Olay, geçtiğimiz Haziran ayında Zeytinburnu'nda özel bir hastanenin psikiyatri bölümünde meydana geldi. İddiaya göre 2 çocuk sahibi Gül Başıbüyük, Zeytinburnu'nda bulunan özel bir hastaneye gitti. Psikiyatri bölümüne gelen Gül Başıbüyük ağır sakinleştirici etkisinde olduğu için yarı baygın vaziyette işlem yaptırmaya çalıştı. Yanında bulunan ablası psikiyatri bölümünde bulunan güvenlik görevlilerine yatış işlemleri için birkaç soru sordu. İddiaya göre güvenlik görevlilerinin ‘Al hastanı biz senle ilgilenmiyoruz' demesi üzerine taraflar arasında sözlü tartışma başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma sonrası hastanede güvenlik görevlisi olan Engin D. ve Hüseyin T. hastanın üzerine saldırmaya başladı. Yaşanan darp hasta kadının sinir krizi geçirmesiyle son buldu. Yere yığılan hasta kadının imdadına hastanedeki başka görevli iki kişi koştu. Görevliler, Gül Başıbüyük'ün kollarına girerek hastanenin psikiyatri bölümüne taşıdı.
DARP ETTİKLERİ GÖRÜNTÜLERİ POLİSLERE BİLE VERMEDİLER
Zeytinburnu'ndaki özel hastanenin psikiyatri bölümüne yatış işlemi yapılan Gül Başıbüyük burada birkaç dün dinlendirildikten sonra önce devlet hastanesine ardından da başka bir özel hastaneye sevk edildi. Olay sonrası Zeytinburnu Polis Merkezine giderek şikayetçi olan mağdur kadın, ardından güvenlik kameralarının da incelenmesini talep etti. Polis ekiplerinin özel hastaneye giderek defalarca güvenlik kamera görüntülerini istemesine rağmen alınamadığı ileri sürüldü. Bunun üzerine yasal işlem başlatan Başıbüyük, savcılık kararıyla güvenlik kameralarına ulaştı. Hastane içerisinde yer alan kameraların bir kısmının çalışıp bir kısmının çalışmaması üzerine durumu mahkemeye taşıyan mağdur kadın bilirkişi raporu istedi.
Bakırköy 15. Ceza Asliye Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme bazı kamera görüntülerinin neden olmadığını hastane avukatlarına sordu. Avukatlar, hastane yönetiminin konuyla alakalı BEDAŞ ekiplerine o gün yaşanan elektrik kesintisi bildirildiğini iddia etti. İleri bir tarihe ertelenen davada Gül Başıbüyük, hastane görevlileri tarafından darp edildiğini ve bu işe karışanların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirtti.
“KOLUMU YUKARI KALDIRIP KIVIRDI ARDINDAN TEKMELEYEREK BENİ YERE DÜŞÜRDÜ”
Hastanede güvenlik görevlileri tarafından darp edilen Gül Başıbüyük, “Ablamla beraber hastaneye gittik. ‘Diyazem' aldığım için uyku halim vardı daha sonra hastanenin bahçesine girdik. Beni birkaç farklı bina gezdikten sonra yorgunluktan ve uykulu bir halde olduğum için daha fazla gezemeyecektim ve işlemlerimin bir an önce yapılıp dinlenmeye çekilmem gerekiyordu. Hastanenin psikiyatri bölümünde çalışan güvenlik görevlileri Engin D. ve Hüseyin T.'ye çalışanlara yatış işlemleriyle ilgili soru sorduk. Ablam benim ayakta duramayacağımı anladığı için görevlilerden tekerlekli sandalye istedi. Güvenlik görevlilerinin tavırları ve tarzları o kadar çirkindi ki kızgın bir şekilde üzerimize yürüyerek ‘Al hastanı git, biz senle ilgilenmiyoruz' dediler. Ardından Engin D. ve Hüseyin T. üzerime yürüdüler. Engin D. kolumu yukarı kaldırıp kıvırdı ardından tekmeleyerek beni yere düşürdü. Saçlarımdan sürüklendim ve üzerim parçalandı. Diz kapaklarım ve bacaklarımdan kanlar gelmeye başladı. Sinir krizine girince orada görevli olan 2 kişi tarafından kadınları olduğu yatış bölümüne o halime rağmen ne tekerlekli sandalye ne de sedye ile değil yürütülerek götürüldüm” dedi.
“SAVCIN GELSİN KENDİ ALSIN”
Güvenlik görevlilerinin kamera görüntülerini sakladıklarını belirten Başıbüyük, "Olayların ardından devlet hastanesine yatırıldım, çıktıktan sonra Zeytinburnu Polis Merkezine giderek ifade verdim. Oradaki memur arkadaşlar bana birkaç kere güvenlik görevlilerine gidip kameralara el koymak istediklerini söylemişler. Güvenlik görevlileri de savcın gelsin kendi alsın diye sözlü ifadede bulunmuşlar. Görüntüleri vermek istemediler, delil karartmaya çalışıyorlar sanırım. Kamera görüntüsünün yok olması suçun ispatıdır bana göre” diye konuştu.
“MÜVEKKİLİM İNSANLIK DIŞI FİİLİ SALDIRIYA MARUZ KALIYOR”
Darp edilen kadın hastanın avukatı Uygar Çöltekin, bu işin sonuna kadar takipçisi olacaklarını dile getirerek, "Halsiz bir şekilde hastaneye giden müvekkil, güvenlik görevlilerinin insanlık dışı diyebileceğimiz bir şekilde fili saldırısına maruz kalıyor. Müvekkil daha sonra bununla ilgili raporları alıyor ve başka bir hastaneye sevk ediliyor. Olayın gelişiminde daha vahim olan bir şey var hastane yönetimi tarafından polislerin istediği güvenlik kameraları verilmiyor. Defalarca isteniliyor ancak görüntüler verilmiyor. Bunun üzerine savcılık tarafından mahkemeden el koyma kararı alınıyor ondan sonra kamera görüntüleri alınabiliyor. Kameralar alındıktan sonra bilirkişi raporunda görülüyor ki hastanenin 32 adet kamerası var, 1 ve 16 numaralı kameralar görüntüyü veriyorlar fakat 17 ile 32 numaralı kameralar ki olay yerinin de gerçekleştiği, olayı görüntüleyen kameralara elektrik kesintisi nedeniyle görüntü alamamıştır şeklinde bir beyan veriliyor ve o görüntüler yok. Savcılık aşamasındaki bilirkişi bu durumu şüpheli buluyor. Bugün konuyla ilgili ilk duruşmamız vardı, mahkemeden bu hususun araştırılmasını talep ettik. Olayla ilgili sağlık müdürlüğüne de gerekli başvurumuzu yaptık hastane yönetimi ve hastaneyi şikayet edecek şekilde bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.