Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam Kampı'nda konuşdu. Suriye'ye yeni harekata dair mesajlar veren Erdoğan, "Güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu harekatlarla darmadağın ettik. Güvenlik hattının eksiklerini yeni harekatlarla tamamlayacak hem de tüm kuvvetlerimizi her türlü göreve hazır hale getirecek çalışmaları titizlikle yürütüyoruz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
"İktidara gelirken milletimize ülkemizi 4 temel unsur üzerinde yükselteceğiz dedik: Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri.
Ülkemizin son 20 yıldaki kazanımları hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Türkiye'nin salgın sürecinde sergilediği dirayetli duruş ülkemize kazandırdığımız eserlerin önemini gösterdi.
Eğitim bütçemiz yılda 10,3 milyar liradan, 274,3 milyar liraya çıktı. Ücretsiz verdiğimiz ders kitaplarının yanında artık ücretsiz yardımcı kitapları da veriyoruz.
Sağlık sisteminde randevu sorunuyla ilgili çalışmalarımız sürüyor.
Merdiven altı adaletçiliğe son verdik.
Son 10 yılda kadın konut evlerinde toplam 325 kadınımız ve 195 çocuğumuz misafir oldu.
Asgari ücret bugün 4250 liraya ulaştı. İstihdamda 2022 yılında 12 milyon olan aktif sigortalı sayısı 24 milyonu buldu, toplam istihdam sayısı 30 milyonu geçti.
500 binin üzerinde Suriyeli kardeşimizin geri dönmesini sağladık.
Uzun süre ülkemizi içten içe çürütmek, tarihiyle ve kadim değerlerine aykırı davranmak istediler. En son FETÖ'nün ordumuz içindeki elemanlarıyla bu emellerine ulaşmak istediler. Neyse ki milletimizle bunun önüne geçtik. Biz ki yürüttüğümüz onca operasyonla terör koridorunu darmaduman ettik.
Kilometrelerce yol, köprü, tünel gibi eserleri ülkemize kazandırdık. Demiryollarını ayağa kaldırdık, havalimanına ulaşımı kolaylaştırdık.
Konut konusunda yakında yeni sürprizlerle milletimizin karşısına çıkacağız.
Milli gelirimizi 238 milyar dolardan aldık, 1 trilyon dolara kadar getirdik. Ülkemize kur enflasyon üzerinden ödetilen bedeller olmasına rağmen yaptık. Tüm bu ekonomik sabotajlara rağmen ülkemizi ne siyasi ne ekonomik olarak diz çöktürmedik.
Terörle mücadelemiz de, CHP zihniyetiyle mücadelemiz de millete borcumuzdur. Bunların aparat olduğunu biliyoruz. Biz başaramayacaksınız dedikçe üstümüze gelen bunlara diyoruz ki, bu milletin son ferdi toprağa düşmeden sinsi senaryolarınızı hayata geçiremeyeceksiniz. Bu milletin son ferdi de şehit olmadan aziz milletimizin tek karış toprağını kirletemeyeceksiniz. Hani komünistin komünistliği parayı buluncaya kadar ya, bunlarında tüm söyledikleri meydana çıkana kadar.
Batı bize savunma sanayii üzerinden istediklerimizi vermezken bakın biz neler yaptık. İHA ve SİHA'lar, kara araçları başta olmak üzere savunmada ihraç edilen ürün çeşidi 228 oldu. Diyorlar ki 'ABD'de ofis açın'. Gerek yok ki, onlar buraya geliyor. Türkiye, gelinip 'bize de yok mu' denilen bir ülkeye dönüştü.
Eserlerimizin ve hizmetlerimizin hepsini anlatmaya kalksak sabaha kadar bitiremeyiz.
1915 Çanakkale Köprüsü'nü, Tokat Havalimanı'nı açtık.
Teknofest kuşağı gençlerimizin Azerbaycan'la birlikte nasıl kucaklaştığına şahit olduk.
Önemli olan tüm bu yaptıklarımızın unutulmamasını sağlamaktır. Bizimle eser ve hizmette yarışamayanların, neden yarışamadığı da bunlara bakınca anlaşılıyor.
Türk siyasi tarihinin en eziyetli cilvesi maalesef bize denk geldi. Bu karakterin adı Kılıçdaroğlu, gülsek gülünecek tarafı yok, ciddiye alsak ciddiye alınacak tarafı yok. Biz de bu sebeple mecburen ara sıra bunu paçasından tutup aşağı indirmeye çalışıyoruz. Güya bizim sorularımıza cevap verip bize 10 soru sorduk. Bu cevaplardaki riyakarlık buram buram tütmektedir. Terör örgütlerini lanetliyor musun ifadesine düzgünce cevap verememiştir. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda ve Akdeniz konusunda devletinin yanında olmadığını göstermiştir. Siyasi stratejilerini yabancılara onaylatmaktan vazgeçip vazgeçmeyeceği soruma inkarla cevap vermiştir. Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisine karşı ne yapacağına yine inkarla cevap vermiştir. Aday olup olmayacağına dair soruma karşı da yine çapsızlığını göstermiştir. Seçim tarihi belli, benden hala seçim tarihi istiyor. Belli o, sen sıkıysa aday mısın değil misin onu açıkla.
Bütün dünyanın ülkemizin ilkeli duruşunu takdir ettiği Kaşıkçı meselesini dahi bize saldırı malzemesi yapan bu zat onursuz ithamının hesabını hukuk önünde vermektedir. Kendi kendine SADAT diye bir öcü uydurup bizim şirketin kurucusuyla evinde konuştuğumuzu söyleyecek kadar hayal alemine dalmış bu zata ne desek fayda etmeyeceğini biliyorum. Her gün altı da üstü de boş yalanlarla insanları tehdit ederek haysiyet cellatlığına soyunan birisinin bizi toplumsal çatışma çıkarmaya çalışmakla itham etmesi trajikomik bir çırpınıştır. Ben SADAT'ın kusucusuyla evlerinde bir görüşme gerçekleştirmedim. Böyle bir görüşmem yok bay Kemal sen yalancısın. Sen cambazsın .SADAT'IN kurucusu denilen tuğgeneralle göreve getirdikten sonra benimle çalıştığı süre içerisinde cumhurbaşkanlığı külliyesinde görüşmelerim var ama evinde herhangi bir görüşmem söz konusu olmamıştır. Hem NATO'ya sahip çıkıp hem de bunun gereklerinin tam tersi beyanlarda bulunmak şark kurnazlığı değilse ahmaklığın dik alasıdır.
Gezi olaylarının da ne ağaçla ne çevreyle ilgisi vardır. Biz o ağaçları Atatürk millet bahçesine dikiyoruz zaten. Siz de göreceksiniz.
Bay Kemal, 'zulüm 1453'te başladı' ifadesinin arkasında sen varsın. Siz yaptınız bunları. Bezmialem Camii'ni bira kutularıyla siz kirlettiniz. Bu ülkenin dini değerlerine saygı duymuyorsunuz. Gezi Parkı'nda o terörist pankartlarını siz astınız, sen de o alana geldin.
İşte geçenlerde 3 tane sözde milletvekili, 15 Temmuz Köprüsü'ne pankart asmaya kalktılar. Üstelik polisimize bile vurmaya kalktılar. Bunlar malum partinin uzantılarıdır. Yerleri parlamento değildir, gitmelerinin adımları atılmalıdır. Bu demokrasi değildir, demokrasinin de bir sınırı var. Gideceksin polise saldıracaksın, sonra da parlamentoda oturacaksın. Gezi vandalizminin ülkemize maliyeti nedir biliyor musunuz? 1 buçuk milyar dolar.
Gezi olayları tıpkı 27 Mayıs gibi demokrasimizi hedef alan bir girişimdi. Bu yüzden biz Gezi olaylarında sergiledikleri tutuma yakışan teşhisi koyduk. Biz hep milletimizin diliyle konuştuk. Milletimizin hakkına, onuruna el uzatanlara tavizsiz davrandık. Milletimiz bu vandalları nasıl tanımlıyorsa biz de öyle dedik. Çapsıza çapsız haine hain demekten çekinmeyiz. Bizim kadınlara hakaret eden belediye başkanından, şehit bacısına hakaret edenlerden alacak ahlak dersimiz yok."