Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

“Solcumsuların tapındığı Grup Yorum’un Moskova konseri”

Ukrayna’ya yönelik saldırılarıyla birlikte tepki çeken Rusya’da konser veren Grup Yorum’un açıklamasını eleştiren İsmail Kılıçarslan, “Amerika’nın emperyalist olduğunu ifade ederken pek cesur olan; Rusya, Çin ve İran’ın emperyalist olmadığını iddia edenlere' de tepki gösterdi

3 Yıl Önce Güncellendi

2022-03-01 11:12:09

“Solcumsuların tapındığı Grup Yorum’un Moskova konseri”

Kılıçarslan'ın “Ukrayna'nın bana öğrettiği” başlıklı bugünkü yazısından önemli bir bölüm:

İlk öğrendiğimi hemen yazayım. Memleketin solcularının ve solcumsularının bayık bir romantizmle tapındığı Grup Yorum var ya. Hani doğrudan DHKP-C'nin doğal uzantısı olarak varlığını sürdüren Grup Yorum. Onların Moskova konserinde okudukları ve Rus tanıtım ajansının bile yazamayacağı o “Ukrayna işgal bildirisi” bana her türden ideolojinin aslında sadece akıl hastalığı ürettiğini bir kez daha öğretti.

“Sosyalizmin ana vatanında, Moskova'da konser verdik” cümlesiyle duyurdukları konserde Rusya'yı yeniden bir “imparatorluk” haline getirmeye çalışan Putin'in Ukrayna'yı işgal tezlerini Putin'den bile daha büyük bir başarıyla anlatmış adamlar. Gerçi, hem DHKP-C'yi, hem Doğu Perinçek ekibini, hem de Rusya'yı destekleyen bütün irili ufaklı solcu-solcumsu oluşumları garipsemiyorum ben. Neticede “para ve amaç” için bir kez sattığında ülkeni, bir kez bir emperyalist odağın emrine girdiğinde sonuç kaçınılmaz olarak “tasmalanmayı kabul etmek” oluyor.

Leş İrancılıkları üzerinden akıl hastası İran'ın ve daha da büyük akıl hastası Rusya'nın Suriye'de işlediği cinayetlere göz yuman, dahası o cinayetleri “meşru gören” bizim mahallenin eskilerini de gördü bu gözler. Emperyalist Amerika'nın emperyalist olduğunu ifade ederken pek cesur olan; Rusya, Çin ve İran'ın emperyalist olmadığına bizi ikna etmek içinse her numarayı çeken bu tayfadan tiksiniyorum epeydir.

Ukrayna mültecileri

Rusya'nın Ukrayna işgalinden öğrendiğim ikinci şeye geleyim. Pazartesi sabah itibariyle rakam 381 bin idi. Siz yazıyı okurken belki de 400 bini aşmış, 500 bine dayanmış olacak. Ne bu rakamlar? İşgalin ilk gününden itibaren Ukrayna'yı terk eden insan sayısı… Mülteci rakamları yani… Her savaşın, evet, her birinin doğal sonucudur mülteci üretmek. Bunu yıllardır biliyorum. Öğrendiğim şey bu değil. Öğrendiğim şey, mültecileri bile birbirinden ayıran bit yavrularıyla bir arada yaşamak zorunda kalışımızdaki çaresizlik. Suriyeli mültecilere sıfır tolerans gösteren, faşist liderlerin iğrenç propagandalarına kapılıp giden bu insanlar ciddi ciddi bir tek Ukrayna vatandaşının bile mülteci olmadığına, savaştan kaçmadığına inanıyor. Oksijen israfı bunlar. Yemin ederim oksijen israfı.

Yeni Şafak

Haber Ara