e-Devlet üzerinden deprem hasar tespit başvurusu nasıl yapılır?
İstanbul'da meydana gelen depremlerin ardından hasar tespit başvuruları araştırılmaya başlandı. Peki e-Devlet üzerinden hasar tespit başvurusu nasıl yapılır? İşte başvuru ekranı…

Oluşturma Tarihi: 2025-04-24 10:33:47

Güncelleme Tarihi: 2025-04-24 10:36:22

"Deprem hasar tespit başvuruları nasıl yapılır, e-Devlet üzerinden hasar tespit başvuru yapılır mı?" soruları gündemde yer aldı. Yapısal hasar endişesi taşıyan pek çok kişi, devletin sunduğu resmi hasar tespit başvuru kanalını araştırıyor. e-Devlet sistemi üzerinden kolayca başvurusu yapılabiliyor. İşte adım adım başvuru süreci ve detaylar…

Deprem Hasar Tespiti Nasıl Yapılır?

Deprem sonrası binanızda herhangi bir hasar olduğundan şüpheleniyorsanız, e-Devlet sistemi üzerinden hızlı ve kolay şekilde başvuru yapabilirsiniz. Başvuru süreci ise şu şekilde:

e-Devlet sistemine www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden T.C. kimlik numaranız ve şifrenizle giriş yapın.

Arama çubuğuna "Hasar Tespit" yazın ve çıkan listeden "Afet Hasar Tespit Başvurusu" hizmetini seçin.

Hasarlı olduğunu düşündüğünüz bina ya da konut bilgilerini eksiksiz girin.

Varsa, gözle görülür hasarları belgeleyen fotoğraf ve dokümanları sisteme yükleyin.

Tüm bilgileri girdikten sonra işlemi onaylayarak başvurunuzu tamamlayın.

Başvuru Sonrası Süreç Nasıl İşliyor?

Yapılan başvurunun ardından yetkili teknik ekipler adresinize yönlendirilir ve yerinde detaylı inceleme gerçekleştirilir. İnceleme sonucunda yapılar hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı ya da ağır hasarlı/yıkık olarak değerlendirilir. Bu sınıflamalar, olası tahliye kararları veya güçlendirme projeleri açısından büyük önem taşır.

Hasar Tespit Sonucu Nereden Öğrenilir?

Başvuru sonrası binanızla ilgili oluşturulan teknik rapor, yine e-Devlet sistemi üzerinden görüntülenebilir. "Afet Hasar Tespit Sonucu Sorgulama" hizmeti sayesinde, yapılan incelemenin detaylarına ulaşabilir ve binanızın durumu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Evim depreme dayanıklı mı, nasıl anlarım? Karot testi nedir, güvenli mi? Uzman isim A Haber'de anlattı

İstanbul'da son dönemde yaşanan depremler, vatandaşları binalarının güvenliği konusunda yeniden harekete geçirdi. Kentsel Dönüşüm Uzmanı Dr. Nihat Şen, A Haber canlı yayınına katılarak binaların deprem güvenliğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle İstanbul'daki yapılar için depreme dayanıklılık testi ve bina sağlamlık kontrolü nasıl yapılır? İşte bu soruların yanıtları ve uzman görüşleri...

Dr. Nihat Şen, İstanbul'daki binaların depreme karşı ne kadar güvenli olduğunu değerlendirirken, vatandaşların ilk olarak dikkat etmesi gereken unsurları sıraladı. Çıplak gözle bazen fark edilemeyen zararlar olsa da, bazı önemli detaylar gözle görülebilir. Özellikle bodrum ve zemin katlarda, kolonlarda ve kirişlerde gözle görülen çatlaklar önemli bir uyarı işareti olabilir.

"Deprem sonrası vatandaşlar, binalarında kolon-kiriş birleşim noktalarındaki çatlakları kontrol etmeli" diyen Şen, bu tür hasarların binada bir zafiyetin göstergesi olabileceğini belirtti.

Ancak her çatlağın riski gösterdiğini düşünmemek gerektiği de vurgulandı. Yüzeysel çatlaklar, boya ya da alçı çatlakları olabilir ve bu tür durumlar, binanın güvenliğini tehdit etmez. Bununla birlikte, özellikle 2000 yılı öncesi inşa edilen binalarda, gerekli korozyon önlemleri alınmamış olabilir, bu da ciddi riskler taşıyabilir.

Depreme Dayanıklı Bina Nasıl Olmalı?

Depreme dayanıklı bir binanın inşasında kullanılan malzemelerin kalitesi son derece önemlidir. İnşaat malzemeleri, sağlam ve dayanıklı olmalı, binanın yapımında hiçbir masraftan kaçınılmamalıdır. Zeminin iyi analiz edilmesi, binanın sağlamlık açısından kritik bir faktördür. Ayrıca riskli bölgelere inşa edilen binalarda kat sayısının sınırlı tutulması ve kolon-kiriş yapısına özel dikkat gösterilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulandı.

Binanın Depreme Dayanıklı Olup Olmadığını Nasıl Anlayabiliriz?

Ev sahiplerinin, binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını anlaması için yapabileceği ilk kontroller şöyle sıralanabilir:

Kolon ve Kiriş Kontrolü: Bina kolonları ve kirişlerinin çatlaklar açısından incelenmesi gerekir. Eksik ya da kesilen kolonlar, ciddi risk oluşturabilir. Eğer kolonlar üzerinde herhangi bir zayıflama gözlemleniyorsa, uzman desteği alınmalıdır.

Zemin Durumu: Zemin, binanın güvenliği için kritik bir faktördür. Sert, taşlı zeminler depreme dayanıklı yapılar oluştururken, su birikintisi olan, dolgu alanlarına ya da çamurlu bölgelerde inşa edilen yapılar daha büyük risk taşır.

Duvar Durumu: Duvarlardaki çatlaklar, incelikler ya da yamulmalar da binanın sağlamlık durumu hakkında ipuçları verir. Çatlakların boyutu ve derinliği, yapının stabilitesi hakkında bilgi verebilir.

Deprem Riski Sorgulama: Nereye Başvurulmalı?

Bir evin depreme dayanıklı olup olmadığını belirlemek için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş lisanslı kuruluşlara başvurulabilir. Belediye ya da özel sektördeki uzman firmalar, yapılan incelemeler sonucunda, binanın taşıyıcı sistemini değerlendirip, gerekli risk analizlerini yaparak rapor hazırlarlar. Bu raporla birlikte, bina hakkında daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir.

Karot Testi Nedir, Neden Önemlidir?

İnşaat sektöründe yapıların güvenliğini değerlendirmek adına yapılan testler arasında en yaygın kullanılan yöntemlerden biri de karot testidir. "Karot" kelimesi, Türkçeye Fransızcadan geçmiş olup aslında "havuç" anlamına gelir. Ancak yapı mühendisliği dilinde, betondan silindir şeklinde numune alınmasına verilen isimdir.

Karot testi, özellikle eski binaların dayanıklılığını ölçmek için başvurulan güvenilir bir yöntemdir. Bu test, yapıların deprem yönetmeliğine uygunluğunu belirlemede kritik rol oynar. Delme işlemi karot makinesiyle gerçekleştirilir ve bu makineler, betonarme yapılardan silindirik örnekler alırken yapıya minimum zarar verir.

Karot Testi Nasıl Yapılır?

Karot testi, genellikle belediyelerin yapı denetim birimleri ya da lisanslı laboratuvarlar tarafından uygulanır. İlk adımda binanın uygun kolon ya da perde gibi taşıyıcı elemanlarından numune alınır. Karot makinesi yardımıyla silindir biçiminde çıkarılan bu numuneler, daha sonra yapı ve zemin laboratuvarlarında basınç testine tabi tutulur.

Laboratuvarda yapılan basınç testlerinde, alınan numunenin ne kadar yük taşıyabileceği belirlenir. Eğer beton, olması gereken basınç dayanımının altında bir sonuç verirse, bu yapı için ciddi bir risk göstergesidir.

Önemli bir detay ise karot testi sadece tamamlanmış binalarda uygulanır. Taze betondan alınan örnekler yanıltıcı olabileceğinden test sadece kurumuş ve işlevini tamamlamış beton üzerinde yapılır.

Karot Testi Binaya Zarar Verir mi?

Karot testiyle ilgili en sık karşılaşılan endişelerden biri, bu işlemin binaya zarar verip vermeyeceğidir. Sosyal medyada son zamanlarda bu konuyla ilgili artan paylaşımlar nedeniyle birçok vatandaş karot testinden çekiniyor.

Ancak uzmanlar bu konuda ortak görüşe sahip. Yapılan testler, binanın statik dengesini bozmaz. Numune alınan bölge, özel yüksek mukavemetli harçlarla doldurularak eski haline getirilir. Ayrıca Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 (TBDY-2018) çerçevesinde yürütülen bu işlemler, binanın güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde planlanmaktadır.

C20 Ne Anlama Geliyor?

Karot testi sonucunda çıkan en önemli verilerden biri de betonun sınıfıdır. Beton sınıflandırmasında "C" harfi, "Concrete" (beton) kelimesini temsil ederken, yanındaki sayı, betonun megapascal (MPa) cinsinden basınca karşı gösterdiği dayanımı ifade eder.

C20 sınıfı beton, 20 MPa'lık basınç dayanımına sahiptir. Ancak deprem yönetmeliğine göre bu sınıf artık yeterli kabul edilmiyor. Yeni yapılarda minimum beton sınıfı C25 olmalıdır. C20'nin altında kalan yapılar ise riskli grupta değerlendirilir ve bu durum yıkım sürecinin başlamasına neden olabilir.

Sadece Beton Değil, Donatı da Önemli

Karot testine ek olarak yapıdaki donatı yani demir kullanımı da büyük önem taşır. İncelemelerde kullanılan demirlerin nervürlü, yani yüzeyinde dişli yapıda olması gerekir. Bu, betonla daha iyi kenetlenmesini ve yapının daha dayanıklı olmasını sağlar.

Riskli olduğu tespit edilen binalar için önce tahliye kararı alınır, ardından yıkım süreci başlatılır. Bu sürecin sonunda ise hak sahiplerine detaylı bir rapor sunulur. Bu rapor, binanın deprem performansını ve gelecekte alınması gereken önlemleri açık bir şekilde ortaya koyar.

ahaber