İsmet Özçelik'in Aydınlık Gazetesi'nde bugün yayımlanan, "Muhalefetin yaldızı dökülüyor" başlıklı makalesi şöyle
Muhalefet Biden gazıyla havalanmıştı.
Adeta öz güven patlaması yaşıyorlardı.
“ABD desteğinin öz güveni.”
Bu aralar iş tersine dönmeye başladı.
İyi Parti Meclis Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan.
Bingöl'de şehit yakını Tahir Gürmen'e küfretti.
Halktan büyük tepki geldi.
Önce yalanladı.
Görüntüler ortaya çıkınca geri adım attı.
Özür diler gibi bir açıklama yaptı.
Pişmanlıktan çok “pişkinlik”.
İyi Parti sıkışınca istifa ettirildi.
MİLLİYETÇİLİK MASKESİ DÜŞTÜ
“Burası Kürdistan”a sessizlik.
“HDP meşru” söylemi.
İş şehit yakınına küfre kadar geldi.
İyi Parti'ye verilen görev,
Milliyetçileri havuzlamaktı.
Yaşananlar “milliyetçi” yaldızını döktü.
FETÖ İLE İLİŞKİLER
Defolar bir bir ortaya çıkıyor.
İyi Parti FETÖ ilişkisi malum.
Emniyet kökenli eski bir yönetici,
Akşener'e saatlerce anlatmıştı.
Kulak arkası edince istifasını sundu.
Eski Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ'ın iddiaları yenilir yutulur değil.
“Susarak geçiştirme” taktiği izlendi.
Enver Altaylı, CIA ajanları ile içli dışlı.
Daha da ötesi konuşuluyor.
Orta Asya'da FETÖ ile çalıştı.
İyi Parti'de etkin.
Adamları köşe başlarında.
Yargılandığı davada karar çıktı.
“Siyasi ve askeri casusluk" suçundan 13 yıl 4 ay,
“FETÖ'ye üyelikten” 10 yıl.
Toplamda 23 yıl 4 ay hapis.
KAZIDIKÇA GERÇEK ÇIKIYOR
Lütfü Türkkan öne çıkınca, sosyal medya paylaşımları da ortalığa saçıldı.
Neler yok ki?
“Hoca Efendi'ye bağlılık”
“Hizmet erlerine çağrı”
“Bank Asya'ya destek”
“Firari FETÖ'cü Ekrem Dumanlı'yı sahiplenme,
Hidayet Karaca gibilerine bağlılık..”
….
İyi Parti'yi kazıdıkça gerçek ortaya çıkıyor.
CHP'DE DURUM
CHP'de de durum farksız.
Mehmetçik için çıkarılan tezkereye,
HDP ile birlikte “hayır” dedi.
Kandil'den övgü yağdı.
Halktan tepki gelince, tezkeredeki “yabancı askerler” konusunu gündeme getirdi.
Oysa ki “evet” dediği tezkerelerde de vardı.
Gerekçe inandırıcı değildi.
Parti tabanından da itirazlar geldi.
Pabuç pahalı olunca şu açıklamayı yaptı:
“Söz veriyorum, söz.
Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem bana Kılıçdaroğlu demesinler.”
“Çevir kazı yanmasın” durumu.
DİĞERLERİ DE AYNI
Diğer muhalefet partileri…
Biri ekonomideki çıkmazın sorumlusu.
Ama “ekonomiyi ben düzeltirim” havasında.
Öteki, Suriye'de yaşananların mimarı.
“Emevi Camisi'nde namaz kılma” hayali pahalıya patladı.
Zararımız yüz milyar dolara yakın.
Bu parayla milyonlarca gencimize iş bulunurdu.
Hepsi heba oldu.
Şimdi dış politika dersi verme çabasında.
YANIT VERİLMEYEN SORULAR
Muhalefet partileri esip gürlüyor.
Ama bazı sorulara yanıt vermekten kaçıyorlar.
İşte onlardan birkaçı:
“FETÖ ile mücadele edecek misiniz?
PKK ile mücadele politikanız ne?
ABD'nin Türkiye düşmanlığına yanıtınız ne olacak?
Suriye'de PKK/PYD devletçiği için ne diyorsunuz?
‘Astana Süreci'ni devam ettirecek misiniz?
Mavi Vatan'a sahip çıkacak mısınız?
Kıbrıs'ta iki devletli politika için ne düşünüyorsunuz?
…”
ABD NE DERSE O
Muhalefet partileri yöneticileri ile görüşüyorum.
Bugüne kadar net bir yanıt alamadım.
Yuvarlayıp geçiyorlar.
Biraz deşince;
“ABD ne derse onu yaparız” havasındalar.
CHP, İyi Parti, DEVA, Gelecek, … fark etmiyor.
Daha şimdiden hepsinin yaldızı dökülüyor.
İKTİDARA GELİNCE
İktidara gelince;
Ak Parti sadece muhalefetin hataları ile meşgul.
Fırsat buldu mu iyice çiğniyor.
Ancak bunlar yetmez.
Alması gereken kararlar var.
“Tarımda, sanayide üretimi destekleyecek”,
“Bölge ülkeleriyle dayanışmayı güçlendirecek”,
“ABD'ye karşı geniş cepheyi kuracak” adımlar atmazsa,
“İktidarı paylaşacak” bir yola girmezse, sonuç alması zor.
Hele de bu kadrolarla…
Vakit iyice daraldı.
Uyarması bizden…
Kaynak: aydinlik.com.tr
