Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mete Yarar'dan İdlib açıklaması: Bölgeye o sistemlerden gönderebilirler

Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, İdlib'deki saldırı sonrası bölgeye ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yarar, Suriye'de muazzam bir NATO desteği beklemediğini belirterek, 'Ekstra bir hava savunma sistemi Türkiye'ye gönderilebilir. Patriot olmaz da orta irtifa gibi ilave savunma sistemleri bölgeye gönderilebilir' dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-02-28 16:54:10

Mete Yarar'dan İdlib açıklaması: Bölgeye o sistemlerden gönderebilirler

Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, bir televizyon programının canlı yayınında İdlib'de yaşanılan son gelişmelere ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Rusya ile ilgili oldukça sert eleştirilerde bulunan Yarar, "Anlaşmanın iptal edilmesinin bile bir raconu vardır. Hem Soçi mutabakatının devamı için uğraşıyoruz diyeceksiniz hem rejimin bütün unsurları M-5 yolunun üzerine çıkacaklar. Sonra da diyeceksiniz ki aslında Türk askerlerinin orada olmaması gerekiyordu" diye konuştu.

Güvenlik Uzmanı Mete Yarar'ın konuşmasından satır başları:

"Suriye meselesi savaşın en başından itibaren şöyle bir şey deniyordu; 'Bu mesele gelecek dayanacak İdlib'e. Asıl en büyük sorun İdlib'tir.'

İdlib, Suriye'deki bütün sorunların süpürüldüğü halının altı demiştim. Barışı izlemek, koruma görevleri iki tarafında arzusu üzere icra edilir. Yani rejim saldıracak karşı taraf silahlarını teslim edecek. Böyle bir görev barışı izleme görevi değildir. Türkiye bu anlaşmayı imzaladıktan sonra tahahütlerin altına hangi nedenle girdi? Onu unutursak gideriz. Rejimin güven arttırıcı tepkiler alması gerekiyor.

"BÖYLE BİR DÜNYA YOK"

Bir... Bölgeye saldırı düzenlememesi gerekiyordu. Biz Soçi anlaşması imzaladığımız günden beri hava ve topçu saldırıları hiç kesilmedi. Siz diyorsunuz ki adama 'silahlarını teslim et' ben de diyorum ki arkadaşlar silahlarınızı teslim edin sizin artık burada silah kullanmanıza gerek yok. Kimse size saldırmayacak. Bunun da garantörü benim' diyorum. Çünkü sizin silah bırakmanız için öbür tarafa sözüm geçiyor diyorum. Ama siz daha bunu söylediğiniz gün oradaki gruplar buraya saldırıyor. Adam dönüyor size diyor ki 'Hayırdır... Ben silahımı niye teslim edeceğim' diyor. Bu sürecin güven arttırıcı ve bu silahların teslim edilecek olan döneme ne Rusya, ne İran ne de rejim hiçbir zaman katkı sunmadı ki. Türkiye'nin elinde bu olayların başladığı günden beri Soçi mutabakatının kaç kez ihlal edildiğiyle ilgili raporlar var. Söyliyeyim mi size... Binlerce... Hadi şeyi atladım sınırdaki 12 tane gözlem noktasından aralardan çektiler. Siz ne yaparsınız normalde? Gelirsiniz o ateş edilen yeri vurursunuz değil mi? Geldi İdlib'deki hastaneyi vurdu. Şimdi sen İdlib'deki hastaneyi vurursan Türkiye nasıl bu barışı koruyacak. Evet Türkiye'nin tahahütleri vardı. Ama iki tarafın güven arttırıcı bir pozisyonundan sonra bunu sağlamayı taahhüt ediyordu. Sen öbür taraftaki adama elinde ne kadar taş varsa ver; buradaki adama da de ki 'bütün taşlarınızı verin bana teslim edin' de... Böyle bir dünya yok.

"ASTANA'NIN FİŞİ İDLİB'DE ÇEKİLDİ"

Başından beri Pompeo, Trump, Macron'da söylüyordu. Astana'nın fişi İdlib'de çekilecek diyorlardı. Astana İdlib'de çekildi.

"BEN ÇOK MUAZZAM BİR NATO DESTEĞİ BEKLEMİYORUM"

Ekstra bir hava savunma sistemi Türkiye'ye gönderilebilir. Patriot olmaz da orta irtifa gibi ilave savunma sistemleri bölgeye gönderilebilir. Onun dışında ben çok muazzam bir NATO desteği beklemiyorum.

"ARTIK OLAY AVRUPA'NIN SORUNU HALİNE DE GELDİ"

Ama şu var artık olay Avrupa'nın sorunu haline de geldi. Göçmen hamlesi de demeyelim. Aslında bugüne kadar almamamız gereken sorumluluğu... Bakın şunu almakta hiçbir sorun yok; 'bu ülkede yaşamak istiyorum size sığındım' diyen insanlara her şeyi verebilirsiniz. Ama gitmesini engellemek gibi faaliyet bence hiç yapmamalıydık. Gitmek isteyenler geçebilirlerdi. Bu konuda ekstra bir enerji yakmak zorunda değildik. Çünkü bunu ne Yunanistan yaptı ne de diğer ülkeler yapmıştı. Bu enerji kaybında İdlib konusuna çok daha belki erken gelebilirlerdi. Bu bugün konuşulur mu? Artık konuşulması lazım. Ama bu şu anlama gelmiyor; Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar, gitsin baskısı değil bu. Suriyeli sığınmacılar istedikleri müddetçe bu ülkede misafir olarak kalmaya devam edecekler.

"SINIR KAPISINDAN ÖBÜR TARAFA GEÇİNCE Mİ AKILLARINA GELDİ TÜRKİYE'NİN SINIR KAPILARINI AÇTIĞI?"

Mesela bizden Yunanistan'a gidenler hep Yunanistan Yunanistan'da mı kalıyor? Yunanistan'dan öbür ülkelere geçmiyorlar mı? Yunanistan şengen olduğu için sınır bomboş mu sınırda hiç kimse olmuyor mu? Oralarda sınır kapısı yok mu? Avrupa'da artık hiç sınır yok mu? Yunanistan ne yapıyor. Diyor ki 'kardeşim bana geldiniz ben sizin nereye gideceğinizi karar veremem.' Orada olduğunda hakta, Türkiye niye insanların nereye gideceğini karar vermekte Türkiye bütün yükü almak zorunda. Yunanistan, Macaristan, Slovakya, Makedonya almaz... Ama Türkiye biz herkesi alırız kimseyi de göndermeyiz biz burada da tutarız. Asla da geçmesine müsaade etmeyiz. Türkiye niye böyle bir şey yapmak zorunda kalsın ki. Bir defa insanlık anlamında suç. Bunlar Türkiye vatandaşı değil ki göçmenlerle ilgili tavırlar var. Siz şimdi naptınız bütün askerlerinizi nereye çektiniz? İdlib'e yoğunlaştınız değil mi? Arkadaşım İdlib'de insanlık dramı var, umursamazsınız. Bölgede savaş var umursamazsınız. Bölgede göç var, umursamazsınız. Bölgede her türlü istikrarsızlık var, umursamazsınız. Ama sınır kapısından öbür tarafa geçince mi akıllarına geldi Tükiye'nin sınır kapılarını açtığı?

ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

Bu olay gerçekleştiği andan itibaren de kopukluk yoktu zaten. Yani Türkiye koordinatları bildirip sahada nelerin olduğunu anlık olarak bildirip devam ediyordu. İki ülke arasında kurulmuş olan özellikle İdlib konusunda mekanizmalar var, büyükelçilikler, dışişleri diplomatik olarak çalışıyor. Putin ile Cumhurbaşkanı arasındaki ilişki belli. Sorunları çözmek için niyetleri belli. Ekstra bir koordinasyon ne olur? Bende bunun bir cevabı yok açık ve net söyliyeyim. Daha ne olabilir ki... Bir ülkeyle bazen konuşuyoruz ya Mısır'da elçiliğimiz olsaydı. Türkiye ile Rusya'nın diplomatik olarak koordinasyon yapmamasını gerektiren bir sebep yoktu ki. Bu koordinasyon zaten vardı.

İnsanları kahreden, insanları üzen konu, bu kadar koordinali olduğumuz bir yerde bu olayın yaşanmış olması. Beklenen bir şey miydi? Bu boyutta bekleniyor muydu? Evet daha önce 5, 8 şehidimiz var. Ama artarak devam eden çünkü insanlar şöyledir. Çatışma alanı içerisinde belirsizlikler olabilir. Ama bu arka arkaya belirsizlikler devam etmez. Hatasını düzeltmek için yeni bir organizasyon yapar. Hani şunu diyebilirsiniz Rusya zaten kendi ordusuna da çok koordinali olmuyor diyebilirsiniz. Diğer ordulara göre kendi içerisinde sıkıntıları olan, eğitim ve diğer konularda sıkıntılı bir ordudur.

"BU HAREKETİ ESED REJİMİNİ KORUMAN İÇİN YAPTIYSA..."

Ama burada hepimizi rahatsız eden durum şu; Esed rejimini korumak için yaptıysa bu hareketi soru şu; neden İsrail Şam'ı bombalarken bir kez bile önleme uçağı veya bir hava savunma sistemini çalıştırmadın.

"TÜRKİYE'NİN MÜLTECİLER VE DİĞER KONULARDAKİ ÇABALARI ÇOK DEĞERLİ"

Rusya ile İran arasında ortak bir anlaşma varken, İran'da bütün hedefleri Suriye için vururken, neden bunları önlemek için bir gayret sarf etmedin. İdlib sahası içerisinde ABD'liler bile SİHA uçağı vururken, Türkiye ile ilişkiler bu kadar iyiyken ve daha önceki Rusya'nın açıklamasında Türkiye'nin mülteciler ve diğer konulardaki çabaları çok değerli. Onun çabaları sonucunda bu sorunu çözmeye daha yakın denilen bir yerde olayı çözümsüz bir hale getirdin.

"BİZ BURAYA DAVETLE GİRDİK"

Buradaki sorun koordinasyon veya koordinasyonsuzluk değil. Biz hangi misyonda bulunuyoruz. Bakın bizi dün akşam çileden çıkardılar. Biz buraya davetle girdik. Rejim diğer üç alan için Türkiye'nin askerleri çekilsin demiş olmasına rağmen İdlib alanı için, Soçi mutabakatının taraflarına saygı duyuyoruz şeklinde bir açıklamayla Soçi mutabakatının 4. imzasının yanına parafını koymuştu. Şart koymadı paraf koymuştu. Bizim askerlerimizin orda bulunma amaçları başından beri davet edilme amaçları barışı koruyabilmek halkı koruyabilmekti. Adını başka türlü koysaydı bu devlet oraya başka türü giderdi. Böyle bir dönemde gidip o mutabakatının altında olan insanlar tarafından vurulmak dün akşam herkesi çileden çıkardı. Hazır olmadığımız şey buydu onu söylemeye çalışıyorum.

"OLMAMANIZ GEREKEN YERDE SİZ VARSINIZ, BİZİM ASKERİMİZ ZATEN ORADA OLMASI GEREKEN YERDE"

Sizin Soçi mutabakatınında imzaladığınıza göre zaten sizin burada olmamanız gerekirdi kardeşim. Yani siz bana neyi söylüyorsunuz. Olmamanız gereken yerde siz varsınız bizim askerimizin zaten orada olması gereken yerde. Sen neden oradasın ve sen orayı neden bombalama gereği hissettin?

"SOÇİ MUTABAKATINI İPTAL ET O ZAMAN"

Soçi mutabakatını iptal et o zaman. Çünkü bu uluslararası ilişkilerde devletler birbileriyle anlaşmalar imzalarlar. Anlaşmayı iptal ederler. Ama anlaşmanın iptal edilmesinin bile bir raconu vardır. Karşı tarafa bildirimde bulunursun. Ben bu Soçi mutabakatını iptal ettim. Artık bundan sonra altında yokum. Ona göre devam edersin. Böyle bir şey denmedi. Hem Soçi mutabakatının devamı için uğraşıyoruz diyeceksiniz hem rejimin bütün unsurları M-5 yolunun üzerine çıkacaklar. Sonrada diyeceksiniz ki aslında Türk askerlerinin orada olmaması gerekiyordu... Yani 6 aşamayı atlayıp 7. aşamada mı bize soru sormayı düşündüler.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara