Engin Ardıç'ın, Sabah Gazetesi'nde yayımlanan, "Evine dön Muharrem" başlıklı makalesi şöyle:
Muharrem İnce kurultayını da yaptı.
Bildiğiniz gibi bu memlekette sağcılar kongre yaparlar, solcular da kurultay.
Muharrem İnce solcu mudur?
Yooo... CHP'lidir.
Şu anda CHP "gel partinin başına geç" dese ortada ne Memleket Partisi kalır ne bir şey. (Aynı şey Zafer Partisi ve Ümit Özdağ için de geçerlidir.
Eğer Meral Hanım MHP'yi ele geçirebilmiş olsaydı İyi Parti de ancak bir şakaydı...)
Muharrem İnce bu kurultayda ilk defa "parti programına benzer birşeyler" söyledi.
Partisinin tek cumhurbaşkanı adayı.
"Ama sandığı koyacağız bütün üyelerin önüne, belki başka bir vatan evladı çıkar" demiş.
Zekamızla alay ediyor.
Başka bir vatan evladı çıkmaz, çıkamaz.
Bu bal gibi bir "şahıs partisi"...
Amacı da bir şekilde Muharrem İnce'yi "asıl yuva" olan CHP'nin başına geçirmek.
Üst tarafı ancak muhalif basında İnce'yi de "gözetmeye çalışan" saftırıkların gözünü boyar.
İnce belki de Kılıçdaroğlu'nun adaylığını koyup iyice madara olmasını, CHP'nin içinin karışmasını ve "geri dön ve bizi kurtar Muharrem" demelerini bekliyor...
***
İnce birçok şey söyler gibi yapmış ama gene hiçbir şey söylememiş.
İktidara gelince Diyanet İşleri Başkanı'nı değiştirecekmiş.
Aman, hemen oyumu vereyim bari...
Tek derdim buydu...
Kutuplaşmaya son verecekmiş.
Şam'a elçi gönderecekmiş.
Suriyeli sığınmacıları da geri gönderecekmiş.
Bu "ötekinden" farklı, davul zurna çalmadan gönderiyor.
Kürt sorununu da demokrasi ve özgürlükle çözecek...
Yani PKK, "biz bağımsızlık istemekle hata etmişiz" diyecek...
***
Bu bir program değil, kurultayda iyi kötü bir konuşma yapmak zorunda olduğu için verilmiş bir meydan nutkudur.
Esas olarak Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinden de bir farkı yoktur.
Şu farkla: İnce, Libya'da bulunmamızı onaylıyor.
Ermeni-Azeri savaşında da Azerbaycan'a yardım etmiş olmamızdan memnun.
Eee? Bunun için Erdoğan'a oy vermek varken niçin İnce'ye verelim?
İnce'nin hiçbir özelliği, diğer muhalefet liderlerinden belirgin bir farkı yok.
Onun için de yüzde 1'de çakıldı kaldı.
Sonu, Turhan Feyzioğlu'nun sonudur.
