Turgay Güler'in, "Fatih Altaylı'nın Mansur Yavaş'ı bitirdiği an" başlıklı makalesi şöyle:
Geçenlerde sosyal medyada rastlamıştım. Üşenmeyin bir zahmet siz de aratıp izleyin lütfen. Ankara'da yapılmış keyifli bir sokak röportajıydı. Muhabir Ankaralılara 'Mansur Yavaş'tan memnun musunuz' diye soruyor?
'Memnunum' diyenlerin cevaplarını yayınlamışlar. Memnun olduğunu söyleyenlerin son seçimde oylarını Mansur Yavaş'a verdiklerini tahmin etmek güç değil doğrusu.
Neyse biz şimdi gelelim asıl meseleye.
Muhabir memnun olanlara ikinci bir soru daha soruyor.
'Mansur Yavaş'ın gerçekleştirdiği üç projesini sayar mısınız' diyor?
Sayamıyorlar, kızarıp bozarıyorlar. Kem küm.
Onlar adına üzülmüştüm.
Sonra geçen akşam benzer bir soruyu canlı yayında Fatih Altaylı bizzat Mansur Yavaş'a sordu; 'Mansur Bey ilgimi çeken şu oluyor; hep projeler var ama gerçekleşen bir şey çok az' dedi.
Cevap ne oldu dersiniz?
İşte noktasına virgülüne Mansur Yavaş'ın cevabı:
'İhalesi bu sene yapılacak, projesi şimdi var burada, neyse şimdi bulamıyorum...'
Evlere şenlik.
İzlemeyen varsa izlesin lütfen. Bu cümleyi kuran Yavaş'ın haline bir baksın.
'Neyse şimdi bulamıyorum' diyor ama aradığı bir şey de yok. Yalandan masanın üzerine şöyle bir bakınıyor hepsi bu. İki saniye ya var ya yok.
Kaldı ki Altaylı çok genel bir soru soruyor. 'Hep projeler anlatıp duruyorsunuz ama ortada gerçekleşen bir şey yok' diyor. Lakin cevap alamıyor.
Demem o ki bırakın Ankaralıları, kendisi de sayamıyor. Çünkü yok neyi saysın? Ama buna rağmen 'memnunum' diyenler var!
Çünkü ajansı üzerinden algıyı iyi yönetiyor. Şimdilik gerçekleştirdiği tek projesi bu.
Peki ne mi yapıyor? Kendisini 'cumhurbaşkanı olacak adam' diye pazarlatıyor. Bu sayede bazı Ankaralılar da algıya kapılıp onun başarılı bir belediye başkanı olduğuna inanıyor. Çok değil yakın bir tarihe kadar benzer bir algıyı İmamoğlu dolaştırıyordu ortalıkta. Balonu patladı. Malum CHP'liler şimdi rotayı Mansur Yavaş'a çevirdiler. Düzmece anketlerinde Mansur Yavaş Ekrem İmamoğlu'nu sollamış gözüküyor.
Yavaş Ankara'ya 60 kilometre metro yapacağını vaat etmişti. Bir kilometresini bile yapsa iyiydi.
Bisiklet yolları, daha yeşil bir Ankara, parklar, Bilişim Kenti, İngilizce Köyü, Uzay istasyonu...
Daha neler neler...
Peki sonuç?
Beni bağışlasın ama tırt!
'Bütçem yok' diye ağlıyor.
Ama seçimden önce 'israfı önleyeceğim bütçe fazlası olacak' diyordu.
Ne oldu? Önleyemedi mi? Yoksa belediye kaynakları çarçur mu ediliyor?
Usülsüz ihalelerden bahsediliyor.
İddialar vahim ama benim bu konuda bilgim de yok iddiamda. Devletin savcısı var incelesin.
Uzun lafın kısası hem İstanbul hem de Ankara iki koca yıl kaybetti. Yazık değil mi? Gerek İmamoğlu gerekse Yavaş böylesi bir fırsatı heba etmeseydi kötü mü olurdu? Çalışsalardı, üretselerdi algıyla değil hizmetleriyle vatandaşın kalbini kazansalardı güzel olmaz mıydı? Algı bir yere kadar işte, sonunda gümlüyor.
Gerçi ikisinin de suçu yok! Suçlu Kemal Bey! Öyle ya 'İzmir Belediyeciliği' diye bir şey uydurdu, bu arkadaşlar da kendilerine İzmir'i örnek aldılar. İzmir'le yarışıyorlar.
Az kaldı geçecekler!
Ve son bir not.
Yollar, köprüler, şehir hastaneleri, yerli otomobil, yerli uçak, yerli gemi, İHA'lar, SİHA'lar, doğalgaz/petrol keşifleri...
Yerli silahlar, füzeler...
Terörle mücadele, Doğu Akdeniz , Karabağ...
Nükleer Santraller, yerli uydular...
Daha neler neler?
Yahu 35 ayrı ilde, yüzlerce farklı noktada çıkan orman yangınlarını sekiz günde söndürmeyi başardılar. Evet bu bir başarıdır.
Yahu bir ay bile geçmeden evleri yananların evlerini inşa ettiler, dayayıp döşediler.
Hal böyle iken bu kadar iş yapmışken Ak Parti hala dayak yiyor, kendisini anlatamıyorsa 'Ajans'ını değiştirsin bir zahmet!
Öyle ya.