Soylu, Twitter hesabından Rabia Naz Vatan'ın ölümüne ilişkin yaptığı paylaşımda, TBMM Araştırma Komisyonu'nun isminin kullanılıp kandırılarak olay yerine getirilen müştekinin tehdit ve şiddet görüp zorla alıkonularak ifadesinden vazgeçirilmeye çalışıldığı iddiası olduğunu belirtti.
Bu iddiaya devletin kayıtsız kalamayacağını ve gereğinin yerine getirilmesinin hukuk devletinin görevi olduğunu ifade eden Soylu, aylardır bu meseleyi takip ettiğini bildirdi.
Soylu, "Kimse bu meseleye korkudan girmek istemiyor. Girenleri de sosyal medyada ya marjinaller ya da yüreği acıyanlar tepkiyle susturuyorlar" ifadesini kullandı.
"BU SOSYAL MEDYANIN DEĞİL, ADALETİN İŞİDİR"
Soylu, yargı, emniyet, adli tıp ve herkesin görevini yaptığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Buradan çıkarılmak istenen hedeflenen sonuç şudur, Rabia Naz kızımız üzerinden yargı, emniyet, tüm kurumlar birileri tarafından felç edilmek isteniyor. Söyledim, tekrar söylüyorum. Bugüne kadar babanın iddialarını kanıtlayacak en ufak bulguya rastlamadık. Bu meseleyi kapatabilecek Türkiye'de bir güç yok. Böyle bir vicdan da yok. Bu konu sosyal medyanın malzemesi değil adaletin işidir."
Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan'ın kendisine defalarca hakaret etmesine rağmen bu durumu hep acısına ve yaşadıklarına yorduğunu kaydeden Soylu, şu ifadelere yer verdi:
"Ancak son olay, araştırılması, irdelenmesi gereken başka bir boyuta taşındı. Kimsenin kendisini hakim, savcı yerine koyup başkasının kişilik haklarını ihlal etmeye, zorla alıkoymaya, ifadesini değiştirmesi için tehdit etmeye ve işkence yapmaya hakkı yoktur. Hukuk doğrusunu yapmaktadır."
