Osmanlı Devleti'ni parçalanmanın eşiğine getiren Fetret devri Osmanlı tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini teşkil eder. Yıldırım Bayezid tarafından büyük güçlüklerle kurulan merkezî devletin dağılıp ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya gelindiği bu iç mücadele ve karışıklık dönemi Rumeli topraklarındaki sağlam yerleşme sayesinde atlatılabilmiş, bu dönemde ortaya çıkan meseleler yarım yüzyıl kadar sürmüş, Osmanlı devlet teşkilâtı, saltanat anlayışı ve verâset usulüne tesir edecek önemli gelişmelerin başlıca dayanağını oluşturmuştur.
Oğulları arasında paylaştırıldı
Yıldırım Bayezid'in Ankara Savaşı'nın ardından ölümü ile geride Süleyman, Îsâ, Mûsâ, Mehmed, Mustafa ve Kasım adlı oğulları kalmıştı. Osmanlı Devletini parçalamak isteyen Timur, Ankara Savaşı'nı kazandıktan sonra Anadolu beylerine ait toprakları Osmanlılar'dan alıp eski sahiplerine iade etmiş, geri kalan yerleri de Bayezid'in oğulları arasında paylaştırmıştı
Mücadele süreci
Mehmed Çelebi ise savaştan sonra Amasya ve Sivas yöresine giderek buralara hâkim olmuştu. Böylece Ankara Savaşı'nın ardından Süleyman Çelebi Edirne'de, Îsâ Çelebi Balıkesir ve Bursa'da, Mûsâ Çelebi Îsâ'yı mağlûp ettikten sonra kısa bir süre Bursa'da, Mehmed Çelebi de Amasya'da Timur'a tâbi olarak hükümdar oldular. Bütün şehzadelerin amacı ilk pâyitaht olan Bursa'yı ele geçirmekti. Amasya ve Sivas bölgesine hâkim olan Mehmed Çelebi bir müddet burada sessizce oturduktan sonra kardeşi Îsâ Çelebi'ye başvurarak Anadolu'yu kendi aralarında paylaşmayı teklif etti. Îsâ Çelebi bu teklifi kabul etmeyince iki kardeş Ulubat'ta karşı karşıya geldi.
Ortam müsait hal alınca...
Osmanlı şehzadeleri arasındaki saltanat mücadelelerinden daima faydalanmayı düşünen İmparator Manuel, şehirde çok az kuvvet olduğu için Mûsâ Çelebi'nin İstanbul'u ele geçirmesinden korkuyordu. Bu amaçla, Bursa'da bulunan Mehmed Çelebi'yi Rumeli'ye geçirmek üzere şehre davet etti. Çelebi Mehmed, Gebze Kadısı Fazlullah'ın İstanbul'a giderek imparatorla anlaşmasından sonra İstanbul üzerinden Rumeli'ye geçti ve Çatalca civarında bulunan İnceğiz'de Mûsâ Çelebi ile savaşa girişti (Ekim 1412). Ancak Mûsâ Çelebi emrindeki 7000 yeniçeriyle Mehmed Çelebi kuvvetlerini mağlûp etti. Mehmed Çelebi çok az bir kuvvetle İstanbul'a kaçıp Bizans gemileriyle Anadolu'ya geçti.
Mehmet Çelebi faaliyeti
Mûsâ Çelebi bu başarılarına rağmen çevresine ve devlet adamlarına çok sert davranıyordu. Bu sebeple Rumeli beyleri kendisinden yüz çevirmişlerdi. Mûsâ Çelebi'nin başarısında büyük katkıları olan bu beyler kendilerini emniyette görmeyerek Sırplarla Mûsâ Çelebi aleyhinde anlaştılar. Öte yandan Çelebi Mehmed, Mûsâ'nın başka taraftaki meşguliyetinden faydalanarak tekrar Rumeli'ye geçip onunla savaştıysa da yine başarılı olamadı.
Musa Çelebi'nin hareketi
Mûsâ Çelebi önce Zağra'ya, oradan da Filibe civarındaki Değirmendere'ye çekildi. Nihayet Çelebi Mehmed ile Mûsâ Çelebi kuvvetleri Sofya'nın güneyinde, Samakov kasabası yakınlarındaki Çamurlu sahrasında karşı karşıya geldiler. Yanında bulunan az sayıdaki yeniçerilerle savaşa giren Mûsâ Çelebi büyük bir cesaretle çarpışmasına rağmen kuvvetleri dağıldı ve kendisi de yaralı olarak Eflak'a doğru kaçmak istedi. Ancak onu takip eden Bayezid Paşa, Mihaloğlu Yahşi Bey ve Burak Bey gibi emîrler tarafından yakalanarak Mehmed Çelebi'nin yanına götürüldü ve boğduruldu (5 Temmuz 1413). Naaşı Bursa'ya getirilip babasının türbesine defnedildi. Çelebi Mehmed, hayatta kalan son kardeşi Mûsâ Çelebi'nin de ortadan kalkmasından sonra Edirne'de kendisini Osmanlı Devleti'nin yegâne hükümdarı olarak ilân etti.