Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MADEN OCAĞINDAKİ PATLAMA
Türkiye'nin terörle mücadelede kararlı ve cesur adımlar attığını belirten Destici, sözlerine şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere acil şifalar dileyerek başladı. Zonguldak maden ocağında meydana gelen patlamada bir maden işçinin hayatını kaybettiğini ve bir işçinin de ağır yaralı olduğunu söyleyen Destici, “Hayatını kaybeden işçimize Allah'tan rahmet, yaralı işçimize de acil şifalar diliyorum. İşçi kesiminin maalesef bu iş kazalarında ölüm oranları dünya sıralamasının çok üstünde. İş güvenliği konusunda hala büyük eksikliğimiz var. İşçilerimiz tam manasıyla önlemler alınmadan çalıştırılıyor. Kaçak çalıştırılanlar var, bunlar ucuz işçi, ucuz emek ve çok kazanç inancıyla çalıştırılıyor. EYT diyoruz ya bizim oradaki önceliğimiz de zaten bu kesim. Bedeniyle çalışanlar. Artık bunlar içinde çalışamayacak duruma gelenler var. En çok da bu kesim için buradaki mağduriyetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bizim de BBP olarak çok ciddi çalışmalarımız var. Bu hak mücadelesini kazanması noktasında mücadeleyi devam ettireceğiz” dedi.
ASGARİ ÜCRET BEKLENTİSİ
Yarın Asgari Ücret Komisyonunun son toplantısını gerçekleştirmesini beklediklerini aktaran Destici, “2020 yılı asgari ücreti belirlenecek. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'in 2 bin 578 liranın altında olmaması için talepleri var. Hükümetin tavrı tabii ki çok önemli. Biz bütçedeki artış oranına göre bütün kesimlerin adil şekilde pay almasını istiyoruz. Biz asgari ücretteki artış oranının en az yüzde 22.5 olmasını arzu ediyoruz. Ve bir kere daha hükümete hatırlatıyoruz. Emekliler için de diğer kesimler için de bu düzenlemenin yapılmasının altını bir kez daha çiziyoruz” şeklinde konuştu.
KARADENİZ BÖLGESİNDEKİ YANGINLAR
Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen yangınlara ilişkin de Destici, 28 ayrı noktada bir anda yangın çıkmasının çok anlaşılır bir durum olmadığını ifade ederek, “Bunun sebepleri ortaya konacak. Ben terör şüphesinin asla göz aradı edilmemesini ve bundan kaynaklanmış olacağını düşünüyorum. Sözde çevrecilerin şimdi hiç sesleri çıkmıyor, sanki bu yananlar ülkenin ormanı değil gibi sessizlik içinde. Tüm ülkemize geçmiş olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
DIŞ POLİTİKA
Türkiye'nin dış politikada önemli süreçlerden geçtiğini ve doğru adımlar attığını ifade eden Destici, “Devletimiz KKTC ile birlikte hem KKTC hem bizim milletimizin haklarının korunması için çok önemli adımlar atmakta. Libya ile sınır güvenliği anlaşması imzalandı ve HDP dışında bütün partilerimiz onayladı. Bunun üzerine Libya ile Libya'nın BM tarafından kabul edilmiş ulusal mutabakat hükümeti ile Türkiye güvenlik ve asgari işbirliği anlaşmasını meclise getirdik. CHP ve İYİ Parti HDP'nin peşine takılarak buna karşı çıktılar. Biz bunu anlamakta güçlük çekiyoruz, hangi maddesinin hangi noktasına karşı çıktınız? Bunu da açıklayın da millet görsün. Asker gönderilecek diyorlar, tezkere oylaması olmadan bu yapılmaz zaten. BBP olarak biz ikisini de destekledik. Teskere gelirse de Mecliste evet diyeceğimizi buradan ilan ediyorum. Biz, sadece sınırlarına hapsolmuş bir ülke olamayız. Oralar kardeşlerimizin toprakları. Hem ülke menfaatleri hem kardeşlerimizin huzuru için Türkiye adımlar atmaktan geri durmamalıdır. Buralar iç politika malzemesi yapılamaz. Herkes devletin yanında durmalıdır; devleti de şu an yöneten hükümettir” açıklamasında bulundu.
Destici, Türkiye'nin attığı adımların bazı ülkeleri rahatsız ettiğini ve bu ülkelerin bazı yaptırımları devreye soktuğunu belirterek, "AB, Türkiye ile Libya arasında yapılan anlaşma bizi bağlamaz diyor. Biz de söylüyoruz bizim ki sizi bağlamıyorsa sizinki bizi hiç bağlamaz. ABD'ye bakıyoruz, ABD bu yaptırımları bize niye yapıyor? Kendi emperyalist emellerine aykırı adımlar, cesur adımlar atıyor Türkiye. Temsilciler Meclisinde kabul edilen yaptırımlar var, Trump'ın imzaladığı imzalamadığı ama bekleyen yaptırımlar var. Bizim terörle mücadelemizi bir saldırganlık olarak betimleyip Türkiye'nin saldırısına karşı bir tasarı hazırlıyorlar. ABD Türkiye'nin terörle mücadele etmesinden ve Doğu Akdeniz'de attığı adımlardan rahatsız ve haddi olmadığı halde haksız-hukuksuz yaptırımlar devreye sokma noktasında Temsilciler Meclisi ve Senato düzeyinde hazırlık aşamasında. Bizim meclisimizin de boş durmaması lazım. PKK'nın siyasi uzantıları her kürsüye çıktıklarında devletimizi, ordumuzu kötülediler. Halbuki bizim TBMM'de bunları konuşmamamız lazım. Dış politikada birlik olup, Türkiye'nin hasımlarına karşı mücadele etmemiz gerektiği kararındayım” ifadelerini kullandı.
Ülkemizi sevindiren gelişmelerin de olduğunu belirten Destici, ilk yerli otomobilin tanıtımının ayın 27'sinde yapılacağını hatırlatarak, “Öncelikle Ortak Girişim Grubu mensuplarına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin yerli otomobili çoktan yapmış olması lazımdı ama hep engellendi. İnşallah bu süreç sağlıklı şekilde tamamlanır. BBP olarak 'Türkiye kucaklaşıyoruz birlikte buluşuyor' temasıyla bölge toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu hafta sonu da Şanlıurfa'da olacağız. Şimdiden bu toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
İBB BAŞKANI İMAMOĞLU'NA TEPKİ
Kanal İstanbul projesi ve projeye ilişkin tartışmalar hakkındaki soruları yanıtlayan Destici, “Biz, Türkiye için yapılan hiçbir yatırıma karşı çıkmadık, milletin hayrına olan tüm yaptırmaları destekledik. Bu projenin bütün yönleriyle toplumumuz, milletimize anlatılması lazım. Milletimizin kara propagandaya esir olmaması lazım. Bütün şeffaflığıyla bu proje finansmanı nereden sağlanacak, içinde ne vardır, amaç nedir milletimize açıklanırsa ben milletimizin bu projenin yanında olacağına inanıyorum. Projeye karşı duruş gösteren ana muhalefet partisi ve onun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere peşin bir dirençleri, karşı duruşları var. Bu proje açık şekilde anlatılmazsa milletimizin bir kısmı onların kara propagandalarından etkileniyorlar. İstanbul Belediye Başkanının ‘Ya kanal ya İstanbul' açıklanmasını doğru bulmuyorum. Biz diyoruz ki ‘hem İstanbul hem kanal' demek daha doğru olur. Şimdi Belediye Başkanının meclis kararı olmadan tek başına bu projeden çekiliyorum açıklaması da gayri ciddi bir açıklamadır. Oradaki meclisi yok saymak kimsenin haddi olmamalıdır. Meclise bu karar götürülmelidir. Devlette devamlılık esastır. Yeni seçildi diye bir önceki belediyenin yaptığı projeden keyfi olarak ben çekildim diyemez. Kılıçdaroğlu'nun 'müteahhitleri uyarıyorum' açıklamasını da ciddi bulmuyorum. Devlet bir anlaşma yaparsa yarın kim iktidara gelirse gelsin bu herkesi bağlar. Bu tür peşin hükümlü açıklamalar yerine projeyi hep birlikte incelemek ve Türkiye'nin hayrına ise desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.