İstanbul ve Marmara'da 7 üstü deprem riski azaldı mı?
Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2'lik deprem sonrası kafalar iyice karıştı. Bu depremin beklenen İstanbul depreminin habercisi olup olmadığı tartışılırken uzman isimler arasında birbirine taban tabana zıt görüşler ortaya koyuluyor…

Oluşturma Tarihi: 2025-04-24 11:43:17

Güncelleme Tarihi: 2025-04-24 11:44:50

Haber7 yazarı Mehmet Acet, beklenen İstanbul depremini tetikleyeceği tahmin edilen Marmara Denizi'ndeki faylarla ilgili yapılan değerlendirmeler üzerine Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu'nun konuyla ilgili görüşlerini köşesine taşıdı.

İstanbul'da, Marmara'da 7 üstü deprem riski azaldı mı?

Dünkü deprem ve artçılarıyla alakalı olarak görüşlerini almak için Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu'nu aradım.

Candan Hoca ekranlarda boy gösteren deprem uzmanlarının bir kısmı gibi masa başı ‘uzmanlardan' biri değil.

Meslek hayatını sahayı, fay hatlarını yerinde incelemeler yaparak yürüten bir bilim insanı...

O nedenle görüşleri önemliydi.

Ve benim dün kendisinden dinlediğim görüşler, İstanbul için bir nebze rahatlatıcı türden görüşlerdi.

9 Ağustos 1912'de Tekirdağ ilinin Şarköy ilçesinin Mürefte beldesinde 7,3 büyüklüğünde gece 3 sularında meydana gelen depremle, 17 Ağustos 1999'da aynı saatlerde Gölcük merkezli olarak yaşanan depremi hatırlatan Gökçeoğlu, bu iki bölge arasındaki fay hatlarının aynı anda arka arkaya kırılma ihtimaline bağlı olarak dillendirilen 7,5/7,6 gibi büyüklüğe sahip daha büyük deprem riskinin, dünkü deprem sonrası gündemden düştüğünü savunuyor:

“Bu ikisinin arasında kalan bölge yani Marmara'nın içindeki bölge eğer tek seferde bir deprem olsaydı, burada fayın 2 yada 3 parça olduğu söyleniyor; İki de olsa 3 de olsa bunun tek seferde arka arkaya kırılma ihtimali vardı. Eğer öyle olsaydı, 7.5-7.6 gibi bir deprem yaşayacaktık. En büyük korkumuz da oydu. Ancak burada batıdaki parça kırıldı 6.2 ile, dolayısıyla bizim bir tek doğudaki parçamız kaldı.”

“BU DEPREMİ BİLİMSEL AÇIDAN POZİTİF GÖRÜYORUM”

7 ve üzeri bir deprem riskinin gündemden düşmesini bu şekilde gerekçelendiren Prof. Gökçeoğlu, Batı'daki parçanın kırılması sonrası Doğu'daki parçanın kırılmasıyla ortaya çıkacak depremin büyüklüğünün 7'nin altında olacağını dile getiriyor.

Şu sözlerle:

“Doğu'daki parça yarın da kırılsa, öbür gün de kırılsa, 1 saat sonra da kırılsa, artık 7.5 gibi bir deprem görmeyeceğiz. İstanbul'u bundan sonra bekleyen deprem, 7 nin altında olacak, 6.5-7 aralığında bir şey olacak, dolayısıyla büyük bir felaket çok şükür yaşamayacağız, böyle hayırlı bir sonuç oldu. Ben bu depremi bilimsel açıdan pozitif olarak görüyorum.”

Candan Hoca, görüldüğü üzere İstanbul'da bundan sonra olabilecek depremin 7'inin üstünde değil, altında olacağını gerekçesiyle birlikte anlatıyor.

Tabi dünkü depremden sonra tersini savunan, hatta dünkü depremle riskin daha da arttığını söyleyenler de var.

Örneğin sosyal medya hesabında görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Naci Görür:

“İstanbul'da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara'da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7'nin üzerinde olacak.”

Görüldüğü üzere dünkü depremle alakalı olarak deprem uzmanları arasında birbirine taban tabana zıt görüşler mevcut.