Mazlumların her zaman yanlarında durmaya devam edeceklerini belirten Bıyıklı şöyle konuştu:
Doğu Türkistanlı sayısız yazar şair sanatçı ve akademisyen haksız hukuksuz bir şekilde tutuklanmış Çin Hükümeti tarafından işkenceye tabi tutulmuştur. Bir ülkenin aydınlarını susturmak o ülkeye yapılacak en büyük soykırımdır. Bir an önce Uygur Türkü yazar ve şairler özgürlüğüne kavuşmalı Çin Hükümeti bu yanlışlarından vazgeçmelidir.
'Bu apaçık şekilde soykırımdır'
Yine dünyanın gözleri önünde insanlık dışı uygulamalarını devam ettiren Çin baskıcı politikalarla, nüfus planlaması adı altındaki kısırlaştırma faaliyetleriyle, toplu idamlarıyla, eğitimi yasaklayan uygulamalarıyla, Uygur halkının dinini yaşamasının önüne geçerek yeni nesillerin İslamlaşmasını önlemekle sistemli bir şekilde bölgenin demografik yapısını şekillendirmeye devam etmektedir. Bu apaçık şekilde soykırımdır.
Zulümlerin zirvesinin yaşandığı Doğu Türkistan'da hiç kimsenin yaşam güvencesi yoktur. Devlet terörü yaşanmakta zalimler istediği zaman istediği kimseyi tutuklayabilmekte ve istediği şekilde cezalandırabilmektedir.
Binlerce kişi Çin hükümeti tarafından sudan sebeplerle tutuklanıp yerleri belli olmayan zindanlara götürülmekte, eğitim kampları kılıfı altında esir edilmektedir. Maalesef ülkemizde bazı gruplar mazlumları terörist göstermek gibi bir çabanın içerisine girmektedir. Neyse ki toplum nezdinde onların hiçbir kıymeti yoktur. Çünkü aynı kesim yılları önce terör elebaşına gül uzatarak teröristleri masum gösterme çabasına girmişti. Bir Çinliden daha Çinci geçinen bu gruba Türk milleti her zaman en anlamlı cevabı vermektedir.
'Bu trajediye sessiz kalınmamalı diplomatik baskı uygulanmalıdır'
Buradan ülkemizi yöneten partilerimizin kıymetli başkanlarına da seslenmek istiyorum. Doğu Türkistan muhalefetteyken sahip çıkılacak iktidara gelince görmezden gelinecek bir dava değildir. Buradaki mazlumların sizden başka kimsesi yok. Lütfen bu gariplere sahip çıkın. Bu mesele siyasi bir mesele olmanın çok ötesinde insani bir meseledir. Burada insanlık sınav vermektedir. Bütün mazlumlara vatan olan aziz ülkemiz sadece Doğu Türkistanlılara mı sırtını dönmektedir. Bu insanlar soyda soydaşımız dinde dindaşımız değil midir? Başka hangi ortak yanımız aranmaktadır?
Acilen ülkemizdeki bütün Uygurlara vatandaşlık verilmelidir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da Çin tarafından esir tutulan bütün kardeşlerimiz ülkemize getirilmeli hayat hakları güvence altına alınmalıdır. Çin ile yürütülen siyasi iktisadi ilişkiler zarar görmesin anlayışıyla oradaki trajediye sessiz kalınmamalı, diplomatik olarak sorunun çözümü noktasında baskı uygulanmalıdır.
Cumhur ittifakının sayın liderlerine güveniyoruz. Kalplerinin mazlumlardan yana attığına yürekten inanıyoruz. Doğu Türkistanlılara sahip çıkmak tarihe sahip çıkmak istikbale sahip çıkmak demektir. Batı medyasının ısrarına rağmen hiçbir Uygur kardeşimiz Türkiye aleyhine tek cümle kurmamış aksine Türkiye bizim vatanımız demişlerdir. İsa Yusuf Alptekin merhum, "Türkiye'ye zarar gelmesin diye biz acılarımıza içimize atmaya hazırız" diyecek kadar önce Türkiye'yi düşünmüştür. Türkiye siyaseten kör-topal sakat bir anlayışla her zaman gürültü çıkaranların gazına gelmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Doğu Türkistan Türkiye'dir, Türkiye Doğu Türkistan'dır.
'Çin de yaptığı zulümlerin hesabını er ya da geç mutlaka verecektir'
Buradan ayrıca İslami camianın kanaat önderlerine sivil toplum kuruluşlarına da seslenmek istiyorum. Neden burada değilsiniz neden gündeminizde Doğu Türkistan yok. Beş yıldızlı otellerde "Arzın İhyası, Geleceğin İnşası" gibi sempozyumları yaparken insanlığın imha edildiği Doğu Türkistan'a ne zaman odaklanacaksınız, neyi bekliyorsunuz? "Konjonktür müsait değil" korkaklığının arkasına sığınmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz. Bizler konjonktürün değil Allah'ın kuluyuz. Biz hesabımızı ancak Rabbimize veririz. Yarın Hak divanına hangi yüzle çıkacaksınız? Bu mazlumların ahı sizlere de dokunmayacak mı? Sizin bütün biriktirdiklerinizden bütün projelerinizden bütün ilişkilerinizden bütün varlığınızdan şurada bir mazlumun gözyaşı daha kıymetlidir. Gün burada olma ve ses verme günüdür. Doğu Türkistan imtihanını geçemeyen Müslümanlar bundan sonra önlerine çıkacak her imtihanda tökezleyeceklerdir. Hiçbir şey yapamıyorsanız, geliniz safınızı belli ediniz. Geliniz, "Nemrut'un karşısında İbrahim'den Firavun'un karşısında Musa'nın yanındayız" deyiniz. Korkmayınız, bizim Allah'ımız var. Bizim sarsılmaz bir inancımız var. Bizim inancımıza göre inananlar galiptir. Zulümle abâd olmaya çalışanların sonu her zaman berbat olmuştur. Çin de yaptığı zulümlerin hesabını er ya da geç mutlaka verecektir.
Biz Osman Batur'ların Mehmet Emin Buğra'ların İsa Yusuf Alptekin'lerin emaneti olan mazlumlara bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz.
