Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şentop’un, Azerbaycan Meclisi’ndeki konuşması ayakta alkışlandı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, resmi temaslarda bulunmak için geldiği Azerbaycan'da Milli Meclise hitap etti. Şentop'un konuşması Azerbaycanlı milletvekillerince ayakta alkışlandı.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-10-20 12:51:26

Şentop’un, Azerbaycan Meclisi’ndeki konuşması ayakta alkışlandı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, resmi temaslarda bulunmak için geldiği Azerbaycan'da Milli Meclise hitap etti. Şentop'un konuşması Azerbaycanlı milletvekillerince ayakta alkışlandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kafkasya'da çözümsüzlüğün, Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerde Ermenistan'ın işgali sürdükçe devam edeceğini ve çözüm sürecini yürüten AGİT Minsk Grubu'nun "beyin ölümünün gerçekleştiği"ni söyledi.

Şentop, resmi temaslarda bulunmak için geldiği Azerbaycan'da Milli Meclise hitap etti.
Konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türk halkının selamlarını ileterek başlayan Şentop, Bakü'ye TBMM'de grubu bulunan dört partinin temsilcileriyle geldiğini belirtti.
Ermenistan'ın yönettiği terör çeteleri eliyle kardeş Azerbaycan'a yönelen saldırılardan büyük bir üzüntü duyduğunu ifade eden Şentop, şehitler için taziye dileğinde bulundu.

Şentop, "Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklı davasında ve vatan savunmasında can kardeşlerinin yanında yer alacaktır." diyerek, iki ülkenin dünyada başka iki ülke arasında benzeri olmayan yakın bir ilişkiye sahip olduğunu vurguladı.

"Tek millet, iki devlet" düsturunun sadece bir slogan olmadığını, diplomasiden sahaya her alanda Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine istikamet veren, yaşayan, canlı bir ilke olduğuna dikkati çeken Şentop, bu iradenin gelişmelerin her aşamasında başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer tarafından açık bir şekilde ifade edildiğini hatırlattı.

Şentop, TBMM'de grubu bulunan dört siyasi partinin imzasıyla yayınlanan bildiride, bu kararlılığın bir kez daha ortaya konulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Yıllardan beri Kafkasya'da barışın ve huzurun en büyük düşmanı olan, başta Birleşmiş Milletler ve diğer bazı uluslararası örgütlerin kararlarına rağmen işgal ettiği topraklardan çıkmayan, işgali ve terörü tam bir devlet politikası haline getiren Ermenistan, işgal ve katliam şeceresine yeni bir halka eklemiş, sivilleri ve masumları öldürmeyi bir devlet politikasına dönüştürmüştür. Bu terör devleti, uluslararası hukuk tabiriyle bu haydut devlet, Moskova'da insani saiklerle alınan ateşkes kararına rağmen sivilleri hedef alan saldırılarını sürdürdü. Pazar yerlerini, sokakları, evleri hatta cenaze definlerini dahi bombalamaya devam etti, masumların canına kastetti. Gücü kahraman Azerbaycan askerlerine karşı koymaya yetmeyen, cephede kahraman Azerbaycan ordusu karşısında ardına dahi bakmadan kaçan Ermenistan askerleri, masum sivil insanları katletmeye, sivil hedeflere saldırmaya devam ediyor. Şu nokta açıkça herkes tarafından bilinmelidir ki, doğrudan sivilleri hedef alan bu saldırılar, tek bir ifadeyle 'savaş suçudur'. O zaman şimdi tüm dünyaya sormak lazım, aldığınız tüm kararları yok sayan bu saldırıları yargılamayacak da neyi yargılayacaksınız, neyi lanetleyeceksiniz? Sağır mısınız, kör müsünüz, lal mısınız? Kulağınızı asmasanız da gözünüzü bağlasanız da dilinizi ısırsanız da şu hakikatten asla kaçamayacaksınız. Ermenistan, artık bölgesel, hatta global bir sorundur."

Global bir sorun haline gelen bu terör devletinin politikalarının önlenmemesi, doğrudan veya dolaylı bir şekilde desteklenmeye devam edilmesi halinde bu durumun sadece bölgeyi bir ateş çemberine çevirmekle kalmayacağı, Kafkasya'nın komşusu olan tüm ülkeleri de tehdit eder hale geleceğini belirten Şentop, "Bu itibarla, eğer barış yolunda samimi iseler, Ermenistan'ın ipini elinde tutanlar, Ermenistan'a yıllardır adeta kol kanat gerenler, bu tehlikeli oyunu durdurmalı, masumları öldüren bu haydut devlete arka çıkmaktan vazgeçmelidir. Hak ve adalet yerini bulmadıkça çözüm üretemezsiniz. Dolayısıyla Kafkasya'da çözümsüzlük, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ ve çevresindeki şehirlerde işgali sürdükçe devam edecektir." diye konuştu.

Şentop, Kafkasların ve bölgenin yeniden barışa ve huzura kavuşmasının ancak ve ancak Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmesiyle mümkün olacağına vurgu yaptı.

Ermenistan'a kol kanat gerenlerin, orta ve uzun vadede bu "haydut devlete" verdikleri destekten ötürü büyük zarar göreceğini belirten Şentop, "büyük ağabeyleri"nin onun arkasında uzun süre durmayacağını, Ermenistan'ın bölgede komşularıyla baş başa kalacağı günlerin uzak olmadığını ifade etti.

Şentop, "Ermenistan sahada veya masada kimden ne destek alırsa alsın, Azerbaycan, işgal edilen topraklarının her karışından ve her santiminden, bu işgalci terör devletini kovmaya muktedirdir." diyerek uluslararası camiaya ikiyüzlü yaklaşımlardan vazgeçme çağrısında bulundu.

"Minsk Grubu'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir"

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Ermenistan ordusunun işgal ettiği topraklardan derhal, şartsız ve tam olarak çekilmesi talep edilen dört kararının Erivan yönetimince bugüne dek hiçe sayıldığını hatırlatan Şentop, şöyle devam etti:
"Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesinde Amerika, Fransa ve Rusya'nın eş başkanlığını yaptığı Minsk Grubu sorunu çözmek yerine, adeta çözümsüzlüğe mahkum etti. Konu Ermenistan'ın uzlaşmaz ve şımarık tavırları sebebiyle otuz yıldır adeta kangrene dönmüş durumda. Minsk Grubu sorunu çözme konusunda şimdiye kadar hiçbir irade göstermedi. Üstelik Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesinden, meşru müdafaadan bihaber olan bu eş başkanlardan biri, açıklama yaparak Azerbaycan ve Türkiye'yi, Azerbaycan vatanının parçası olan Dağlık Karabağ'a saldırmakla itham etti. Durum buysa, kendisinin de başka örgütlere yakıştırdığı ifadelerle, şunu söylemekten imtina etmemek lazım. Minsk Grubu'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir."

Şentop, uluslararası camianın çözüm ve ateşkes çağrılarına ilişkin de "Bu çağrılar samimiyse, öncelikle Ermenistan'ın çözüme yönelik önerisini net bir şekilde ortaya koyması sağlanmalıdır. Zira Azerbaycan her zaman çözümden yana olmuştur ve talebi bellidir. Ermenistan işgal ettiği topraklardan derhal, şartsız ve tam olarak çekilmeli, saldırganlıktan vazgeçmelidir. Bu talep, Birleşmiş Milletler kararlarındaki hükümlerden ne eksik ne de fazladır. Azerbaycan devleti ve halkı, kimsenin hakkına göz koymayacağı gibi kimsenin de kendisinin hakkına göz koymasına müsaade etmeyecek, yılanın aynı yerden bir kez daha ısırmasına izin vermeyecektir." ifadelerini kullandı.

Azerbaycan ve Türkiye'nin sorunun barış yoluyla çözülmesinden yana olduğunu söyleyen Şentop, "Lakin sükunet dönemlerinde uzanan elleri havada bırakıp sadece süngülerin ucunun göğe kalktığını görünce, masalarda oturacak sandalye arayanlar ve onların dillerinden sadır olan kaypak ifadeler, Azerbaycan Türkü'nün hürriyet ve istiklal iradesine ipotek koyamaz, Azerbaycan toprakları üzerinde kimse ameliyat yapamaz." dedi.

Şentop, konuşmasında dünyadaki çifte standartlara da dikkati çekerek Birleşmiş Milletlerde reform yapılması gerektiğini belirtti.

"Türkiye Azerbaycan'a desteğini sürdürecek"

Azerbaycan ve Türkiye'nin 30 yıl önceki ülkeler olmadığını söyleyen Şentop, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye ve Azerbaycan'ın kalbi aynı ülkü için aynı mefkûre için birlikte attıkça, tüm bu saldırılara, tüm bu baskılara karşı, sesimizin ne kadar gür olduğunu bütün cihana ilan etmeye devam edeceğiz. Biz her zaman sulhtan, adaletten, hakikatten ve haklıdan yana olduk. Tüm dünyayı da aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. Bu anlayışla, Türkiye, Azerbaycan'ın yürüttüğü haklı mücadeleye karşı uluslararası platformlarda, özellikle Avrupa merkezli örgütlerde yükseltilmeye çalışılan haksız hücumlara karşı Azerbaycan'ın haklı tezlerini desteklemeyi, savunmayı sürdürecektir. Cenabıhak, şu an cephede vatanları için mücadele eden Mübariz ruhlu yiğitlerimizin yardımcısı olsun. Üç renkli bayrak, Karabağ'da dalgalanacak. Karabağ Azerbaycan'dır."
Şentop'un konuşması Azerbaycanlı milletvekillerince ayakta alkışlandı.

Haber Ara