Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, partisinin il başkanları toplantısında "Doğu Akdeniz'de zengin petrol var, doğal gaz yatakları var. ABD, Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır, Katar orada, hepsi orada. Bir tek devlet yok, Türkiye." şeklindeki açıklamasına yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu'nun "En temel bilgilerden yoksun bir açıklama yaptığını" belirten Çelik, "Vatandaşlarımız, CHP Genel Başkanı'nın dış politika konusunda benzer yanlışlarına daha önce de defalarca kez şahit oldu. Ancak bu ölçekte bilgisizlik CHP adına da kabul edilemez bir durumdur. Bir genel başkandan daha sorumlu açıklamalar beklemek tüm kamuoyunun hakkıdır. Türkiye, Nisan 2017'de Barbaros Hayreddin Paşa sismik arama gemisiyle Gaziantep Fırkateyni eşliğinde Doğu Akdeniz'de çalışmalar başlattı. Mayıs 2019'da Fatih, Haziran 2019'da Yavuz sondaj gemilerimizi Doğu Akdeniz'e göndererek hak ve menfaatlerimizin takipçisi olduk." ifadelerini kullandı.
“DÜNYANIN DUYDUĞUNU SAYIN KILIÇDAROĞLU YİNE DUYMAMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinden asla taviz vermeyeceğini vurguladığını anımsatan Ömer Çelik, şunları kaydetti:
"Ordumuz, bölgede ve deniz hudutlarımızda dünya basınına genişçe yansıyan başta 'Mavi Vatan' olmak üzere bir dizi başarılı tatbikat icra etti. Kararlılığımız vurgulandı. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki bu güçlü duruşu, dost/hasım tüm taraflara belli edilmiştir. Bu durumun Sayın Kılıçdaroğlu tarafından bilinmemesi siyaset hayatımız adına kaygı vericidir. Dünyanın duyduğunu Sayın Kılıçdaroğlu yine duymamıştır.
Kılıçdaroğlu bilsin ya da bilmesin, hükümetimiz Doğu Akdeniz'de gerek kendi ulusal hak ve menfaatlerimizi, gerekse KKTC'nin hak ve menfaatlerini sonuna kadar korumaya devam edecek irade ve kararlılığa sahiptir, gerekli adımları atmayı sürdürecektir. Siyasi partilerin dış politika konusunda farklı yaklaşımları olabilir. Ama her türlü yaklaşımın doğru yoruma dayanması esastır. Ayrıca ülkemizin hak ve menfaatlerinden yana bir tutum sergilenmesi siyasi ve ahlaki bir gerekliliktir."