Türkiye Kızılay Derneğinden yapılan yazılı açıklamada, Ankara 9'uncu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1906 Esas numaralı başvuru hakkında verdiği karar üzerine bilgilendirme yapılması zorunluluğu doğduğu belirtildi.
Kızılayın, milletin bağışları ve gönüllü desteği ile 150 yıldır dünyanın dört bir yanında tüm ihtiyaç sahiplerinin kara gün dostu olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Kızılay gerek doğal gerekse insan kaynaklı tüm afetlerde devletinin en büyük yardımcı kuruluşu olmuştur." ifadesine yer verildi.
Mahkemeye, "Kızılay olağanüstü kongreye götürülsün" başvurusu yapanların, Kızılayın temel ilkesi olan başlıkları ihlal ettiğini, "birbirinden farklı grupların kişisel husumetle bir araya gelmesinden oluştuğu"na işaret edilen açıklamada, Kızılay yönetiminin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan çalışmalarla FETÖ ile ilişkisi tespit edilen bir kısım şube başkanlarını görevden aldığı, bazı şubeleri kapattığı ve yeni heyetlerle yeniden milletinin hizmetine sunduğu hatırlatıldı.
15 Temmuz sürecinde milletin yanında olması ve milletinin geleceğine sahip çıkma yükümlülüğünü taşıması gerekirken, alanlara çıkmayan, milletin yanında yer almayan kimi şubelerin de aynı akıbeti yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, Kızılayın milletinden emanet aldığı bağışları hakkıyla yerine ulaştırmayan, daha fazla insana ulaşmak için hiçbir faaliyet içinde yer almayan şubelerin de kapatıldığının altı çizildi.
"Kızılayın faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek"
Kızılay Teftiş Kurulunun yaptığı incelemelerde "emanete ihanet" ettiği belirlenen şubelerde de benzer şekilde görevden el çektirildiğine değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kızılayın yürütmüş olduğu 'Daha etkin bir Kızılay için' yeniden yapılanma sürecinde nüfus-faaliyet eksenli değerlendirme sonucunda da bazı şube başkanlarıyla yolların ayrılması kararı verilmiştir. Yukarıda bahsedilen kapatma nedenleri farklı olmakla birlikte, kapatılan bu şubelerin eski başkan ve delegeleri Kızılaya başvurarak olağanüstü kongre toplanmasını talep etmiş, Kızılay Yönetim Kurulu ise bu kararı yerinde görmeyerek ve hukuken gerekli şartların yerine getirilmediğini belirterek reddetmiştir. Adı geçen grup daha sonra aynı taleple mahkemeye başvurmuş, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi ise bu talebi yerinde görerek, Kızılayın İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım, Ankara Şube Başkanı Ahmet Hizanlıoğlu ve Adalet Bakanlığı Müşaviri Mekan Sırakaya tarafından olağanüstü kongreye götürülmesine hükmetmiştir."
Söz konusu yerel mahkeme kararının kesin olmayıp, gerekçeli kararın yazılması ve Türkiye Kızılay Derneğine tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye Kızılay Derneği hukuki açıdan bir temele dayanmayan iş bu talep ve karara karşı Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvuruda bulunacaktır. Milletimiz ve tüm mazlumlar müsterih olsun, Kızılayın faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek. Kızılay, yerel mahkemenin verdiği kayyum eliyle olağanüstü genel kurula götürülme kararına üst mahkemeler nezdinde itiraz edecektir. 150 yıldır mazlumların umudu olan Kızılay, fahri başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki insani yardım yürüyüşüne, 'Güçlü Türkiye'nin güçlü Kızılay'ı' şiarıyla devam edecektir. Dünyanın tüm mazlumlarına karşı bu bizim yükümlülüğümüzdür."
