadınla evlenebilen Padişahlar, sanki tüm cariyelerle de birlikte olabilirmiş gibi bir algı yaratılmıştır ki, bu durum zinhar gerçeği yansıtmamaktadır.

Cariye kavramı

Cariye, hizmetçi statüsündeki kadınlardır. Zaman zaman savaş esiri olarak da saraya hizmetçi olarak getirilen cariyeler, çoğunlukla gündüz işlerini yaptıktan sonra gece evlerine gitmişler, haremde kalmak zorunda kalmamışlardır.
Dahası, zaman zaman padişahlar, bu cariyeler içinden bazılarına nikâh kıyarak onları da eşi hâline getirebilmiştir. Burada her ne kadar istifraç hakkı denilen bir hak bulunsa ve padişah bu hakla bir cariyeyle birlikte olsa bile, bu, bir gecelik bir ilişkiden öte anlamlar taşımış ve istifraçla birlikte olunan cariyelerin de statü bakımından padişah eşleriyle aynı statüde olması, bir anlamda padişahın hanımı sayılması teamülü uygulanmıştır. Ki Osmanlı Padişahlarlarının içinde 3.Murat ve 3.Mehmet dışında böyle bir uygulamaya tevessül eden de olmamıştır.

Kısacası harem, batılların anladığı şekilde bir fantezi mekânı değil, ciddi bir disiplinin olduğu, Valide Sultan'ın (Padişahın annesinin) çekip çevirdiği, dışarıdan hiçkimsenin içeriye giremediği, Padişah kadınlarının ve kızlarının ciddi bir terbiye ve eğitim gördükleri mekanlardır

Haber Ara