Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sosyal medya ve “Yalancılık hastalığı”

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, sosyal paylaşım platformları için “Uyduruk bir 'ben' üretip piyasa yaptırılan yerler” ifadesini kullandı. “Bir çukura düşmek üzereyiz” uyarısında bulunan Babaoğlu’nun “Yalan paylaşım platformu” başlıklı bugünkü yazısı şöyle;

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-11-15 20:02:33

Sosyal medya ve “Yalancılık hastalığı”

Kocaman puntolarla İlber Ortaylı'nın meşhur tavsiyesini paylaşmış...

"Mektebi bitirir bitirmez evlenme kararı alıp mobilyacı mobilyacı gezeceğinize, önce dünyayı gezin."

Altına üstüne alkış, şahane, çok haklı anlamına gelen işaretler yerleştirmeyi unutmamış tabii...

Öylece bakakaldım.

Çünkü...

İlk önce böyle sahte cakaları son zamanlarda Instagram'da ne çok gördüm diye düşündüm.

Sonrası...

Bunu yapan genç kadını tanıyorum...

Aklı yıllardır mobilyacılardadır...

Dünyayı gezmesini bir yana bıraktım, kendi "dünyası"na kısa bir gezi yapmaktan bile sıkılır.

O halde ne oluyor, neden bu "hikaye"ye ihtiyaç duymuş olabilir, söyler misiniz?

***

Sosyal paylaşım platformları diyoruz ya...

Bir çukura düşmek üzereyiz.

Sahteliğin pekiştirilip kemikleştiği...

Kimliklerin pervasızca gerçek, fakat yaşantıların gayet pişkince yalanlarla sarmaş dolaş olabildiği platformlar bunlar.

Artık bu işe hizmet ediyorlar.

Uyduruk bir "ben" üretip piyasa yaptırılan yerler.

Üstelik bütün yalanlar yeniliyor yutuluyor.

Kendine dair hakikati saklamak için yazılmış birbirinden abuk ifadeler binlerce beğeni alıyor.

Geçen gün bir tanıdığıma "neden Instagram hikâyelerinde olmadığın biri gibi görünmeye çalışıyorsun?" diye sordum.

"Orası öyle!" dedi.

"Orası" öyle olmaya doğru gidiyor gerçekten de...

***

Sosyal medyanın ruhları eğip yeniden şekillendirme sürecine bakıyorum da...

Aklıma eski bir terim geliyor: Pseudologica Fantastica...

Yalancılık hastalığı için kullanılmıştı.

"Hikayeci yalancılık" demek gerek belki de...

Hayat boyu süren dipsiz ve sebebi nerdeyse belirsiz bir yalan anlatısı...

Kendisiyle bağını koparmış bir kimlik akışı...

Artık kullanılmıyor.

Mitomani gibi terimlerle geçiştiriliyor ama olay tamamıyla gerçek.

Anlayacağınız...

Yalanlarla kuşatıldık, önemsiz gibi görünen yalanlarla; sahte kişiliklerle, cilalanmış imajlarla kuşatıldık.

Yarın öbür gün başımıza büyük işler açtığında, korkarım ki, çoğumuz fark etmekte bile geç kalmış olacağız.

***

Adam Phillips yalancı nasıl yalancı olur sorusuna şöyle cevap verir: "Her şeye rağmen kişiyi yalancı kılan ancak ve ancak hakikatin bilgisidir. Yalancı, hakikati bilen kişidir."

Doğru ama hakikat bu kadar yalandan sonra kendi kuytusuna çekiliyor.

Sonra yalancılar dahil, ne gören kalıyor onu, ne bilen!

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara