Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Erdoğan'ı öldürecekler, cesedini bir çöplüğe atacaklar...' demişlerdi'

‘Bütün sorular o rapora çıkıyor’ başlıklı yazısında Salih Tuna, ABD merkezli RAND raporunu işaret ederek Türkiye’de ABD destekli darbe planlarının halen söz konusu olduğuna dikkat çekti. Tuna, CHP’li Engin Altay’ın ‘Menderes’ ismini vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki tehdit içerikli ifadelerini de değerlendirdi

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-04-22 12:25:09

'Erdoğan'ı öldürecekler, cesedini bir çöplüğe atacaklar...' demişlerdi'

Bunların o çok demokrat yazarları 15 Temmuz öncesi temenni sadedinde, "Erdoğan'ı öldürecekler, cesedini bir çöplüğe atacaklar..." demişti.

Nitekim çok geçmemiş, Gladyo'nun suikast timleri Marmaris'e doğru harekete geçmişti.

Hedeflerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Muhtemelen o çok demokrat yazarlarının temennisini gerçekleştireceklerdi.

Böylece...

"Türkiye sokaklarında tank görülmeden iç savaşın çıktığı anlaşılmaz... Türkiye iç savaşın cehenneminden geçmeden iflah olmaz" diyen bilumum yazarçizerlerinin "öngörüsü" tutmuş olacaktı.

Sadece iç savaş değil, İran'la da sonu gelmez mezhep savaşları başlatılacaktı. Sonuç itibarıyla, Anadolu coğrafyasının mahvına neden olacaklardı.

Şükür ki şükür, Sayın Erdoğan'ın önderliğinde bu aziz millet, polisiyle, askeriyle 15 Temmuz'da şanlı bir direnişle işgale engel oldu.

"Atatürkçü" okurlarım için hülasa edecek olursam:

Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk kurdu, 15 Temmuz'da da Recep Tayyip Erdoğan kurtardı.

Bu ülkeyi kurtaran lideri, Menderes'in akıbetiyle tehdit etmenin hiçbir tevili olamaz.

CHP'li Engin Altay boşuna tevil etmeye çalışmasın. (Menderes'in akıbetini gerekçelendirmek de darbelerin gerekçesi olabileceğine inanan hastalıklı zihinlerin marifetidir.)

"Erdoğan'ı öldürecekler, cesedini bir çöplüğe atacaklar" diyenlerin neye güvendiklerini 15 Temmuz işgal girişimiyle gördük.

Peki, Erdoğan'ı Menderes'in akıbetiyle tehdit eden bu Engin Altay'lar ve ondan önce de "bi şekilde" lakırdısıyla arzı endam eden Canan Kaftancıoğlu'lar kime güveniyorlar?

Eline iyi bir kâğıt geçince kuyruğunu sallayan poker oynayan köpek gibi neden ellerini açık etmeye başladılar?

Bunların ellerine kim neyi verdi?

Bu sorular bizi ister istemez RAND raporuna götürür.

Pentagon için hazırlanan mahut raporda, Türkiye'yi girdiği bağımsızlık yolundan döndürmek için Erdoğan'ın alaşağı edilmesinin şart olduğunu, bunun için de muhalefetin konsolide edilmesinin yanı sıra "askerden askere ilişki" kuracak şekilde kompakt bir müdahalenin gerçekleştirilmesi öneriliyordu.

RAND raporunu, ABD Başkanı Biden'ın Erdoğan'ı hedef alan malum konuşmasıyla birlikte düşünmekte fayda var.

Muhalefetin konsolide edilmesi her şeyden evvel sosyolojiyi operasyona hazır hale getirmeye matuftur.

Erdoğan nefretiyle gözlerini kör ettikleri sosyolojiyi öyle hale getirdiler ki vatan mevzubahis olsa da görecek veya tepki verecek halleri kalmadı. Erdoğan düşmanlığı, hayatlarının anlamı olmuş nerdeyse!

Sosyolojiyi böyle kör ettikten sonra her gerçeği çarpıtabilir, her yalanı rahatlıkla yutturabilirsiniz.

Mahalle baskısıyla da olmadık insanlara olmadık şeyler yaptırabilirsiniz.

O kadar ki vaktiyle Gladyo'nun gadrine uğramış antiemperyalist yurtseverleri bile amacınıza "hizmet" ettirirsiniz de farkında olmazlar.

Mesela...

"Erdoğan olmasaydı Mavi Vatan'ımızı savunmak şöyle dursun Akdeniz'e ayağımızı bile sokamazdık" diyen emekli bir amiralin...

"Montrö'yü araç olarak kullandık" itirafında bulunan, ABD merkezli CFR (Dış İlişkiler Konseyi) ile bağlantılı GİF (Global İlişkiler Forumu) üyesi Ergun Mengi'nin o bildirisinin altına imza atmasının başka izahı yoktur.

Haber Ara