Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Sanıkların salona getirildiği sırada bazı müştekiler tepki gösterirken, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Duruşmada tarafların celse arasında sunulan mütalaaya karşı sözleri alınıyor. İlk savunmalarında sanıklar suçlamaları reddederken, müşteki aileler “adaletin sağlanması” çağrısı yaptı.
“Vicdan mı var sizde?” tepkisi
Yangında 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, sanık avukatlarının savunmasına tepki göstererek, “Vicdanen rahatsızlık hissetmiyorum diyorsunuz. Sizde vicdan mı var? Gün yüzü görmeyeceksiniz.” ifadelerini kullandı.
Otel sahibinden savunma
Otelin sahibi tutuklu sanık Halit Ergül ise, “Bu olayın olabileceğini bilseydim ne misafirlerimi ne ailemi orada bırakırdım. Denetimlerden Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumluydu.” diyerek beraatini istedi.
İddianame: "Olası Kastla Öldürme"
Savcılık iddianamesinde, otelin sahipleri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras ve Emir Aras'ın yanı sıra otelin yöneticileri, teknik personeli ve Bolu Belediyesi yetkilileri hakkında ağır suçlamalar yöneltildi.
Sanıklar için en dikkat çekici suçlama, “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” oldu. İddianamede, otel sahipleri ve yöneticilerinin eksiklikleri bildikleri, buna rağmen gerekli önlemleri almadıkları ve bu nedenle ölümlerin öngörülebilir olmasına rağmen "olursa olsun" yaklaşımıyla hareket ettikleri vurgulandı.
İddianamede yer alan bilgilere göre:
Otel sahipleri ve yöneticilerinin 78 kez olası kastla öldürme,
“Olası kastla kasten yaralama” ve “nitelikli mala zarar verme” suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar için de benzer suçlardan bin yılı aşan hapis cezaları istendi.
Soruşturmanın Kapsadığı İsimler
İddianame yalnızca otel sahiplerini değil, denetim ve gözetim sorumluluğu olan kamu görevlilerini de kapsıyor. Aralarında İl Özel İdaresi yöneticilerinin, iş güvenliği uzmanlarının, LPG bakım görevlilerinin ve mutfak çalışanlarının da bulunduğu toplam 32 sanık, farklı oranlarda sorumluluklarla davada yargılanıyor.
Sanıkların önemli bir kısmı için “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlaması yöneltildi ve bu kişilerin 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
Mütalaa: Ağır Hapis Cezaları Talep Edildi
Davanın ikinci duruşması öncesinde, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaa mahkemeye sunuldu.
Mütalaada:
Otelin sahibi Halit Ergül, Genel Müdür Emir Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve muhasebe müdürü Cemal Özdemir için 78 kez olası kastla öldürme suçundan 1950 yıl, ayrıca yaralama ve mala zarar verme suçlarından 178 yıl 582 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun için benzer şekilde 1950 yıl ile 176 yıl 570 aya kadar hapis istendi.
İtfaiye eri İrfan Acar için 1950 yıl ile 172 yıl 546 aya kadar hapis talep edildi.
Bunun yanında;
Şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, otel müdürü Zeki Yılmaz, iş güvenliği uzmanları, teknik personel ve mutfak çalışanları için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezaları talep edildi.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal ve diğer bazı kamu görevlileri için ise 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları talep edildi.
Tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk için ise beraat kararı verilmesi istendi.
Sürecin Önemi
Davaya katılan müşteki aileler, bu süreci yalnızca yangında hayatını kaybeden 78 canın hesabı değil, aynı zamanda Türkiye'de cezasızlık algısını yıkacak bir dönüm noktası olarak görüyor.
Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, yangında oğlu Yiğit Gençbay'ı kaybeden bir baba olarak, bu davanın yalnızca sanıklarla sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı. Gençbay, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı bünyesindeki kamu görevlilerinin de “organize kötülüğün parçası” olduğunu belirterek, onların da yargı önüne çıkarılmasını istedi.
Ailelerin avukatlarından Yüksel Gültekin ise, “Biz intikam değil, adalet istiyoruz. Ama adil ve kamuoyunu tatmin edecek bir karar verilmezse toplumda cezasızlık algısı daha da kökleşir.” sözleriyle davanın önemine dikkat çekti.
Yorum Yap