Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı.
Erdoğan'ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Milletimizin beklentilerine cevap verecek yasama faaliyetlerini uzlaşı temelinde yürüyoruz. Diğer partilerden gelen müsbet katkıyı destekliyoruz. Kahraman Mehmetçiğimizin bir yıl daha yurtdışında bulunmasını öngören tezkere büyük bir ittifakla kabul edildi. yargı reformu olarak bilinen paketin ilkinin çalışmalarına başladık. İthalatçılarımızın ve ihracatçılarımızın mali yüklerini azaltacak kanun teklifinin görüşmeleri de tamamlandı.
Çok sayıda uluslararası sözleşme genel kurulda görüşüldü. Dijital hizmet vergisi ile ilgili kanun teklifinin görüşmeleri devam ediyor. Bu teklif vergide adalet, vergi rekabeti basitlik, etkinlik verimlilik çerçevesinde mükelleflerin vergi sistemine gönüllü uyumunu sağlayacak düzenlemeleri içeriyor. Gece geç saatlere kadar yasama faaliyetine katılan milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Her bakanımız kendi bütçesinin görüşüldüğü zaman tam kadro ile Meclis'te bulunacak. Meclis çalışmaları bizim için hayati öneme sahiptir. Yeni yönetim sistemimizde güçler ayrılığının kesinleşmesi milletvekillerimiz üzerindeki yükü artırmıştır. Yasalaştırma sorumluluğu tamamen milletvekillerimize aittir. Kanun tekliflerinin en mükemmel şekilde hazırlanması ve yasalaştırılması sürecinde milletvekillerimizden çok daha fazla gayret bekliyoruz. Milletvekillerimizin seçim bölgelerini kesinlikle ihmal etmemeleri gerekiyor. AK Parti grubundaki her arkadaşımızın bu iki görevi yerine getirecek beceriye sahip olduğuna inanıyorum.
Milletvekillerimizden bundan böyle kesinlikle her milletvekilimiz kendi seçim bölgesini ihmal etmemeli. Seçim bölgesinin mahalle ve köylerine kadar gidip vatandaşlarımızın halini soracak. Sonra bize ulaşması gerekenleri bize ulaştıracak. Bakan yardımcılarına ulaşması gerekenleri de bakan yardımcılarına ulaşacak. AK Parti milletvekili olmak demek sadece salı, çarşamba, perşembe Ankara'ya gelmek demek değil. Tüm milletvekillerimiz. Genel başkan ve cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olmaya devam edeceğim. Gayretiniz ve fedakarlığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
TRUMP İLE GÖRÜŞME
Geçen hafta Trump'ın daveti üzerine ABD'ye çalışma ziyareti gerçekleştirdik. Heyetlerimizin katkılarıyla verimli toplantılar yaptık. Türkiye-ABD ilişkilerinin zor bir süreçten geçtiği sır değil. Amacımız bu süreci geride bırakmaktır. Bölgemiz ve dünyadaki gelişmeler ABD ile Türkiye'nin yakın olması gerektiriyor. Aramızdaki sorunlar küçük pürüzlerden ibaret. Pürüzler suni olarak büyütülmüştür. İki ülke arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik çabaların gerçek mahiyetini en iyi gören de Sayın Trump'tır. Türkiye-ABD ilişkilerinin belirli bir seviye altına düşmemesi için inisiyatif kullanmaktadır.
100 milyar dolarlık karşılıklı ticaret hacmine ulaşma konusudna kararklılığımızı bir kez daha teyit ettik. Sorunların kilit noktası haline dönüştürülen S-400 konusunda da çözüm yolu aranması konusunda mutabık kaldık. Sayın Trump'a Türkiye'nin sistemi alma noktasına nasıl gelindiğini anlattık. Kendisi de bize hak veriyor. Türkiye'nin bu konuda adım atmayacağını Trump'a anlattık. ABD'den Patriot sistemi alma talebimizi de tekrarladık. F-35 uçaklarıyla ilgili yapılan haksızlıkları da dile getirdik. F-35'te Türkiye müşteri değil ortaktır. Uzlaşmaz tavır sürerse başka arayışa gireceğimizi söyledik.
Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararının haksız olduğunu belgeleriyle ortaya koyduk. Görüşmemizin ardından bu tasarı bloke edilmiştir. ABD'de süren azil süreci Başkan Trump'ı temkinli hareket etmeye sürüklediği açıktır. Bu süreç bittiğinde ilişkilerimiz güç kazanacaktır. Suriye meselesi ABD ziyaretimizin en önemli başlıklarından biriydi. Sadece Fırat Kalkanı Harekatımızda 3 binin üzerinde DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Diğer operasyonlar bu rakam 4 bine çıkıyor.
Bağdadi'nin yakaladığımız yakınlarından çok önemli istihbari bilgiler elde edildi. PKK/YPG, Suriye'de cezaevlerinde bulunan binlerce DEAŞ'lıyı şantaj malzemesi olarak serbest bıraktı. ABD'de bir kesimin Suriye'de bölcü terör örgütünü destekleme çabası gösterdiği anlaşılıyor.
ABD VE RUSYA'YA "FERİT ABDİ" TEPKİSİ
Sivillere yönelik bombalı eylemler düzenleniyor. Türkiye'nin harekatına karşı çıkanlar bu insanlık dışı saldırılara ses çıkarmıyor. Örgütün sivil katliamlarını örtmeye çalışıyorlar. Mesele ne Türkiye'nin yaptıkları ne de yapmadıklarıdır. Ne Mazlum Kobani'si, böyle birisi yok. Ferit Abdi bizim ülkemizde yüzlerce insanın ölümünden sorumlu terör örgütünün başıdır. Biz bunu ABD'ye de Rusya'ya da anlattık. Sayın Trump ve senatörlere video ile anlattık. Bu onları ciddi manada etkiledi. Bunu anlatmaya devam edeceğiz. Bu işi öyle yere bulaştırıyorlar ki bizim Kürtlere karşı olduğumuzu anlatıyorlar, HDP gibi.
KILIÇDAROĞLU'NA SMO TEPKİSİ
Mesele sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturarak ülkemizi kuşatma meselesidir. Biz bu koridoru bozunda çılgına döndüler. 32 bin TIR silah mühimmat geldi. Mehmedimiz ve Suriye Milli Ordusu bu oyunları ölümü korkutarak üzerine giderek bozdular. Mehmedimizin şehitleri oldu, sivil şehitlerimiz oldu. Suriye Milli Ordusu'ndan şehitlerimiz oldu. Ama ana muhalefetin başıdaki zat Suriye Milli Ordusu'nu terör örgütü olarak tanımlıyor. Bunlar ne yazık ki bu CHP teröristlere terörist diyemiyor. PKK, HDP, YPG'ye terörist dediklerini duydunuz mu? Ortaklar ya, beraber yürüyorlar. Benim milletim terörle birlikte yürüyenlere gereken dersi 2023 ve 2024'te verecek.
"ABD-PKK/YPG ORTAKLIĞI BİR ANDA BİTMEYECEK"
Tüm bu gerçekleri ABD seyahatimizde muhataplarımıza anlattık. Ortaya koyduğumuz tablonun muhataplarımız nezdinde karşılık bulduğunu gördük. ABD'nin terör örgütü ile Suriye'de girdiği angajmanın bir anda bitmeyeceğinin de ne yazık ki farkındayız. Suriye ve Kuzey Irak başta olmak üzere son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu mücadelemiz devam edecektir. Amerika'da faaliyetlerini sürdüren FETÖ elebaşı ve mensuplarıyla ilgili taleplerimizi tekrarladık.
Tayyip Erdoğan gitsin AK Parti yıkılsın da Türkiye'ye ne olursa olsun... Özellikle CHP Genel Başkanı'nın, yalan olduğu defalarca ortaya konan konuları çarpıklıkları tekrar tekrar gündeme getirmesi siyasetle bağdaştırılamaz."
