İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında yürütülen “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanan, İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü'nde Harita Mühendisi olarak görev yapan Yakup Öner, etkin pişmanlıktan faydalanmak amacıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na çarpıcı bir ifade verdi. Öner, yıllar boyunca Ekrem İmamoğlu'ndan yıllık 100 bin dolar tutarında gayriresmî maaş aldığını itiraf etti.
İfadesinde, maaşları aracısız şekilde bizzat İmamoğlu'ndan aldığını belirten Öner, “Bu paraların kaynağını sormadım” sözleriyle dikkat çekti. Bu açıklamalar, İBB'de uzun süredir tartışma konusu olan paralel yönetim yapıları ve liyakat iddialarını yeniden alevlendirdi.
“KADRO VERİLMEDİ, SİSTEM DIŞINDA BIRAKILDIM” DEDİ
Yakup Öner, savcılıkta verdiği ifadesinde kariyer sürecini de anlattı. “2012 yılında Beylikdüzü Belediyesi'nde sözleşmeli mühendis olarak başladım” diyen Öner, 2014'te belediyenin CHP'ye geçmesiyle birlikte Ekrem İmamoğlu tarafından görevine devam etmesi için davet edildiğini belirtti.
Öner, “İBB'de yetenekli olmama rağmen hiçbir görev verilmedi, ısrarlarıma rağmen atama yapılmadı” sözleriyle görev alma konusunda dışlandığını öne sürdü. “Diğer arkadaşlar daire başkanı olurken bana hiçbir kadro verilmedi” ifadeleriyle kurumdaki sistemden duyduğu rahatsızlığı vurguladı.
“İMAMOĞLU'YLA ŞİFAHİ ANLAŞMAMIZ VARDI”
Öner'in ifadelerinde en dikkat çeken bölüm, doğrudan Ekrem İmamoğlu ile arasında yapılan sözlü anlaşma oldu. Öner, “2020'den 2024'e kadar her yıl 100 bin dolar gayriresmî ödeme aldım. Bu ödemeleri doğrudan Ekrem İmamoğlu yaptı” diyerek, herhangi bir aracı ya da resmî kayıt olmadan paraları elden aldığını belirtti.
“Kaynağı hakkında hiçbir bilgim yok, sormadım” diyen Öner, bu paraların belediye bütçesiyle bağlantılı olup olmadığına dair bir bilgisi olmadığını da savundu. Öner'in bu beyanları, kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı şüphesini gündeme getirdi.
“SADECE RAPORLAR HAZIRLADIM, TALİMAT VERMEDİM”
Öner ifadesinde, kurumda resmî bir yetkisi olmadığını, sadece uzmanlık alanıyla ilgili raporlar hazırlayarak doğrudan Ekrem İmamoğlu'na sunduğunu belirtti. “Bu raporlar neticesinde İmamoğlu ilgili bürokratlara talimat verirdi. Ben kimseye talimat vermedim” diyerek görev tanımının sınırlı olduğunu söyledi.
Ancak Öner, kurum içi tıkanan teknik ve bürokratik süreçlerde arabuluculuk yaptığını ve iş dünyası ile bürokratlar arasındaki sorunların çözümünde “kişisel ilişkileri ve teknik bilgisi” sayesinde önemli rol üstlendiğini de ekledi.
“İMAMOĞLU'NA BAĞLI YAPILARLA ARAM İYİ OLMADI”
İfade tutanaklarına göre Öner, “Ekrem İmamoğlu'na bağlı yapılarla hiçbir zaman iyi ilişkilerim olmadı. Onlar beni sevmedi, ben de onları” diyerek, belediye içinde gruplaşmalar olduğuna işaret etti. Bu yapıların, kadro verilmemesinde etkili olduğunu iddia eden Öner, liyakat değil yakınlık esasına göre atamalar yapıldığını öne sürdü.
KİMLERLE GÖRÜŞMEDİĞİNİ DE TEK TEK SIRALADI
Öner, ifadesinde İBB içindeki bazı isimlerle olan ilişkilerine de değindi. “Murat Ongun, Fatih Keleş gibi şahısları ya hiç tanımadım ya da sadece selam verecek kadar temasım oldu” ifadelerini kullanarak, belirli kliklerle teması olmadığını belirtti.
Bu açıklamalar, İBB içinde farklı hiziplerin oluştuğu ve bazı kadroların sadece belirli yapılarla ilişkili kişilere verildiği yönündeki iddiaları yeniden gündeme getirdi.
DHA