Suriye Geçici Hükümeti Başbakanlık Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, halkın meşruiyetin kaynağı olduğunun altını çizerek, "Suriyelilerin, kardeş Türk devletini, dünyanın en büyük terör örgütüne (Beşşar Esed rejimi) karşı kendisini korumaya çağırdığına" işaret etti.
Açıklamada, "Artık milyonlarca Suriyelinin kalbi, bu harekat için atacak. Meydanlardaki destek sloganları dinmeyecek. Çadırlarda ve ülke dışında yaşayan mazlumların duaları eksik olmayacak." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca, "Bahar Kalkanı Harekatı'nı destekliyor ve takdirle karşılıyoruz." denildi.
"TÜRK ORDUSUNUN SURİYE'DE BULUNMASI MEŞRUDUR"
Suriyeli muhalifleri Astana görüşmelerinde temsil eden askeri heyet de yazılı açıklamasında, "Türk ordusunun topraklarımızda bulunmasının Suriye halkının iradesi tarafından desteklenmiş, meşru bir hak olduğunu vurguluyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Açıklamada, "Suriye halkının demokratik talepleri gerçekleşene kadar Türk ordusunun Suriye'de kalmasını istiyoruz. Bu vesileyle Türk ordusu tarafından başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı'nı tümüyle desteklediğimizi belirtiyoruz." mesajına yer verildi.
BAHAR KALKANI HAREKATI
Beşşar Esed rejimi, Astana anlaşmaları gereği ateşkes gözlem misyonu için İdlib'de bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarına hava saldırısı düzenlemiş, 33 asker şehit olmuştu.
TSK, bunun üzerine Bahar Kalkanı Harekatı'nı başlatırken, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, dün yaptığı açıklamada, "BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ile Adana, Astana ve Soçi mutabakatları çerçevesinde ateşkesi sağlamak, göçü önlemek, bölgede yaşanan insanlık dramını sona erdirerek, birliklerimizin, halkımızın ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak maksadıyla İdlib'deki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
