Sanki karşımızda muhalif değil, besleme bir medya grubu var. Gazeteci yazar Sabahattin Önkibar yayınladığı video'da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun “FETÖ ve PKK'yı neden karşısına almıyor? Kaset ile genel başkan olmasının perde arkası nedir? TESEV kuruculuğu perde arkasında ne var?” sorularını sorarak “Halk TV'yi satın alan Cafer Mahiroğlu'nun arkasında FETÖ yani Akın İpek ve onun parası var” iddiasında bulunmuştu. Bu iddia üzerine Önkibar, yurt dışından telefonla kendisini arayan Cafer Mahiroğlu'nun kendisini ölümle tehdit ettiğini iddia etti. Gazeteci Önkibar Halk TV'yi bu ekip satın aldıktan sonra FETÖ/PKK eksenine yakın isimlerin televizyonda program yapmaya başladıklarını, eski yönetimde yapılan ve çok izlenen programlarda sık sık FETÖ ve PKK eleştirileri yapılarak toplumun aydınlatıldığını şimdilerde ise bu eleştirilerden eser yok diyerek tepkisini dile getiriyordu.
MASAK HALK TV'NİN SATIŞINDA FETÖ İZLERİNİ ARAŞTIRIYOR
Sabah yazarı Dilek Güngör, resmi kayıtlarda kanalın patronunun Cafer Mahiroğlu değil, eniştesi Süleyman Özen'nin görüldüğünü ifade ederken, Mahiroğlu'nun İngiltere'deki şirketlerinin borç batağında olduğunu ileri sürdü. İngiltere'de şirketleri zora giren Mahiroğlu'nun Halk TV'yi nasıl aldığı merak konusu! MASAK Halk TV'nin batık paravan patronu Mahiroğlu'nun para kaynaklarını mercek altına aldı. MASAK Mahiroğlu'na Londra'daki FETÖ sermayesinin gizlice destek veri vermediğini araştırıyor. Cafer Mahiroğlu ise gazeteci Yazar Önkibar'ın iddialarını reddederek ‘Atatürk'çü olduğunu kendisini FETÖ ve PKK ile ilişkilendirenlerle yargı önünde hesaplaşacağını açıkladı.
İMAMOĞLU'NA YAKINLIĞIYLA BİLİNİYOR
Cafer Mahiroğlu'nun yakın olduğu CHP'li isimler ise çok dikkat çekti. Mahiroğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanısıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakınlığıyla da biliniyor. Halk TV'nin Kılıçdaroğlu'nun kontrolünde olması Halk TV'yi bir çuval dolar sayıp alan Mahiroğlu'nun CHP sevgisine mi işaret ediyor? Yoksa FETÖ iddialarının doğruluğuna mı? Bekleyip göreceğiz.
ARTI 1 TV İÇİN İSTANBUL'DA CHP'Lİ BELEDİYELERDEN TOPLANAN 20 MİLYON DOLARA NE OLDU?
Kara para soruşturmasıyla ABD'nin kucağına oturan Sezgin Baran Korkmaz'ın finansmanıyla Artı 1 TV'nin kurulduğu Yılmaz Özdil tarafından dile getirildi. Korkmaz'ın parasıyla AK Parti düşmanlığı yapılan kanalda; Uğur Dündar, Can Dündar, Mirgün Cabas, Özgür Mumcu, Pelin Batu, Yavuz Oğhan, Koray Çalışkan gibi isimler çalıştı. Gezi kalkışması sürecinde kurulan Artı 1 TV ile ilgili ilginç bir iddiayı 12 Haziran 2019 tarihli “Uğur Dündar'ı kim tehdit etti?” başlıklı köşe yazımda açıklamıştım.
“YSK kararı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 23 Haziran'da yenilenecek. Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun televizyonda ortak canlı yayında karşı karşıya gelmesi konusunda anlaşmışlardı. AK Parti adayı Binali Yıldırımın Uğur Dündar'ı moderatör olarak önermesi Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nu şok etmişti. Başlangıçta kendisinin övülerek böylesine önemli bir canlı yayını yöneteceğinden aşırı memnuniyet duyduğu anlaşılan Uğur Dündar sürpriz bir kararla ve ne dediği anlaşılamayan bir açıklama ile moderatörlükten çekildiğini açıklamıştı. 8 Haziran sabah saatlerinde Dündar kendisinin çeşitli yöntemlerle moderatörlükten çekilmesi için yapılan baskılara papuç bırakmayacağını, çıkıp bu yayını aslanlar gibi yöneteceğini kamuoyu ile paylaşmıştı. Uğur Dündar'ın böylesine önemli bir gazetecilik olayından kaçmasının nedenleri üzerinde çok duruldu. Aslında Uğur Dündar üzerinde kim bu kadar etki sahibiydi? Bu kişi ile Uğur Dündar arasında nasıl bir ilişki vardı? Çözmemiz gereken asıl sır bu zannımca. Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye ait bir televizyon kurmak için faaliyete geçtiği yıllarda bazı CHP'li belediyelerden toplanan illegal veya haraç olarak toplanan milyonlar yatıyor “Peki o dönemde paralar kime emanet edildi? Şu anda paralar kimde? Yaklaşık 20 milyon dolardan bahsediliyor. Belediyelerden toplanan haraçların akibeti ve emanetçi konusunda adli tahkikat başlatılırsa emanetçi sürpriz isimle birlikte Kılıçdaroğlu ile DHKP/C arasında irtibatı sağlayan isim de ortaya çıkarılabilecek. Zira emanetçi ile DHKP/C irtibatını sağlayan aynı ünlü kişi!!!”
YeniŞafak
