Komisyonun çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi veren Yel, Türkiye ve dünyada hayvanların haklarının korunmasına yönelik ciddi bir kamuoyu beklentisi olduğunu, Meclis'in bu beklentiye karşılık vermek için yoğun bir çaba içerisine girdiğini ifade etti.
Yel, Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu'nun eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım tarafından kurulması teklifi, Meclisteki diğer partilerin desteği ve 12 gönüllü milletvekilinin katılımı ile kurulduğunu anımsattı.
Komisyonun büyük bir özveri ile çalıştığını anlatan Yel, hem mevzuattaki eksiklikleri hem de uygulamadaki sıkıntıları tespit ederek önerilerini TBMM Başkanlığına sunacaklarını kaydetti.
Hayvan haklarına ilişkin çalışmaları süren yasa teklifine kaynaklık edecek bir rapor hazırlayacaklarını belirten Yel, "En geç ekim ayına kadar raporumuzu hazırlayacağız. Bu konuda herkesin görüşlerini alarak konuyu tüm detaylarıyla ele alacağız. İlgili bakanlık, sivil toplum örgütleri, petshop derneklerinin yanında, belediyeler, üniversiteler ile hayvan saldırılarından zarar gören vatandaşlarımızı dinleyerek çözüm yollarını arayacağız." diye konuştu.
"BARINAKLAR CİNAYETE CEVAP VEREMİYOR"
Mustafa Yel, her yıl sokaklarda 500 bin civarında hayvan artışının yaşandığını, buna karşın da ancak 200 bin kısırlaştırma işleminin yapıldığına işaret ederek, bu popülasyon dengesizliği nedeniyle barınakların ihtiyaca cevap veremediğini ve kötü görüntülerin ortaya çıktığını söyledi.
Yel, komisyona bilgi veren katılımcıların taleplerine ilişkin şu görüşlerini paylaştı:
"Hayvan hakları yasasının kurulması isteniyor. Kısırlaştırma ile ilgili sıkıntılar da yaşıyoruz. Sokak hayvanlarının çoğalması kontrolsüz bir şekilde artıyor. Barınakların kalıcı olarak değil geçici olarak kullanılması talep ediliyor. Barınaklarda rehabilite edilen hayvanların tekrar sokaklara bırakılması istenen bir durum. Komisyon olarak bizim de görüşümüz bu yönde." dedi.
Mustafa Yel, hükümetin kısırlaştırma işlemine karşı belli bir bedel ödediğini ancak bu bedelin yeterli olmadığına değinerek şöyle konuştu:
"Kısırlaştırma ve diğer rehabilitasyon çalışmaları için ödeneğin artırılmasını isteyeceğiz. Yerel yönetimlerden vatandaşların konuya karşı duyarlılığının artırılması ve farkındalık oluşturması için daha yoğun çalışmalarını talep edeceğiz. Bu işin bir sorun olarak görülüp konuya eğilmelerini isteyeceğiz. Sanatsal ve kültürel faaliyetlere para ayıran belediyelerimizin barınaklara da el atarak gereken önemi vermesini talep edeceğiz. Barınakların daha düzenli ve yaşanabilir ortamlara dönüştürülmesi için adım atmalarını bekleyeceğiz."
Bin 398 belediyeden sadece 234'ünde barınak olduğunu, bunların da ihtiyaca cevap veremediğine değinen Yel, "Barınaklarda görevlendirilen veteriner sayısı yetersiz. Bu soruna karşı belediyelerden barınaklarda gönüllü veterinerlerin bulundurulmasını, diğer personelin de gönüllü ve belli bir eğitimden sonra sertifikasını almış kişilerden seçilmelerini isteyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"HAYVAN HAKLARI İLKOKULDA OKUTULSUN"
Mevcut yasada hayvanların "mal" olarak tanımlandığını, bu tanımın kaldırılarak konunun "canlı hakkı" olarak ele alınması gerektiğini belirten Yel, konunun Kabahatler Kanunu'ndan Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini vurguladı.
Bu çerçevede hayvanlara karşı işlenen suçlar için en az 3 yıllık bir hapis cezasını önereceklerini kaydeden Yel, "İlkokul 4. sınıftaki çocuklarımıza hayvan haklarının bir ders olarak okutulmasını teklif edeceğiz. Belediyelerin teşkilat yapısı ve bakışı ile bu işlerde başarılı olamadığı görüldü. Hayvana karşı işlenen suçlara müdahale konusunda ortada bir boşluk var ve bu boşluğun doldurulması gerekir. Bu nedenle hayvanlara karşı işlenen suçlara hızlı bir şekilde müdahale edilmesi için hayvan polisi kurulmasını isteyeceğiz." dedi.
Yel, Mekke'den Medine'ye giderken yolda yavrularını emziren köpeği gördüğü için ordunun istikametini değiştiren bir peygamberin milleti olduklarını hatırlatarak, "Tarihimize, kültürümüze yakışan bir davranış sergileyerek hareket etmek zorundayız." ifadelerini kullandı.
