TIMETURK | HABER MERKEZİ
Akademisyen ve Siyasetçi Ufuk Uras, Gazeteci Adem Özköse'nin Suriye zindanlarında geçirdiği anılarını yazdığı "Esir" kitabını Twitter hesabı üzerinden Perşembe günü (21 Kasım) "Esed rejiminin zindanlarına ve Baas zulmüne sırtını dönenlere bir vicdani yüzleşme fırsatı" notuyla paylaştı. Uras'ın paylaşımına Esed rejimi destekçileri tarafından hakaretlerle dolu yorumlar yapıldı. TİP Genel Başkan Yardımcısı ve HDP Hatay Milletvekili Barış Atay da bu isimlerden biriydi.
Uras'a hakaret ederek "cihatçı sever" diyen Atay'ı Ufuk Uras engelledi. Bunu da paylaşan Atay, Uras'a hakaret etmeyi sürdürerek "utangaç cihatçı" dedi.
Barış Atay başta olmak üzere Esed destekçisi onlarca hesabın hakaret içerikli paylaşımlarına maruz kalan Uras, Twitter hesabından dün (24 Ksım) şu açıklamayı yaptı:
"TANIKLIKLARIN HİÇ DEĞERİ YOK MU?"
"Yazarın Esir kitabında Suriye zindanları tanıklıklarını etkileyici bulmak, herhalde bütün görüş ve tutumlarını benimsemeyi ya da kefil olmayı gerektirmiyor. Bu kadar toptancı yaklaşımlara gerek yok. Kitaptaki zindanlarda yaşanan işkence ve ölümlerle ve çarpıcı tanıklıklarla ya da içeriğiyle ilgili tek söz yok, beğenmiyorsan kitabın eleştirisini yazarsın, ama bu ne ya. Yazarın diğer tutumlarını benimsemeyip eleştirince, zindanlardaki rezaletler geçersiz mi oluyor?
Zindanlarda dayak yiye yiye öldürülen, tecavüz edilen insanlardan etkilendim diye, her yazarın seceresini mi araştırmak zorundayım. Anlatılan tüyler ürpertici tanıklıkların hiç mi değeri yok, yok edilen insanların hiç mi önemi yok. Aklınızı bu kadar mı muhaberata teslim ettiniz."
"İŞKENCEYE TEPKİ GÖSTERMEK İÇİN YAZARLA AYNI ŞEKİLDE Mİ DÜŞÜNMEK GEREKİYOR?"
Cezaevlerinde insanlara eziyet, işkence, insanlık dışı davranış gösterilmesine itiraz etmeniz için illa o kişiyle aynı ideolojik görüşte olmanız mı gerekiyor? Sizin gibi düşünmeyen insanlara her şey mübah mıdır? Memlekette kitap okuma bir yana, kitap düşmanlığının yaygın olduğu bir ortamda insanlar yazılanları tartışma yerine laf yetiştirmenin kolaycılığına kapılıyorlar. Bir öğrencim Heidegger tavsiye etmem üzerine, "siz faşizmi mi öneriyorsunuz?" demişti. Cehalet her yerde diz boyu."
"FİKİRSİZLİĞE ÇARE YOK AMA EDEP SORUNLARINI YARGIYA GÖTÜRMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK"
"Bazı insanlar bir konuyu etraflıca müzakere edemeyince kaçış olarak siyaset dışına yönelip hakaret ve tezvirat yolunu seçiyorlar. Fikirsizlik için yapılacak bir şey yok ama edep sorunlarını yargıya havale etmekten başka da bir çare kalmıyor maalesef."
"İŞKECEYE SADECE BENİM GİBİ DÜŞÜNEN İNSANLAR İÇİN Mİ KARŞI ÇIKACAĞIM?"
"Suriye zindanlarına girip canlı çıkabilen bir gazetecinin tanıklıkları ilginç geldi.Bu yüzden o kişinin görüşlerini benimsemeniz gerekmiyor. İşkenceye sadece benim gibi düşünen insanlar için mi karşı çıkacağım, farklı düşünene zulüm yapılabilir mi sorusuna hakaret sizi özetliyor. Bir kitabı okuyup işkence, tecavüz bölümlerinden etkilenirsiniz, bir başkası okur,"müstahak bu insanlara iyi ki işkence tecavüz yapmışlar" diye düşünüp size katılmayabilir, siz de ona katılmazsınız, ama hakaret etmek nasıl bir aczdir. Eleştirdiğiniz insanlara benzemek de bu işte."
"EN BÜYÜK AHLAKSIZLIK TECAVÜZE MAZERET ARAMAKTIR"
"İçinizde ne varsa kendinizi dışa vurursunuz, hakaretleriniz ve nefretiniz sıfatınız olur. En büyük namussuzluk ve ahlaksızlık işkenceye ve tecavüze mazeret aramaktır."
UFUK URAS DA KİTAP TAVSİYE ETTİ
"Suriye'de Baas rejiminin zindanlarındaki mezalimi aklamaya çalışanlara bir de sosyalist bir tanıklık: Bülent Uluer'in 'Çerkesim, Türküm, Kürdüm, Sosyalistim' kitabı. Rahmetli Uluer'le söyleşimizde, "ordayken memleketin kıymetini anladık" diye espri yapmıştı."
Uras, bu açıklamalarının ardından Gazeteci Feyza Gümüşlüoğlu'nun "Suriye'de muhalif olmak" kitabını paylaştı.
Gümüşlüoğlu; teşekkür ederek, Esed rejiminin katliamları, işkence ve tecavüzlerini duyuran kitaplar konusunda Ufuk Uras'a destek verdi ve konuyla ilgili kitapların yer aldığı bir paylaşımda bulundu.
ADEM ÖZKÖSE: "FARKLI DÜŞÜNCEDEN BU DENLİ KORKMAYIN"
Adem Özköse de Barış Atay'ın tweetini paylaşarak "Ülkede ne kadar Esedci şebbiha varsa Ufuk Uras Hoca'nın ESİR'i tavsiye etmesinden rahatsız olmuş.
Çıldırmış gibi hakaret edip saldırıyorlar. Bu ruh hastasına da kitaplardan, farklı düşüncelerden bu denli korkmamasını tavsiye ediyorum" dedi.
HALİD HOCA: "ESEDÇİLİK BİR KÜLTÜRDÜR"
Özköse'nin paylaşımına Suriyeli Türkmen siyasetçi ve tıp doktoru olan 2015-2016 arasında Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu başkanlığını yapan Halid Hoca da destek verdi. Hoca, Feyza Gümüşlüoğlu'nun da paylaştığı "Salyangoz, Suriye Zindanları, Bir Casusun Günlüğü" kitabını paylaşarak "Hristiyan bir yönetmen olan Mustafa Halife, Salyangoz adlı eserinde baba Esed dönemindeki işkence ve idamlarıyla ünlü Tedmur hapishanesinde geçen 9 yılını anlatmıştı ve o da cihatçı ve müslüman kardeşler işbirlikçisi olarak itham ve hakarete maruz kaldı.. Esedçilik bir kültürdür" ifadelerini kullandı.
