ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Büyükelçiliğine aday gösterdiği David Michael Satterfield, göreve başladığı takdirde Türkiye'ye S-400 alımı konusunda “baskı uygulayacağını” açıkladı. Satterfield, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasına ilişkin, ''Türkiye, F-35 programına katılımını büyük riske atıyor ve yaptırımlarla karşı karşıya. Onaylanırsam, Türkiye'ye doğru stratejik kararı vermesi için baskı yapacağım" ifadesini kullandı. Satterfield ayrıca Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alınması durumunda ABD'nin Türkiye'ye Patriot füze savunma sistemi satışı da yapmayacağını belirtti.
‘TÜRKİYE, RUSYA VE ÇİN'LE BİRLİKTE ORTAK DÜŞMANLARINA KARŞI YENİ DENGELER OLUŞTURACAK'
Satterfield'ın henüz adaylık aşamasında Türkiye'yi hedef alan bu açıklamalarını Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Tunçer, Sputnik'e değerlendirdi. Tunçer “Trump'ın Türkiye Büyükelçiliği'ne aday gösterdiği Satterfield'ın, göreve başladığında Türkiye'ye doğru stratejik kararı vermesi için baskı yapacağını söylemesi, Amerika'nın önümüzdeki dönem Türkiye'ye karşı tehditkar tavrının artarak devam edeceğini gösteriyor. Aslında Türkiye halkı artık Batı'dan çok yoruldu ve kendine, yeni oluşumlar, dengeler kuracak yeni yollara girdi. Türkiye'nin bölge ülkeleriyle birlikte yeni dengeleri kuracağına inanıyorum. Özellikle, Rusya, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, yani başta Batı Asya ülkeleri ve daha geniş anlamda düşünürsek Çin'le bu dengeleri oluşturmak Türkiye'nin önündeki görevdir. Bunu er geç gerçekleştirecektir. Çünkü bu ülkelerle Türkiye'nin düşmanları aynıdır” ifadelerini kullandı.
‘TÜM ŞARTLAR TÜRKİYE'Yİ BÖLGE ÜLKELERİYLE YAN YANA DURMAYA ZORLUYOR'
Tunçer, geçtiğimiz günlerde “Türkiye Rusya Federasyonu'ndan S-400 hava savunma sistemi satın alma planlarını sürdürürse Amerika Birleşik Devletleri yasaların buna göre bu satışla ilgili yaptırım olarak F-35 uçağının Türkiye'ye transferini engelleyecektir” diyen Marco Rubio ve Bob Menendez' isimli iki senatörün İran karşıtı bütün tasarılarda da imzası olduğuna dikkat çekti:
“Senatoda Türkiye'ye yaptırım tasarısı veren Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörler Marco Rubio ve Bob Menendez'in imzalarını İran aleyhine ne kadar tasarı varsa hepsinin altında görmek mümkün. Bu da gösteriyor ki, plan aynı, oyuncular aynı, tehdit hep aynı. Ambargolar, ekonomik tehditler hep aynı. Türkiye yeni dönemde stratejisini buna göre düzenleyecektir. Çünkü düşman aynı ve bizi İran, Irak, Suriye'yle yan yana durmaya zorluyor. Zaten şartlar zorluyor”.
‘S-400 ALIMI TÜRKİYE AÇISINDAN STRATEJİK BİR KARARDIR'
S-400 alımının Türkiye açısından stratejik bir tercih olduğunun altını çizen Tunçer “S-400, Türkiye açısından yalnızca bir silah satın alımı değil, strateji seçimidir. Yoksa biz meseleye ‘o silah daha iyi, bu silah daha kötü, daha özellikli' diye bakmıyoruz. S-400 alımı, Türkiye açısından stratejik bir seçimidir. Amerika da bunu gördüğü için daha fazla gerilmekte, daha tehditkar pozisyona girmekte ve Türkiye'ye daha çok baskı yapmaya girmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Tunçer, “Türkiye'nin önünde ekonomik tehditler, krizler var. Güvenlikle ilgili sorunlar var. Türkiye bu zorlukları aşma kararlılığına sahiptir. Dış politikada özellikle Türkiye bölgedeki komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde, stratejik ilişkiler geliştirerek bu tehditlere göğüs gerecektir. Türkiye içerisinde de bir üretim ekonomisi dönemine girilmiştir. Türkiye milli bir hükümetle hem dışarıda hem içeride önümüzdeki dönem çok büyük, olağanüstü gelişmelere sahne olacaktır” diye ekledi.
