Yenilik ve Adalet Birliği Partisi (BIG) Genel Başkan Yardımcısı İsmet Mısırlıoğlu, 26 Temmuz 2020 tarihli yazısında, Danıştay'ın Ayasofya kararını Almanya'daki Türkler tarafından büyük bir sevinçle karşıladığını belirtti.
İşte Mısırlıoğlu'nun konuya ilişkin yazısı: AVRUPALI TÜRK'ÜN AYASOFYA SEVİNCİ
Avrupa'da yaşayan Türklerin kalbi anavatan için farklı atar.
Danıştay'ın Ayasofya kararı açıklandıktan sonra birçoğunun ilk işi İstanbul için uçak bileti almak oldu.
Covid-19 korkusu onları bu isteklerinden vazgeçiremedi.
Almanya'nın siyasi ve ekonomik bir manevra olarak Türkiye karşı koyduğu seyahat uyarısı, Ayasofya aşkıyla yanan Türkleri hiçbir şekilde etkilemedi.
Biz de Perşembe günü dört kişi olarak İstanbul'un yolunu tuttuk.
Bindiğimiz uçakta aynı gaye ile giden arkadaşlarla karşılaştık.
Keyfimize diyecek yoktu.
Avrupalı Türk, mesele anavatan olduğunda hiç bir fedakarlıktan kaçınmıyor.
Türkiye ekonomisi dar boğaza girdiğinde hiç çekinmeden dövizini Türkiye'de bozdurmuş veya tasarruflarını Türk bankalarına havale etmiş. Afyon, Marmara, Elazığ, Van depremlerinde mağdurların yanında yer almıştı.
Milli takım ve diğer Türk takımlarının Avrupa'ya spor müsabakası için geldiklerinde hiç bir zaman onları yalnız bırakmayan, stadyumlara koşan yine onlardı.
Bu ve benzeri fedakarlıkları yüzlerce binlerce örneklerle çoğaltabiliriz. ALMANYA'DAKİ AYASOFYA CAMİLERİ
Almanya'nın hemen hemen her şehrinde bir Ayasofya camisi var.
.jpeg)
Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması Türk halkının en büyük hayali. Bu arzunun gerçekleşmesi için Almanya'da aynı isimle açılan camiler, konuyu sürekli gündemde tutuyor.
1975 yılında Karlsruhe şehrinde yaptırdığı camiye Ayasofya ismini veren bir vatandaşımız neden böyle bir karar aldıklarını Cuma namazını kılmak için geldiği İstanbul Ayasofya camii önünde Türk televizyonlarına gözyaşları içinde anlatıyor
Karlsruhe ziyaretlerinde Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan'a da anısını anlattığını söyleyen cami yönetim kurulu üyesi değerli insanımız imamlarına şunları söylemiş: "Hocam burada yaptığımız dualar Ayasofya'yı bir gün açacak".
Ayasofya-i Kebir Cami-i'nde 86 yıl aradan sonra ilk kez kılanan namazların üç vaktinde cemaate eşlik etmek bize de nasip oldu. Allah'a şükür. Cuma, akşam ve sabah namazlarında saflarda yerimizi aldık.
.jpeg)
Perşembe gecesi günün son dakikalarında konakladığımız alana doğru yürürken yol boyunca Türkiye ve dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlarla karşılaştık.
Seccadeleri ellerinde olduğu halde beraberinde getirdikleri uyku tulumu ve battaniye ile açık havada kendilerine ibadet etmek ve uyumak için yer bakıyorlardı. Ayasofya civarında 2 km mesafeye kadar olan tüm caddeler trafiğe kapalıydı. Sık sık polis kontrolünden geçiyor, üst baş aramasına tabi tutuluyorduk.
Cuma sabahı günün ilk ışıklarıyla birlikte dışarı çıktığımızda Ayasofya'yı çevreleyen alanların dolduğuna şahit olduk. İnsanlar geceyi caminin önünde geçirmişti. Saatler 10'u gösterdiğinde Ayasofya'yı çıplak gözle gören tüm alanlar tıkabasa inananalarla dolmuştu. Tüm ara caddelere seccadeler serilmiş, lokanta ve otel önlerinde namaz kılacak yer kalmamıştı. Yakında bulunan oteller teras katlarına halılar sermiş müşterilerinin buralarda Cuma namazı kılmalarına imkan tanımışlardı.
Kadın erkek çocuk yaşlı herkes oradaydı.
İzdihamdan dolayı bazı yerlerde kadın ve erkeklerin aynı alanda cinsiyet ayrımına dikkat ederek kıbleye yönelmeleri görmeye değerdi.
Kadınların bu kadar aşırı yoğunlukta Cuma namazına katılmaları ancak bir şeyle açıklanabilirdi. Öyle ya, kadınların Türkiye'de Cuma namazı kılma geleneği yok.
Eşi ve çocuklarıyla yurt dışından gelen ailelerin bu anı birlikte yaşamak istemelerinden kaynaklanabilir. Bunu da konuşmaları arasına serpiştirdikleri yabancı kelimelerden anlıyoruz.
Covid dolayısıyla Türkiye'ye izine gelemeyen Avrupalı Türkler, konu Ayasofya'nın açılışı olduğunda seyahat uyarısını kulak asmadı.
Ayasofya konusunda Türkiye'yi eleştiren Merkel hükümetine de böylece iyi bir mesaj göndermiş oldu.
Camileri dernek statüsünden çıkarmak istemeyen, Müslümanları oyalayan, birini diğerine tercih eden bir anlayışın hakim olduğu bir Almanya'da, Ayasofya konusunda yapılan açıklamaların bu durumda ciddiye alınacak bir tarafı da kalmıyor.
Bugün İstanbul'u terk ederken uçak ve konaklama masraflarımızın önceden kapandığını öğrendik. Hesabı Fatih Sultan Mehmed ödemiş.
.jpeg)
