Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin eski Genelkurmay Adli Müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı'nın da aralarında bulunduğu 22 kişinin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlarından yargılanmasına devam edildi.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya Köse ve Kaldırımcı'nın da aralarında bulunduğu sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Dinçer Ural, tanık sıfatıyla dinlendi.
Askeri hukuk sisteminin en üst pozisyonunda görev yaptığını ancak bundan önceki dönemlerde Ankara'da görev almadığını belirten Ural, bir maraba gibi kürsü hakimliği yaptığını söyledi.
Bu nedenle sanıkların büyük bir kısmıyla aynı kışlada görev yapmadığını ifade eden Ural, "Buna rağmen tüm kayıtlar önümden geçiyor. Gördüğüm, küçük yaşta devşirilmişler. Ben hiç kimsenin 'FETÖ'cüyüm' dediğini duymadım ve ne faaliyet yaptığını müşahede etme imkanım da olmadı. Genel olarak gördüğüm kadarıyla bu örgüt özel bir kompartıman sistemiyle ve istihbarat birimi gibi çalışmış." dedi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da yayımlanan sözde sıkıyönetim mahkemelerinde görev yapacak askeri hakim ve savcıların isimlerinin bulunduğu atama listesine göre Milli Savunma Bakanlığı emrine verildiğini hatırlatan Ural, "Askeri yargı camiasını bilmeyen birinin hazırlayabileceği bir liste değildi. Bu listeyi hazırlayanlar askeri yargıyı biliyordu. Sözde atama listesinde, görevlendirilen isimlerin karşısında 'bir an önce birliğe katılmayanlar hakkında firar işlemi yapılacağı' yazıyordu. Benim gibi bazı isimlerin karşısında ise 'Bakanlık emrine alındığı' ifadesi yer alıyordu." diye konuştu.
Beyanlarının ardından mahkeme heyeti ile sanık ve avukatların sorularına cevap veren Ural, tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hayrettin Kaldırımcı'nın, "FETÖ'cü olduğuma dair bir kanaat veya bilginiz var mı?" sorusuna, "Geçmişte birbirimizi tanıyoruz. Milli ve manevi kimliği ile tanınan bir insanım. Bunu da hiç gizlemedim. O yüzden merkeze yaklaştırılmadım. Hayrettin Kaldırımcı da benim gibi manevi hassasiyeti olan biri olarak bilinirdi. Sonra söylentiler duydum ama örgütle irtibatına dair kanaat edinmedim."
Üye hakimin, "Sanık Kaldırımcı için 'milliyetçi' dediniz. Adını görevlendirme listesinde görünce ne düşündünüz?" sorusuna Ural, "Demek ki benim tanıdığım gibi değilmiş, yanlış tanımışım, onu kendilerine yakın hissediyormuş diye düşündüm." cevabını verdi.
Duruşmaya devam ediliyor.
