Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, bugünkü köşesinde "Geliyorum diyen tehlike: Darbe!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı:
28 Şubat darbesinde de, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimimizde de perde arkasından gözardı edilemeyecek roller oynayan ABD'deki sözümona “düşünce” kuruluşu Rand Şirketi Türkiye hakkında bir rapor yayınladı. Raporda, Türkiye'nin parlamenter rejimi terkedip kısmen de olsa başkanlık sistemine geçmesiyle birlikte yaşanan yapısal değişikliklerin yol açtığı sonuçlar eleştiriliyor ve “demokratik muhalefet” hatırlatması yapılması dikkat çekiyor!
15 Temmuz'un en önemli sonuçlarından biri, askerî gücün yapısının silbaştan değiştirilmesi ve askeriyenin baştan sona yeniden yapılandırılması olmuştu. İşte Millî Savunma Üniversitesi bu çerçevede faaliyete geçirilmişti. Raporda Millî Savunma Üniversitesi de eleştiri oklarının yöneltildiği kurumlardan biri Rand Şirketi'nin! Türkiye'de ne olup bittiği, nelerin nasıl gittiği, Rand Şirketi gibi sicili bozuk, demokratik olmayan operasyonların hazırlandığı, pişirildiği, servis edildiği bir şer-şirret şebekeyi ilgilendirmez!
RAND ŞİRKETİNİN RAPORLARI VE UŞAKLARI!
Bu pespaye adamlar, “demokratik muhalefet”in gücüne dikkat çekerek ülkemizin güvenliğini, sosyal barışını tehdit eden darbe çığırtkanlığı yapan, provokatif raporlar yayınlayan bu aşağılık adamları deşifre edip mahkûm etmek yerine bunların sözcüsü ve gözcüsü gibi hareket eden ülkemizdeki sözümona aydınları, aydın bozuntularının şiddetle kınıyorum.
Bu ülkede ne kadar çok satılık türedi türedi öyle! Dikkatli bir göz, ülkemizi karıştıran, ülkede darbe yapılmasına yol açan kişilerin içimizdeki bu pespaye satılık adamları kullanarak bu darbeleri yaptıklarını görmekte zorlanmayacaktır. Başından itibaren bu ülkede darbeler hep sözümona sivil güçlerin desteğiyle gerçekleştirilmiştir! Bütün darbelerin pazarlamacılığını medya yaptı, gazeteler çarşaf çarşaf yalan, sahte “irtica” haberleri üretti masa başında!
SOSYAL MEDYADAKİ BİNDİRİLMİŞ KITALARA DİKKAT!
Darbeleri hazırlayan, provokasyon yapan Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet manşetlerini unutmadık! Darbeleri alkışlayan Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet manşetlerini de unutmadık! Şimdi bu darbeci medyanın beli biraz kırıldı gibi ama sosyal medyada “bindirilmiş kıtalar” gibi provokasyon üstüne provokasyon yapan şer-şirret türediler türedi!
Türkiye'de laik-dindar gerilimi oluşturarak darbelere zemin hazırlayacak türden sosyal medya provokasyonlarının takibe alınması, sosyal barışı tehdit edecek, dinamitleyecek provokatif girişimlerin derhal durdurulması için gerekli ve hızlı adımların atılması gerekiyor. Bu kez ülkeyi sosyal medyada üretilen yalan ve sahte görüntülerle, yalan haberlerle kaosa sürüklemeye çalışacaklar! Kamusal mekanları, kitlesel mekânları, stadyumları, sokakları ısındırmaya, insanları sokağa dökmeye çalışacaklar “sosyal medyanın bindirilmiş kıtaları”!
UYARI YAPIYORUM
Daha fazla uzatmak istemiyorum yazıyı... Felâket tellallığı yapmıyorum. Sorumluluğumu, uyarı yükümlülüğümü yerine getiriyorum. Yeni bir darbenin ayak sesleri her yerden işitiliyor! Hükümeti her bakımdan hazırlıklı olmaya, halkımızı ise dikkatli ve müteyakkız olmaya, basireti elden bırakmamaya davet ediyorum.