Yarar, Konya Kitap Günleri kapsamında Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Barış Pınarı Harekatı" söyleşide, harekatın, üzerinde durulması, düşünülmesi ve konuşulması gereken önemli bir operasyon olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'yla, hedeflediklerine ulaştığını belirten Yarar, PKK ve PYD denilen, aynı kılıf içinde olan bu örgütün sınırdan uzaklaşmasının istendiğini dile getirdi.
İkinci istenilenin Türkiye'de bulunan Suriyeli misafirlerin dönebilecekleri bir güvenli bölge olduğunu vurgulayan Yarar, şunları kaydetti:
"Üçüncü isteğimiz, Adana Mutabakatı ve diğerleriyle beraber nasıl yapacağımızı belirlemekti. Belki dördüncü bir isteğimiz de operasyonun çok kısa bir sürede başarıya ulaşmasıydı. Kazanan Türkiye oldu. PKK terör örgütünü 30 kilometrenin dışına çıkarmakla ilgili iki ülkeden, Rusya ve ABD'den garantiyi alabildik mi? Bence aldık. Amerikalılar bölgeden çıktı mı? Çıktı. Türkiye operasyonunu yalnızca 8 günde bitirdi mi? Bitirdi. Bu işin içine Rusya'yı ve Esad'ı da dahil ederek Türkiye'nin üzerinde bulunan uluslararası yükü kaldırdık mı? Kaldırdık. Rusya ve ABD ilk defa bir konuda veto kullandılar. O da Suriye ile ilgili konuda. İkisini bir araya getirdik. Tam 1,5 ay önce Türkiye ne istediyse şu anda aldı. Bu harekata başarısız demek körlükten başka bir şey olamaz."
Barış Pınarı Harekatı'nın Türkiye'nin bütün milli unsurlarıyla başarıyla yürüttüğü bir operasyon olduğuna dikkati çeken Yarar, Milli Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Dışişleri Bakanlığı ve siyasi kararlılığın harekatı başarılı bir noktaya ulaştırdığını söyledi.
Sosyal medyada yer alan bazı asılsız paylaşımların büyük kitleleri etkileyebildiğini belirten Yarar, şöyle konuştu.
"En yakın örneklerinden birisi şu ki geçen gün sosyal medyada 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin cemevlerindeki şehit cenazelerine' gitmediğiyle ilgili bir paylaşım yapıldı. İki üç gün Türkiye sallandı. Sosyal medyada tek gündem bu oldu. Koca koca insanlar bunları gündeme getirdi, çok eski olaylara referans vermeye çalıştı. Onların da öyle olmadığı anlaşıldı. Aslında çok basit bir şeydi, fitne yaratmak istiyorlardı. Alevi-Sunni arası bir gerilim yaratmaya değil, ordu içine bir nifak sokmaya çalıştılar. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri'nde her inanç grubundan, her mezhepten insanımız var."
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne nifak sokmaya çalışan grubun önemli bir bölümünün yurt dışında olduğunu dile getiren Yarar, Alevi derneklerinin yaptığı araştırmayla da Türk Silahlı Kuvvetlerinin cemevlerindeki cenazelere gittiğinin kanıtlandığını söyledi.
Gazeteci yazar Nedim Şener de medyanın ortaya çıkardığı gerçeklik algısını anlattı.
Konuşmaların ardından Yarar ve Şener, okurların sorularını yanıtladı.