Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Öldürdükleri bebeğimizin cenazesini bisküvi kutusunda verdiler'

Yenidoğan çetesinin mağdurlarından Mehmet Hanifi Kaya, 'Eşim 26 haftalık hamileyken, Esenler Güney Hastanesi'nde acilen sezaryene alındı. İlk gün bana bebeğin durumunun iyi olduğunu söylediler. 3 gün sonra cenazesini bisküvi kutusunda verdiler' dedi.

2 Ay Önce Güncellendi

2024-10-20 10:18:45

'Öldürdükleri bebeğimizin cenazesini bisküvi kutusunda verdiler'

İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu'da haksız kazanç için bebekleri gereksiz yere önceden anlaştıkları özel hastanelerin yoğun bakımına yatırıp öldüren 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında soruşturma devam ediyor. Fırat Sarı'nın yönettiği çete tarafından mağdur edilen aileler bir bir ortaya çıkıyor. AKŞAM, dava dosyasında müşteki sıfatıyla yer alan 10 aileden biri olan Kaya Ailesi'ne ulaştı. Esenler Güney Hastanesi'nde yaşamını yitiren bebeğin babası Mehmet Hanifi Kaya'ya yaşadıkları acılı günleri anlattı.

SEZARYEN BİLGİSİ VERİLMEDİ

2.5 yıldır evli olduklarını söyleyen Kaya, 13 Kasım 2023'te eşi Zeynep Kaya'nın 26 haftalık hamileyken tansiyonunun çıkmasıyla Esenler Güney Hastanesi'ne gittiklerini söyledi. Eşinin apar topar sezaryen ameliyatına alındığını belirten Mehmet Hanifi Kaya şunları söyledi: "Hastaneye vardığımızda bize hiçbir şey sormadan bebeği sezaryen ile almışlardı bile. Biz ambulansın arkasından gelene kadar doğum gerçekleşmiş. Sonra hastaneden bize '8 bin TL verirseniz tedaviye başlarız' dediler. Parayı denkleştirip verdik. İlk gün bana bebeğin durumunun iyi olduğunu söylediler. 16 Kasım'da tekrar arayıp çocuğun öldüğünü söylediler. Cenazesini bisküvi kutusunda verdiler."

BİR DAHA BABA OLAMADIM

Baba Kaya, bebeklerini kaybetmelerinin psikolojilerini bozduğunu ve olaydan sonra bir daha çocuk sahibi olamadıklarını söyledi. Kaya, "Sorumlular kimse herkesten şikayetçiyim. Ben baba olamadım. Katil bunlar" diyerek isyan etti.

PARA İÇİN CANA KIYDILAR

Amca Hacı Kaya da, "4 gün yaşattıkları bebeği bilerek öldürdüler. SGK'dan para almak için minicik cana kıydılar. Bu işin sonuna kadar peşini bırakmayacağız" dedi.

SAĞLIKLI OĞLUM ZORLA ENTÜBE EDİLDİ

'Yenidoğan çetesi'nin mağdurları artıyor. Mağdurlar, sosyal medyada yaşadıklarını anlatıyor. Ozan adlı bir baba, X hesabı üzerinden şunları yazdı: "2019'da ikiz olarak dünyaya gelen yavrularımın ikisini de yoğun bakıma aldılar. 10 gün sonra kızımı verdiler, oğlumu sağlıklı olmasına rağmen zorla entübe ettiler. 24 gün dayandı benim yavrum. Bu kansızlığa daha fazla dayanamadı. Allah belalarını versin! O kadar vicdan azabı çekiyorum ki anlatamam. Bu kansızların elinde benim oğlum da melek oldu. 2019'da İstanbul Reyap Hastanesi'nde Fırat Sarı isimli doktorun zorla tuttuğu yoğun bakımda 24 gün mücadele etti benim yavrum. Ne yapabilirim, bir yol gösteren çıkar mı? Sağlıklı olan oğlumu, yoğun bakımda tutarak, durumunun her gün daha kötüye gitmesi için elinden geleni yapıp yavrumu öldüren kansızın imzası bu. Ölüm nedenine doğal ölüm yazmışlar! Acımızdan onu bile şimdi fark ediyorum."

HASTANE ELDEN PARA ALDI

Mehmet Hanifi Kaya, iddianamede yer alan ifadesinde, "Ben hastaneye girdiğimde beni direkt veznede çalışan adını bilmediğim bayan personeller karşıladı ve Zeynep Kaya'nın yakını siz misiniz diye sordular, bana eşimin ambulans ile hastaneye gelir gelmez hayati tehlikesinin olduğunu ve acil olarak doğuma aldıklarını söyleyerek benden 8 bin TL para istediler. Bana 4 bin TL'nin nakit olarak 4 bin TL'nin banka kartı ile ödenmesini istediler. Bana para karşılığında herhangi bir makbuz ya da işlem yapıldığına dair bir belge verilmedi. Geri kalan 4 bin TL'yi de banka kartından çektiler ve slip verdiler. İlk gün Dr. Songül Hanım bebeğimin iyi olduğunu söyledi. Ertesi gün ise çocuğumun durumunun iyi olmadığı bilgisini verdi. Üçüncü gün olan 16 Kasım 2023 günü gece 04.00 sıralarında da çocuğumuz vefat etti."

'ÇOCUĞUN DURUMU İYİ' YALANI

Mağdurlardan Engin adlı bir baba, X hesabı üzerinden şunları yazdı: "Doğumdan birkaç saat sonra apar topar ambulans ile Bağcılar Şafak Hastanesi'ne sevk edildi. 1 hafta bize gösterilmedi. İlk gördüğümüzde durumu iyiydi. Doktoru Mehmet Gürül, durumu çok iyi diye bizi oyaladı. Sonraki haftalarda gittiğimizde ciğerinde problem olduğunu söylediler. Antibiyotik başladıklarını birkaç haftaya taburcu edeceklerini söylediler. Sonraki hafta doktor bir arkadaşımla gittim, artık gözlerini açamıyordu. Biraz doktorun üstüne gidince hastanede ciğerleri enfeksiyon kaptığını öğrendik. Kurban Bayramı'nın 2. günü telefon ile aradılar. 'Çocuğunuz entübe edildi' dediler. Kavga dövüş başka hastaneye sevkini istedik. Yeni hastanede doktor bize "Çocuğun durumu stabil" diyerek yalan attıklarını söyledi. Kandaki oksijen değerleri çok kötüydü. Bu değerlerde birinin vefat etmesi gerektiğini fakat Harun Enes'in direndiğini söyledi. Ama olmadı. Oğlum 2 Temmuz 2023'te vefat etti."

'GEBERMEYE YAKIN BİR BEBEK LAZIM'

'Yenidoğan çetesi' soruşturmasında şüphelilerin arasında geçen kan donduran konuşmalar ortaya çıktı: "3 bebek istiyorum ölümden dönmüş böyle gebermeye yakın. O çocuk gitti artık damar yolu bile açılmaz." "Doğukan deneysel tedavi yapıp çocukların canına kastediyor. Bak inatla bebek yolluyorum ölüyor orada." "Dolaptaki geçmiş tarihli ilaçları neden kullanmadın?"

'İHBARIN ARDINDAN HAREKETE GEÇTİK'

Yeni doğan çetesini yürüttükleri gizli bir operasyonla çökerttiklerini söyleyen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu süreci şöyle anlattı; "2023 Mart'ta ihbar geliyor. Ekiplerimiz ilgili sağlık yerlerine gidip denetliyorlar, sıkıntı var diye bana geliyorlar. İstanbul Emniyeti Mali Büro ekibinden bir arkadaşımızı çağırdık. Öncelikle bebekleri daha çok hastanede tutuyorlar, 112 ekipleri daha çok buraya nakil yapıyor diye gözetime aldık burayı. Bu süreçte içeride kimin ne olduğunu bilmediğimiz için operasyonu 4 kişi ile başlattık. 26 Nisan 2024'de Emniyet tarafından bu çeteye operasyon yapıldı. Bu hastanelere 2024 yılında 112'i sevki yaptırmadık. 5 Aralık 2023'te zaten müfettişlerimizin o hastaneye girerek yerel olarak da kontrol altına alındı. Operasyonun asıl tarihi 27 Nisan 2024, aslında bu medyaya da yansıdı. 26 Nisan'da gizlilik kararı kaldırıldı, bilgiler paylaşıldı. Şu anda 10 hastane kapalı durumda."

HEKİM DEĞİL YARATIKLAR

Tüm şikayetleri değerlendiriyoruz. Son 3 ayda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 5 bin denetleme yapmış. Adli süreci devam ediyor, bunlar hak ettiği cezayı alacaklar. İnsanlar tedirgin olmasınlar. İçimizde çürük varsa o çürükleri de yakalarız. Bunlar bizim sağlık çalışanlarımızı temsil eden yaratıklar değiller."

10 HASTANENİN RUHSATI İPTAL

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 22'si tutuklu 47 şüphelinin yer aldığı "Yenidoğan çetesi" hakkındaki iddianamede, "malen sorumlu" sıfatıyla yer alan 19 özel hastaneden üçünün faaliyetlerinin askıya alındı. Soruşturmada adı geçen hastanelerden 9'unun ruhsatı iptal edildi.

İşte o hastaneler:

Özel Avcılar Hospital Hastanesi

Özel TRG Hospitalist Hastanesi

Özel Birinci Hastanesi

Özel Güney Hastanesi

Özel Bağcılar Medilife Hastanesi

Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi

Özel Reyap İstanbul Hastanesi

Özel Bağcılar Şafak Hastanesi

Özel Silivri Kolan Hospital

Özel Çorlu Reyap Hastanesi

6 MÜFETTİŞ İNCELİYOR

SGK, Yenidoğan çetesi soruşturmasında adı geçen ve kurumla sözleşmesi bulunan hastanelere yönelik 3 başmüfettiş ve 3 müfettiş görevlendirildiğini bildirdi. Açıklamada; "Mevzuatımız çerçevesinde anlaşmamız olan hastaneleri yalnızca fatura ve mali yönden denetlemekteyiz" denildi.

KAYITLARI DİNLEMESEM KORKU FİLMİ DERDİM

'Yenidoğan çetesi iddianamesinde 'bilgi sahibi' sıfatıyla ifadelerine yer verilen dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi'nde uzman olarak görev yapan Dr. Malik Türkay Esin, gazetecilere konuştu. Esin, Mart 2023'te "SGK'nın dolandırıldığı" yönündeki bir ihbar üzerine dönemin İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'na durumu bildirdiklerini ve soruşturmanın başladığını belirtti. Özel bir komisyon kurulduğunu, derinlemesine araştırmalar yapıldığını, sonra da sürece polisin dahil edildiğini, bu sayede polisin yaptığı telefon dinlemeleri ile çetenin ortaya çıkarıldığını kaydeden Esin "Kayıtları dinlemesem, görmesem bunun bir korku filmi ya da sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm" dedi.

Akşam

Haber Ara