Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada Enstitüsü araştırma görevlisi Dr. Vladimir Vasilyev, Türkiye'nin sayısız açıklamalarıyla, ABD'nin sözüyle hareket etme niyetinde olmadığını kararlı bir şekilde sergilediğini söyledi.
Russia Today (RT) televizyonuna konuşan Vasilyev, “ABD, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemini almasının, domino prensibi yaratacağı ve diğer ülkelerin de Rus füzelere ilgi göstereceğinden korkuyor. NATO ülkelerinin Rus sistemler alması onların hiç hoşuna gitmiyor. Tam da bu yüzdendir Pentagon baskı aşamasına geçti” dedi.
'ERDOĞAN ABD'YE BAĞIMLILIĞI AZALTMA KONUSUNDA KARARLI'
Ankara'nın Amerikan sistemlerine Rus sistemlerini tercih etmesinin sebepleri olduğunu dile getiren uzman, “Onları, birkaç özellik cezbediyor. Biz bu sistemleri, iki anahtar prensibi olmadan satıyoruz, yani bir ürün gibi veriyoruz, Türkiye de istediği gibi kullanacak. Muhtemelen Erdoğan'ın ABD'ye bağımlılığı azaltma kararlılığı da söz konusu. Bu husus bana daha önemli gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
'ANKARA KENDİ KURALLARINA GÖRE OYNAMAYA BAŞLIYOR'
Rusya Ekonomi Yüksek Okulu'ndan Prof. Dr. Aleksandr Domrin ise halihazırda NATO kapsamında dahil olmak üzere uluslararası ilişkilerin yeniden formatlandığını dile getirdi. RT'ye açıklamasında, Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu hatırlatan Domrin, bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, NATO içinde ABD'den sonra en büyük orduya sahip ülke. Bunun yanında bir de Ankara kendi kurallarına göre oynamaya başlıyor ve Rusya'yla ilişkiler kuruyor. Yani bir nevi Türkiye-Rusya-NATO üçgeni oluştu. Bunun ne kadar süreceği belli değil. Türkiye çok güçlü konuma sahip. ABD'ye karşı kendi savunmasını güçlendirdiğini ve bunu ABD değil Rusya sayesinde yaptıklarını söylüyorlar."
'SON KARARI ABD DEĞİL, ERDOĞAN VERECEK'
ABD ve Türkiye savunma bakanları arasında son 2 ayda 5 görüşmenin gerçekleşmesinin Amerikalıların gerçekten çok tedirgin olduğunu gösterdiğini söyleyen Domrin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama son kararı ABD değil, Erdoğan verecek. Onun tüm kararları Türkiye için çok önemli. Bu, Ruslara işbirliği arzusunda olduğu yönünde mesaj olmanın yanında, ayrıca Türkiye'nin kimliğini koruduğu ve neyin daha yararlı olduğuna kendisi karar vereceği yönünde Amerikalılara bir mesaj”.
