Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç'in de arasında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi davasından dosyası ayrılan eski komiser Karhan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Sanık ve hazine avukatının da hazır bulunduğu, gelen belgelerin okunmasıyla başlayan duruşmada, cumhuriyet savcısı mütalaasını verdi.
İddia makamı, sanığın, "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "silahlı terör örgütüne üye olmak", ''resmi belgede sahtecilik'' suçlarından cezalandırılmasını, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan ise beraatini talep etti.
Karhan, savunmasında, sadece bir gün süreyle müdür yardımcısının yerine vekalet ettiği sırada karar uzatma talep formlarına imza attığını savundu. Sanık, iletişime müdahale kararı uzatılan kişilerin ne amaçla dinlendiğini ve dinlemelerden de ne gibi bilgilerin elde edildiğini bilmediğini iddia etti.
Memur raporlarının resmi evrak statüsü taşımadığını öne süren Karhan, beraatini ve tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan beraatına karar verdi.
Mahkeme ayrıca Karhan'ı, "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 11 yıl 3 ay, "resmi evrakta sahtecilik" suçundan 6 yıl 3 ay, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 6 yıl 3 ay olmak üzere 23 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.
ESKİ POLİS MEMURUNUN DAVASI
Aynı mahkemedeki ikinci duruşmaya, cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç'in de arasında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi davasından dosyası ayrılan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde görevliyken meslekten ihraç edilen eski polis memuru Emre Durak, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Avukatının hazır bulunduğu duruşmada son savunmasını yapan Durak, hakkındaki iddiaları reddederek, beraat ve tahliyesini talep etti. Sanık avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, beraatini istedi.
Mahkeme, sanık hakkında İstanbul'da görülen dava dosyasında da yer alan "konut dokunulmazlığını ihlal", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "kişiler arasında konuşmaların dinlenmesi", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlamalarına ilişkin yetkisizlik kararı verdi.
Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ise sanığı 6 yıl 3 ay hapse mahkum etti.
