17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda ve KFA Fuarcılık AŞ'nin organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi'nde ikinci gününde (İFM) devam ediyor.
Türkiye ile Cibuti arasındaki askeri işbirliği protokolünün imzalanması için fuar kapsamında düzenlenen törene Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Cibuti Savunma Bakanı Hassan Omar Mohamed katıldı.
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti arasında Askeri İşbirliği Protokolü"ne iki ülkenin savunma bakanları imza koydu.
CİBUTİ'NİN STRATEJİK ÖNEMİ
Afrika Araştırmacıları Derneği'nde (AFAM) araştırmacı Tuğrul Oğuzhan Yılmazİ Cibuti'de Üs Savaşları” başlıklı analizinde bölgenin stratejik önemini şöyle değerlendirdi:
Kızıldeniz'in Aden Körfezi'ne açıldığı noktada bulunan Cibuti, stratejik konumu sebebiyle bölgede siyasi ve askeri nüfuzunu artırmak isteyen ülkelerinin başlıca hedefi haline geldi.
Afrika Boynuzunda yer alan Cibuti jeostratejik bakımdan oldukça önemli bir konuma sahip. Kızıldeniz'in çıkışında bulunması ve Hint Okyanusuna kıyısı olması sebebiyle Babu'l Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi gibi dünya ticaretinde önemli pay sahibi olan bölgeleri denetleyebilmektedir. Cibuti'nin jeopolitik konumu bölgede siyasî ve askerî anlamda etki ve nüfuz alanı kazanmak isteyen ülkeleri de buraya yöneltiyor. Doğal kaynakları yetersiz olan Cibuti, stratejik konumundan ekonomik gelir sağlamakta ve bu durum bölgede ciddi bir üs yarışına kapı aralıyor. Ülke nüfusu ve ekonomik potansiyel açısından sınırlı kaynaklara sahip olan Cibuti, bölgedeki askerî üslerden önemli kira bedelleri alarak büyük bir gelir sağlıyor ve bu nedenle ülkede yabancı üslerin varlığından rahatsızlık değil. Nitekim ülkenin askerî üslerden elde ettiği 160 milyon dolarlık gelir, ülke ekonomisinin başlıca gelir kaynaklarından birini oluşturuyor.
Akdeniz ile Hint Okyanusunu birbirine bağlayan Kızıldeniz ile Aden Körfezi hattının geçiş bölgesi olarak nitelendirebileceğimiz Babu'l Mendeb Boğazı, ticarî etkileşimin yoğun olması sebebiyle ekonomik anlamda çok önemli bir potansiyel taşıyor. Bu durum Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Japonya ve İtalya gibi ülkelerin askerî üs kurmuş olduğu Cibuti'de küresel rekabeti de günden güne artırmakta. Örneğin ABD Cibuti'de askerî bakımdan en önemli varlığa sahip ülke konumunda. Camp Lemonnier'de 4 bin askerî personeli bulunan ABD, söz konusu üssü 2001 yılında inşa etti. Somali ve Yemen gibi bölgelerde etki ve nüfuz alanını genişletmek için Cibuti'de bulunan Camp Lemonnier üssünü öne çıkaran ABD, böylece Afrika Boynuzu üstünde de ağırlığını hissettiriyor. Terörle mücadele gerekçesiyle Cibuti'ye yerleşen ABD, bu ülkeye ciddi bir üs kirası ödüyor. Ambouli Havaalanının güneyinde yer alan Camp Lemonnier'i 2024'e kadar kullanma hakkına sahip olan ABD, yıllık 63 milyon dolar kira ödemekte. Söz konusu üs, bölgede operasyonel gücünü etkin bir şekilde kullanan ABD tarafından Afrika ülkelerinin askerlerinin eğitimi ve hava operasyonları için ideal konumda. ABD'nin yanı sıra ülkede İngilizlerin ve NATO'nun da askerî varlığının bulunması Amerika'nın bölgede söz konusu güçlerle koordineli hareket etmesini sağlıyor.
Ülkede ABD'den sonra büyük bir askerî varlığa sahip ülke Cibuti'nin eski sömürgecisi olan Fransızlar. Zaten ülke, bağımsızlığını kazanmadan önce "Fransız Somalisi" olarak anılmaktaydı. Cibuti'de yaklaşık bin kişilik bir askerî kuvvet bulunduran Fransa'nın Afrika'daki en büyük askerî üssü burada yer alıyor. Hâlâ sömürgeci refleksleriyle hareket etmekle eleştirilen Fransa'nın, kira bedeli olarak yaklaşık 34 milyon dolar ödemekte olmasına karşın bu üsten elde ettiği kazanç elbette bu miktarla ölçülemeyecek kadar büyük.
İtalya da bölgedeki küresel rekabetten geri kalmayan ülkelerden biri. İtalya'nın Cibuti'de lojistik askerî üssünde 100 kişilik özel kuvvet personeli görev yapıyor. Deniz korsanlığıyla mücadele ve rehine kurtarma operasyonları gerekçesiyle bu ülkede asker konuşlandıran İtalyanlar, 300 kişi kapasitesi olan üsse Fransızlar gibi 34 milyon dolar kira bedeli ödemekteler. Cibuti'de askerî anlamda varlık gösteren veya bunun için çalışan Batılı ülkeler bunlarla sınırlı değil. Almanya ve İspanya'nın da Cibuti'de askerî üs kurabilmek için sırada beklediği biliniyor.
AA