Uzay Heparı, 20 Mayıs 1994'te motosikleti ile Etiler Koç köprüsü üzerinde Demet Akbağ'ın park halindeki arabasına çarpışmıştı.
Hastanede 11 gün boyunca bitkisel hayatta kalan Heparı, 31 Mayıs 1994 tarihinde hayatını kaybetmişti.
Demet Akbağ, o geceyi "Saat 11 buçuk sularıydı. Müthiş bir ses geldi arabadan. İlk defa başıma bir şey geldi ne olduğunu anlayamamıştım. Birden bire durdu araba. Benim durmamla arkadan gelip çarpması bir oldu. Daha sonra arabamdan indim. Bir çocuk yatıyordu yerde, tanıyamadım. O sırada bir taksi geldi. Onu arabaya aldığımızda Uzay olduğunu farkettim. Hastaneye gidene kadar nefes alıyordu" sözleriyle anlatmıştı.
O dönem Uzay Heparı ile evli olan modacı Zeynep Tunuslu, Gökay Kalaycıoğlu'nun sunduğu 360 Derece programında konuştu.
"UMARIM OĞLUNUN YAŞI VE TALİHİ BABASINA BENZEMEZ"
Zeynep Tunuslu, sözlerine "Beni yıllar sonra televizyon programına çağırıp gözlerimin içine bakarak 'Oğlunun gözleri babasına benziyormuş. Umarım yaşı ve talihi benzemez' dedi. 'Çok iyi tiyatrocusunuz tebrik ederim' dedim. Sanki başka birinin hayatıymış gibi konuştu. Değişik hayatlar. Ondan oğluma karşı daha insani yaklaşım beklerdim" diye devam etti.
"BU TALİHSİZ BİR KAZA DEĞİL"
Tunuslu, eşi Heparı'nın geçirdiği kaza ile ilgili "Demet Akbağ keşke araba kullanmayı bilip yola çıksaydı ve kaza hiç olmasaydı. Bu talihsiz bir kaza değil, trafik kurallarının ihlaliydi. Araba kullanmayı bilmeyen bir insanın panikleyip kör noktada dörtlülerini yakmayarak beklemesi ile sonuçlanan bir şey. Maalesef Türkiye'de cezalar hafif oldukça araba kullanmayı bilmeyen insanlar bu tip kazalara sebep olacak" dedi.
Soldan sağa Levent Yüksel, Uzay Heparı, Sertap Erener ve oturan kişi Sezen Aksu
"SEZEN AKSU'NUN GELİŞİ BANA SAMİMİ GELMEDİ"
Uzay Heparı'nın vefatından sonra Sezen Aksu'nun davranışını da insani bulmadığını belirten Tunuslu, "Samimiyetimiz hiçbir zaman olmadı. Dertleşmeyi beklemem. Sonuçta ona çok para kazandırmış bir bestecinin ardından bir bebek doğuyorsa haklarının verilmesi gerektiği taraftarıyım. Beni sevse de olur sevmese de. Belli bir protokol vardır. Bunlara uymayan bir insan olduğu için sitem etmem. Bu, onun karakteridir. O nedenle gelişi bana samimi gelmedi. Lohusayken kapı açıldı. Altınları ve fotoğrafçıları içeri girdi. Biraz geç oldu. Dokuz ay evvel aklın neredeydi? Olaya eski birlikteliği diye bakmadım. Ama çizdiği portre halkın insanı gibiydi. Ben öyle düşünmüyorum" dedi.
