Kabine Toplantısı Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıldı. Toplantı 3 saat 10 dakika sürdü.
Erdoğan, Kuran'a yönelik saldırılara ilişkin açıklamalarda bulundu:
'KUTSALLARA SALDIRI DÜŞÜNCE HÜRRİYETİ OLARAK NİTELENEMEZ'
Erdoğan, İslam dünyası olarak Kurban Bayramı'na ulaşmanın heyecanını yaşarken İsveç'in başkenti Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'e yönelik gerçekleştirilen alçakça saldırının kendilerini öfkelendirdiğini dile getirerek, "2 milyar Müslüman'ın hissiyatını hiçe sayan bu sapkınlığın, bırakın fikir özgürlüğünü en temel insani değerlerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığından beslenen nefret suçlarıdır. Bu nefret suçunun polis korumasında işlenebilmesi çok daha vahimdir. Dünya'nın hiçbir ülkesinden insanların kutsallarına yönelik saldırılar düşünce hürriyeti olarak nitelenemez. Nasıl Kilise'yi, Havra'yı veya bir başka inancın mabedini ateşe vermek özgürlük değilse 'Kuran-ı Kerim musafı yakma' diye bir özgürlük olamaz. Bizim nazarımızda camilerimizi hedef alan eylemler ile kutsal kitabımıza yapılan rezil saldırılar arasında hiçbir fark yoktur. Bu gerçeği aslında nefret suçlarına imza atanlar kadar buna izin verenler, göz yumanlar da çok iyi biliyor. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar; sıra Müslümanların kutsallarına gelince birden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Bu zihniyetin elinde fikir hürriyeti, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının tüm biçimlerini meşrulaştıran bir araç konumundadır" diye konuştu.
'SALDIRILAR BATI'DA UR MİSALİ YAYILAN İSLAM DÜŞMANLIĞIDIR'
Erdoğan, Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü bir cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayacaklarını vurgulayarak, "Bu saldırıları Batı'da habis bir ur misali hızla yayılan İslam ve Müslüman düşmanlığı hastalığının yeni tezahürleri olarak görüyoruz. Batı dünyası özellikle bu hastalıkla mücadele noktasında hiçbir adım atmıyor. 4 yıl önce Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde bir camide ibadet eden 51 Müslüman'ın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor. Aşırı sağcıların işlediği nefret suçlarının kaydı çoğu zaman hiç tutulmuyor. Günümüzde Müslümanlar için inançlarını özgürce yaşamak, dillerini sokakta özgürce konuşmak, dinlerinin emrettiği şekilde giyinmek, çalışmak, sosyal hayatta var olmak giderek zorlaşmaktadır. Irkçı terör saldırıları sadece Müslümanlara değil Musevilere, Afrikalılara, Asya kökenlilere, Romanlara ve göçmenlere de yönelmektedir. Pek çok batı ülkesinde ayrımcılık toplumsal bir norm haline gelmiştir" dedi.
Yorum Yap