Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan'ın seçim sürecinde en çok konuşulan parti olan HÜDA PAR ile ilgili değerlendirmesinden bir bölüm:
Gelinen noktada, kuruluşunun 11. yılında HÜDA-PAR, Batman'da, Diyarbakır'da, Van'da ve daha pek çok yerde elde Türk bayrağı ile yaptı mitinglerini ve toplantılarını. Bu öyle güzel, öyle kritik bir eşikti ki aklı başında her insanın sevinmesi gerekir bu manzaraya. Çünkü Kürtleri her türlü emperyalistin mayın eşeği yapmaya çabalayan PKK-HDP çizgisinin tam karşısında Türk bayrağı ile, bu toprakların insanlarıyla hiçbir derdi olmayan bir topluluğun varlığı ancak “sevindirici” olarak nitelendirilebilir. Dahası, Yeşil Sol'un açık ajandasında yer alan “LGBT ve yalandan kadın özgürleşmesi” propagandası ile de en iyi şekilde HÜDA-PAR mücadele eder. Bu anlamda yolunu Türkiye'den ve “şiddetsizlikten” yana netleştirmiş bir siyasal partidir artık HÜDA-PAR.
Hatırlatayım: HÜDA-PAR mitinglerinde Türk bayrakları açılırken o esnada HDP, mitinglerinde tek tük açılan Türk bayraklarını indirtmekle ve Türkiye'yi çeşitli-türlü yollarla tehdit etmekle meşguldü.
Memleketimiz cidden garip bir memleket. Millet İttifakı bileşenleri tam 20 yıldır şiddeti bir yöntem olarak benimsemeyen Hizbullah'ı “biz asla Hizbullah'ın devamı, takipçisi, yoldaşı değiliz” açıklaması yapmaktan yorgun düşen HÜDA-PAR ile eşitliyorlar da, daha dün askerimizi şehit eden PKK'ya açıktan destek veren Yeşil Sol Parti'yi bir türlü PKK ile eşitlemeye yanaşmıyorlar.
İzninizle 30 yıl önce yaşanmış ve kimin yaptığı belli bile olmayan Hizbullah şiddeti karşısında dehşete kapılan, ama iş daha dün asker şehit eden kansız PKK'nın şiddetine gelince özenle “pas” geçen Millet İttifakı seçmenine de şunu söyleyeceğim: “Bu kadar güdülmeye koyunlar bile dayanamaz be kardeşim.”