Dolar

32,4945

Euro

34,7743

Altın

2.488,28

Bist

9.524,59

'İsrail yenilmez değil... Soru: Ben ne yapıyorum?'

Gazeteci İsmail Kılıçarslan, ‘Babandır antisemit’ başlıklı yazısında ‘siyonizm’ ve ‘antisemit’ kavramlarını yorumladı. Kılıçarslan, Filistin’e verilecek ‘finans desteği’ dışında herkesin yapabileceği şeyler olduğunu hatırlattı…

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-05-15 17:43:24

'İsrail yenilmez değil... Soru: Ben ne yapıyorum?'

Aksa'ya ve Gazze'ye saldıran terörist İsrail, daha önce görmeye pek de alışık olmadığımız bir cevaplar silsilesi aldı Filistinlilerden. Bu çok önemli bir gelişme.

Önemli çünkü dünyadaki neredeyse bütün komplo pazarlamacılarının sabah akşam bize pazarladıkları “yenilmez İsrail” yalanının yaldızını döküyor. Son derece kısıtlı direniş imkânlarına sahip Filistinliler an itibariyle İsrail'in her yanını vurabilecek ateş gücüne sahip olmuş görünüyorlar. İsrail gazeteleri bazı şehirlerdeki durumu “iç savaş” olarak niteliyor. Filistinlilerin elindeki imkânlar birazcık artsa öyle “nerede bu ümmet?” sorularına gerek kalmadan İsrail'i tarihin çöplüğüne gönderecekler anlaşılan. Bu, çok çok önemli bir gelişme.

Lamı da yok cimi de. Bu direnişin başarıya ulaşması için yapmamız gereken iki net şey var. Birincisi, direnişi finanse etmek. İkincisi ise Filistinlilerin teknolojik gelişimlerine destek vermek.

Bir noktada bu iki hususu “devletler yapsın” demenin de çok faydası yok. Görülüyor ki bazı Müslüman devletler açıktan, bazıları gizli saklı bazı destekler veriyorlar Filistin meselesinde ama çoğu Müslüman devlet “aman bana ne” tavrında. Fakat fark etmez. 2 milyara yaklaşan nüfusuyla İslam ümmeti bu meseleye el koyabilir. Şuradan Pakistanlı bir mühendis, buradan Türk bir yazılımcı, öteden Boşnak bir tasarımcı İsrail'e kâbus üzerine kâbus yaşatacak bazı şeyleri başarabilirler. “Finanse etmek” bahsi ise bence daha kolayı. Yeter ki Filistin'i gündemimizden hiç düşürmeden az ama devamlı bir fonla Filistin direnişine tek tek destek verebilelim.

Komplo pazarlamacıları” dedim. Buraya dikkat isterim. Arkasına harita asıp ahkâm keseninden sakallı takkelisine, “çok bilimsel konuşuyorum abi” diyeninden asansöre kerkinerek poz verenine kadar bu pazarlamacılar hikâyelerini “İsrail çok güçlü abi, yenilmez bir devlet, daha sen oyunu kurmadan o bütün oyunları kurmuş oluyor” gibi ahmakça cümleler kurarak kurguluyorlar.

Oysa İsrail'in meşhur demir kubbesi kevgire döndü, çıkan iç karışıklıkları bastıramadı. Üstelik askeriyle siviliyle nasıl büyük bir korkaklık sergilediklerinin görüntüleriyle dolu sosyal medya. Gülümseyerek tutuklanan yahut şehadete yürüyen Filistinlilerin aksine korkan, panikleyen, bir araya gelip sürüleşmeden var olamayan teröristlerle karşı karşıyayız, fazlası değil.

İsrail yenilecek. Bu son olaylarda gördük ki İsrail'in yenilmesini çok da beklemeyeceğiz. Teknolojik demokratikleşmeyi çok iyi kullanan Filistinliler dünyayı dar edecek bu teröristlere. Boş verin dünyayı, boş verin Müslüman ülkeleri. Burada fert fert bize düşen tek bir soru var: “Ben ne yapıyorum?”

Savaşabilen gidip savaşacak, yazabilen füze kodu yazacak, tasarlayabilen İHA tasarlayacak, parası olan para verecek, tweet atabilen tweet atacak ve hepimiz dua edeceğiz. Müslüman'a, Mümin'e yakışan tavır budur.

“Tweet” dedim evet. Netanyahu'nun propaganda videosunun altına cevap olarak verilen “gerçek videosu”nun izlenmesi an itibariyle Netanyahu'nun videosunun izlenmesini geçmek üzere. Gazze vurulurken “Bolşoy balesi izledim, çok güzeldi” tweeti atan BM Genel Sekreteri Guterres verilen tepkiler sonucu bir saat sonra bir Gazze tweeti atmak zorunda kaldı.

Şehit olan bir Filistinli mücahidin yanında bunların ne önemi var elbette. Zaten gördüğüm kadarıyla kimse de “bu aşırı önemli, görevimiz tweet atmakla, yazı yazmakla, para vermekle biter” demiyor. Sadece elimizdeki taşların gerçek mi sanal mı olduğuna bakmadan İntifada'ya destek verme ödevimizi yerine getirmeye çabalıyoruz, hepsi bu.

Gelelim başlığa. Müslüman Türklerin terör örgütü İsrail'e duyduğu nefreti “aşağılık antisemitler” diyerek küçültmeye çabalayan Netanyahu'nun nahoş evladı Yair'e hitaben o başlık. Ve evet, babasıdır antisemit. Zira Arapların da dâhil olduğu Sami ırkların bugün yaşadığı kaosun baş sorumlusu babası ve benzeri teröristlerdir.

Bana sorarsanız… Ben antisemit değilim. Elhamdülillah antisiyonistim. Ama “Siyonizm” denilen maskaralığın Yahudiliği “temiz bırakmak” için bulunmuş bir numara olduğunu da biliyorum. Zira dünyadaki Yahudilerin yüzde 94'ü kendiniSiyonistolarak tanımlıyor.

Dolayısıyla açıkça yazmakta bir beis görmüyorum. Siyonizm, Yahudiliğin ajandasını gizlemek için bulunan bir maskedir. Kendilerini “yaratılış bakımından” dünyadaki herkesten üstün gören Yahudilerin ideolojisi Siyonizm, sapkın bir ruh halinin ortaya çıkardığı bir hastalıktır.

Bir not. Türk medyasında Birleşik Arap Emirlikleri ve Suud'un Dahlan üzerinden desteklediği kurumlar ve adamların varlığından endişe etmemiz gerekiyor. Yetkilileri bu konuda göreve çağırmamız gerekiyor. Aksa yakılıp yıkılırken Türkiye'ye hitaben “bu kadarını İsrail bile yapmadı” diyen Alpaslan Kuytul'a alan açan kimlerse oradan başlayabilirler araştırmaya.

Bir de son not: Filistin özgürleşirse Doğu Türkistan'ın özgürleşmesi kolaylaşır.

Doğu Türkistan özgürleşirse Filistin'in özgürleşmesi kolaylaşır. İkisi birbirinin karşıtı ya da çelişiği değil, hızlandırıcısıdır.

Haber Ara