Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle birlikte mücadele ederek Türkiye'ye huzur, barış ve güzellikleri getireceklerini söyledi.
Samsun'un bereketli ovaları bulunduğunu ancak çiftçinin halinden memnun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Çiftçi çok memnun değil, onlara sözüm var. Onlara kırmızı mazot vereceğim, alın terini asla ve asla yere düşürmeyeceğim. Herkes kazanacak, herkes üretecek ve dolayısıyla sadece Samsun değil, bütün Türkiye huzur içinde yaşayacak. Sözüm söz, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye'yi inşa edeceğim. Beraber inşa edeceğiz." diye konuştu.
ASGARİ ÜCRET KADAR İKRAMİYE"
Emeklilere verdiği sözleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Emekli dediğimiz şudur, çalışan, gençliğinde üreten, alın terini döken, sigorta primini yatıran ve zamanı gelince de emekli olan kişi demektir. Emekli olduğun zaman da onun insanca yaşaması lazım, huzur içinde yaşaması lazım. Ele güne muhtaç olmaması lazım. Kahveye oturduğun zaman bir arkadaşına en azından çay ısmarlaması lazım. 'İki bayramda birer ikramiye verin' dedim, önce 'Para yok' dediler, sonra biner lira verdiler. Şimdi seçim geliyor, bin lira daha verdiler. Benim sözüm var, 2015'ten bu yana sözüm var, 'Emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında en az asgari ücret kadar ikramiye vereceğiz' diye. Önümüzde Kurban Bayramı var. Bütün emekli kardeşlerim gidecekler, bankadan emekli aylıklarını aldıklarında 15 bin liralık ikramiyeyi de görecekler." diye konuştu.
"BESLENME ÇANTASINI KALDIRACAĞIZ"
Siyasi otoritenin ülkede bütçe yaparak emekliye, çiftçiye, memura para verileceğine karar vereceğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bunlara siyasi otorite karar verir ama var olan siyasi otorite, 'Paraların büyük kısmını beşli çetelere vereceğim' diyor ve beşli çetelere veriyor. Ben o beşli çetelerden son kuruşuna kadar alacağım, bu ülkenin işçisine, memuruna, emeklisine, esnafına, herkese vereceğim. Onlar kazanmayacak, halk kazanacak. Çünkü onlar yandaşlara çalışıyor, Bay Kemal vatandaşa çalışacak. Sizler için çalışacağım. Gençler, sizlere de bir çift sözüm var. Türkiye'nin kaderini siz değiştireceksiniz. Bakmayın biz böyle konuşuyoruz ama sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız, otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz. Gençler, söz mü? Gerçekten bu ülkeye demokrasi gelecek. Demokrasi nedir biliyor musunuz? Demokrasi, 85 milyon vatandaştan toplanan paraların nereye harcandığını vatandaşa anlatmak demektir. Şimdi siz elektrik düğmesine bastığınızda 4 çeşit vergi ödüyorsunuz. Musluğu açtığınızda 5 çeşit vergi ödüyorsunuz. Bu paralar nereye gidiyor? Bu mutfaklardaki yangın ne? Kadınlar pazara giderken ne olduğunu görüyor. Beyler, cennette size cehennemi layık görüyorlar. Onları ne yapacağımı ben gayet iyi biliyorum. Her mutfağa huzuru ve bereketi getireceğim. Beslenme çantası uygulamasını da kaldıracağız, göreceksiniz."
"SİZ KİM MİLLİYETÇİLİK KİM"
Kılıçdaroğlu, milletle bir arada iktidarı göndereceklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kararlıyım. Önüme dünya kadar engel çıkarıyorlar, onu da söyleyeyim. Dünya kadar iftira atıyorlar. Utanmadan bir sürü rezalet şeyler uyduruyorlar ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu millet kararını vermiş. Yeter artık, yeter kardeşim. Milleti böldün, yeter, milleti ayrıştırdın, yeter. Bu milleti soğana mahkum ettin. Gelecek, göreceksiniz, Bay Kemal'i göreceksiniz. Mutfaklardaki huzuru göreceksiniz, bereketi göreceksiniz, evlatlarınızı nasıl huzur içinde okula göndereceksiniz, göreceksiniz. Bir yıl içinde Allah nasip ederse yurt sorununu çözeceğiz. 22 yıldır çözemediler, bir yılda çözeceğiz. Bu kardeşiniz en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyelileri Suriye'ye uğurlayacak, hiç endişe etmeyin. Bir de kendilerine, 'Biz milliyetçiyiz' diyorlar ya, siz kim milliyetçilik kim? Sınırları yol geçen hanına döndürdünüz. Elini kolunu sallayan geliyor. Nasıl bir Türkiye'dir burası? Ama sözüm var, sınır, hudut namustur ve o namusu koruyacağız, o sınırdan izinsiz kuş uçurtmayacağız. Suriyeli kardeşlerimizi de göndereceğiz, Afgan kardeşlerimizi de göndereceğiz."
Evlerde en büyük sıkıntıyı kadınların yaşadığını, mutfaktaki yangının farkında olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kadınların evin bütün harcamalarını düşündüğünü, her ailenin en az asgari ücret kadar gelir güvencesi olacağını söyledi.
"Bay Kemal gelirse sosyal yardımların kesileceğinin" söylendiğini, tam tersine sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, "İnsanın onurunu koruyacaksınız. Ben bunu yapacağım, göreceksiniz. 'Parayı nereden bulacaksın?' diye soruyorlar bana. Sen beşli çetelere para bulurken para var, vatandaşa gelince para yok. Alacağım o beşli çetelerden ve sizlere vereceğim. Bu ülkeye, bu insanlara vereceğim hiç endişe etmeyin. Esnaf kardeşim. Senin durumunu da biliyorum. Rahmetli Özal, 'Orta direk' derdi. Büyük sıkıntılar yaşadığını biliyorum. Çiftçinin ve esnafın bankalara, esnaf kefalet ve zirai kooperatiflere borçlarının faizlerini sileceğiz. Ana parayı da makul taksitlerle alacağız. Elin oğluna milyarı veriyorsun, avroları veriyorsun, dolarları veriyorsun. Esnaf için çalışacağım, çiftçi için çalışacağım, üretici için çalışacağım." diye konuştu.
"UYUŞTURUCU BARONLARININ KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIM"
Ülkeye koyunun, canlı hayvanın, etin, mısırın, buğdayın dışarıdan geldiğini, ülkeye üretimi yeniden getireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ödediğiniz verginin, yani her kuruşun hesabını vermek benim namus borcumdur. Biz altı lider bir araya geldik ve bir ortak mutabakat metni hazırlandı. Onlardan birisi de Ulusal Vergi Konseyi kurmak. Yani ödenen her kuruş verginin hesabını bir rapor halinde yayınlayacağız. Türkiye'de herkes paranın nerelere harcandığını görecek. Bunu da sağlayacağız. Çarşamba'ya şeker fabrikası. Onlar kapatırlar, Bay Kemal açar. Çarşamba'ya sözüm var. Geleceğim, fabrikayı açarken bütün Çarşambalılar da olacak. 34 yıl sonra yurt dışından şeker ithal ettiler. Şeker fabrikasını kapatıyorsun, dışarıdan birileri şeker getirsin, cebini doldursun, köşeyi dönsün diye. Benim cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları da söyleyeyim sizlere. 'Efendim Bay Kemal sakın olmasın'. Olacağım, milletin takdiriyle olacağım. Milletin iradesiyle olacağım. Millet takdir edince olacağız. İkincisi uyuşturucu baronları. Onlar da istemiyorlar. Söz verdim, uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Gencecik evlatlarımızı kimsenin zehirlemesine izin vermeyeceğim. Her şey çok güzel olacak, her şey. Beraber sandığa gideceğiz. Sakın şunu da unutmayın. İlk kez sandıklar konusunda bu kadar tedbir aldık. Hiçbir sandığı boş bırakmadık. Aman, ne olursunuz gidin, demokrasi için, ülkeniz için, bütün güzellikler için ve bu ülkeye baharın gelmesi için oyunuzu kullanın. Elinizi vicdanınıza koyun, oyunuzu kullanın. Bir şey söyledim, her yerde söylüyorum. Burada da söyleyeyim. Size sözüm var, kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim."
Mitingde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da birer konuşma yaptı. AA