Uğur'un “Şeytanın aklına gelmez; Mustafa Özcan FETÖ okullarını nasıl ele geçirdi!” başlıklı yazısından önemli bir bölüm:
Tek kelimeyle İNANILMAZ!
15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması ve çökertilmesinin ardından Türkiye'nin iyi ilişkilerinin bulunduğu ülkelerdeki FETÖ okulları Maarif Vakfı'na devredilmeye başlandı malum.
Mustafa Özcan bu durumu bakın nasıl fırsata çevirip âdeta selden kütük toplar gibi örgütün tüm parasal birikimlerine ve mal varlıklarına el koydu.
Önce yakın adamları; Ali Çelik ve Özcan'ın Orta Doğu'daki para ve uyuşturucu trafiğini yöneten Talip Büyük'e İngiltere ve Almanya'da şirketler kurdurdu. Bu şirketlere “İngiliz ve Alman şirketi” görünümü kazandırmak için daha önceden İngiliz ve Alman vatandaşlığına geçen FETÖ'cülerin isimlerini Hans, George diye değiştirtti ve onları şirket sahipliğine getirdi.
Sonra da Türkiye'nin henüz devralamadığı okulların bulunduğu ülke imamlarını yola getirerek “Bu okullara Türkiye el koymadan kurulan bu iki şirkete devredeceğiz” dedi. Böylelikle Türkiye'nin başvurularını değerlendirmekte geç kalan ülkelerde kurulu bulunan pek çok okul Mustafa Özcan'ın kurdurduğu şirketlere geçti.
FETÖ OKULLARININ ÖĞRETMENLERİ MUSTAFA ÖZCAN'A ÇOK KIZGIN
Ancak okulların sahibi hâline gelen Mustafa Özcan, öğretmenleri âdeta donlarına kadar soydu. Nasıl mı?
Önce bir bilgi vereyim. Bu okullardaki öğretmenlerin tüm birikimleri personel sözleşmelerinde, sigorta primleri, tazminatları, ek ders ücretleri, uçak bilet paraları, eğitim bursları ve maaşlarının bir kısmı okulun banka hesabında ya da okul kasasında toplanır.
İşte Mustafa Özcan öğretmenlerin ve tüm okul personelinin bu biriken parasına el koydu. Bununla da kalmayıp öğretmenlere ve personele “Hiçbir alacağımız yoktur” diye feragatname imzalattı. Bitmedi. FETÖ'cüler arasında çok yaygın olan “Teşkilat” korkusunu tetikleyip “MİT evinizi basıp paranıza el koyacak, tüm birikimlerinizi getirin bizde güvende kalsın” diye paralarına el koyup İngiltere'ye transfer etti.
Sonuçta örgütün tüm okulları ve parası ABD ve birkaç Avrupa ülkesi Özcan tarafından ele geçirilmiş durumda. Ümit Akdemir'e mektup yollayan öğretmenler çok kızgın ve “Fetullah Gülen öldüğü gün hareketten ayrılacağız” diyorlar. Özcan yurt dışında işe giren FETÖ'cülerin maaşlarından da örgüt için kesinti yapıyor. Bunun için etkisi altındaki Gülen'in kız kardeşinin damadı Ahmet Kurucan'a bile “Herkes işe girsin. Çünkü artık yapılan yardımlar ilelebet devam etmeyecek” açıklaması yaptırttı.
MUSTAFA ÖZCAN VE ÇETESİ HERKESİ ARŞİVLEYİP FETÖ'YÜ ELE Mİ GEÇİRDİ?
Daha önce yazmıştım. Mustafa Özcan bunu ilk kez yapmıyor. Fetullah'ın çağrısıyla 2014'te Bank Asya'ya yatırılan paraları da “Devlet, Bank Asya'ya el koyacak” diye adamı Ali Çelik vasıtasıyla İngiltere'ye ve Almanya'ya aktarmıştı.
Mustafa Özcan eski mahrem imamların başıydı. Herkesin bir açığını bulup arşivlemiş. Güçlü olduğu dönemde bertaraf etmek istediklerini Gülen'e “Havuza düştü” diye(*) bildirip bertaraf etmiş. Kötülük ve entrika konusunda Gülen'den aşağı kalır yanı yok. Hocası kim diyeceksiniz. Örgüt içinde kurduğu hâkimiyet artık o kadar netleşti ve FETÖ elebaşı Gülen o kadar tabansızlaştı ki altından halıyı çekmesi yeterli olacak. Ama yapmıyor şu anda dediğim gibi. Çünkü kullanmaya devam edecek. Bunu yurt dışındaki firari FETÖ'cülerden Önder Aytaç dünkü sosyal medya paylaşımında aynen şöyle itiraf ediyor:
“Hocaefendi'nin kaldığı kampta da etkin olan mahrem yapılarla ilgili genişçe bir ekip -ki bunların başını MY, MÖ vb. (Mustafa Yeşil ve Mustafa Özcan) çekiyor-bütün büyük abilerin telefon konuşmalarını, yazışmalarını kaydetmiş, kopyalamış, çözmüş ve arşivlerini de ABD'ye taşımışlar. Büyüklere el altından birbirlerini dinlemelerini veriyorlar. Bu oyunu gören ve karşı çakanlara gözdağı verip, aba altından sopa gösteriyorlar. Bunların Hocaefendi sonrası için yemeyecekleri halt yok.”
Durum çok açık ve net görülüyor. Türkiye'de hâlâ akıllanmayan mankurt FETÖ'cülerin akıllarını başlarına toplamak ve itirafçı olmak için son günleri yaklaşıyor.
Türkiye