Dünyadan uyarı: 'Depremler adım adım İstanbul'a yürüyor'
Dünyanın en saygın bilim dergilerinden Science'ta yayınlanan yeni bir araştırma, Marmara Denizi'ndeki depremlerin son 15 yılda sistematik bir şekilde batıdan doğuya, yani İstanbul'un kapısına doğru ilerlediğini ortaya koydu.

Oluşturma Tarihi: 2025-12-13 22:15:08

Güncelleme Tarihi: 2025-12-13 22:50:59

Uluslararası bir araştırma ekibi, Nisan 2025'te meydana gelen 6,2'lik depremin fayı rahatlatmadığını, aksine "kilitli" segmentler üzerindeki baskıyı artırdığını belirtiyor.

Almanya'daki GFZ Helmholtz Yerbilimleri Merkezi'nde yürütülen çalışmada, Ana Marmara Fayı üzerinde son yıllarda meydana gelen sismik aktiviteler mercek altına alınıyor. Araştırma, İstanbul'u bekleyen büyük tehlikenin mekaniğini ve fay hattının şu anki stres durumunu detaylandırıyor.

'Domino etkisi' gibi İstanbul'a yaklaşıyor

Makaledeki en çarpıcı bulgu, depremlerin bir zincirleme reaksiyon gibi batıdan doğuya doğru kayma ihtimali.

Araştırmacılara göre 2011-2012 tarihlerinde Marmara'nın batı ve orta kesimlerinde hareketlilik başladı. Eylül 2019'da 5,8 büyüklüğündeki Silivri depremi meydana geldi. Nisan 2025'teki 6,2 büyüklüğündeki son deprem ise 2019 depreminin hemen doğusunda, İstanbul'a daha yakın bir noktada gerçekleşti.

Bilim insanlarına göre bu tablo, fayın "sürüklenen" (hareketli) batı kısımlarının, İstanbul'un hemen güneyindeki "kilitli" (hareketsiz ve enerji biriktiren) doğu kısımlarını ittiğini ve yüklediğini gösteriyor.

Fay hattı rahatlamadı, aksine gerildi: Kayma gerilimi nedir?

Genellikle bir depremden sonra artçı sarsıntılarla birlikte fay üzerindeki gerilimin azalması, yani rahatlaması beklenir. Ancak yapılan analizler Marmara için durumun böyle olmadığını gösteriyor.

Analizlere göre 2019'daki 5,8'lik depremden sonra fay hattındaki stres seviyesi (bilimsel adıyla b-değeri) zamanla normale dönmüştü.

Ancak 2025'teki 6,2'lik depremden sonra fay hattında beklenen rahatlama görülmedi.

Analizler, o bölgedeki kayma geriliminin (shear stress) hâlâ çok yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum, fayın yeni ve daha büyük bir kırılmaya hazır olabileceğine işaret ediyor.

Kayma veya kesme gerilimi, bir cismin veya malzemenin içindeki katmanların, birbirine zıt yönlerde kaymaya zorlanması sonucu oluşan gerilim türü.

Kuzey Anadolu Fayı (KAF), "doğrultu atımlı" bir fay. Yani iki devasa kara parçası birbirinin üzerine çıkmıyor veya birbirinden uzaklaşmıyor; birbirine sürtünerek yan yana geçmeye çalışıyor.

Bu iki blok birbirine sürtünürken muazzam bir sürtünme kuvvetiyle kilitleniyor. Ancak yerkabuğu hareket etmeye devam ediyor ve kayalar üzerinde sürekli "Kay" diyen bir baskı oluşturuyor. İşte bu baskıya kayma gerilimi deniyor.

Beklenenden şiddetli sarsılabilir

Çalışma, hem 2019 hem de 2025 depremlerinin "yırtılma yönünün" doğuya doğru olduğunu kanıtladı.

Bu teknik detay İstanbullular için şu anlama geliyor: Fay doğuya doğru yırtıldığında, sismik dalgalar ve yer sarsıntısı enerjisi bir mercek gibi İstanbul'a doğru odaklanıyor. Bu da gelecekteki olası bir depremde şehrin, depremin büyüklüğünden beklenenden daha şiddetli sarsılabileceği anlamına geliyor.

Depremin kırılma yönü, sarsıntının hangi bölgede daha şiddetli hissedileceğini doğrudan etkiliyor. Ölçümler, yer hareketinin ve ivmenin İzmit Körfezi ve Armutlu Yarımadası yönünde daha güçlü olduğunu gösterdi.

Bilim insanlarına göre, eğer gelecekte daha büyük bir deprem batıdan doğuya doğru kırılırsa, bu durum İstanbul'daki sarsıntıyı artırabilir.

'Sismik boşluk' ve Adalar Fayı

Makalede şu an için en kritik bölge de işaretleniyor.

Nisan 2025 depreminin bittiği yer ile İstanbul Adalar fayı arasında, Avcılar açıklarında yaklaşık 15-20 kilometrelik "sessiz" bir bölüm (sismik boşluk) kaldı.

Bu küçük bölüm, bir sonraki 6,0 ve üzeri büyüklükteki depremin adayı olabilir. Bilim insanları, bir sonraki orta veya büyük depremin adaylarından birinin bu sessiz segment olabileceğini belirtiyor.

Daha da önemlisi, bu bölümün kırılması veya buradaki stresin transferi, hemen doğusundaki Prens Adaları (Adalar) segmentini tetikleyebilir. Adalar segmenti tamamen kilitli durumda ve çok büyük bir enerji biriktirmiş halde bekliyor.

Avrupa'nın en yüksek deprem riski Marmara'da

Marmara Denizi, araştırmacılara göre Avrupa'daki en yüksek sismik tehlike alanı konumunda.

Anadolu Plakası'nın Avrasya Plakası'na göre yılda 17 ila 29 milimetre hızla kaydığı bu bölgede, KAF'ın yaklaşık 1200 kilometrelik büyük bölümü 20. yüzyılda kırıldı.

Ancak Marmara Denizi içindeki ana fay hattı -Ana Marmara Fayı (AMF)- büyük ölçüde kırılmadan kaldı.

Tarihsel kayıtlar, İstanbul çevresinde son 2 bin 300 yılda birden fazla 7 ve üzeri büyüklükte deprem yaşandığını gösteriyor. Son büyük depremler 1509, 1766 ve 1894 yıllarında meydana geldi.

Önceki çalışmalar, İstanbul yakınlarında 7,3 büyüklüğünde bir depremin 30 yıl içinde meydana gelme olasılığını yüzde 35 ila 47 olarak hesaplamıştı.

Sonuç: Risk arttı, izleme şart

Bilim insanları makaleyi şu uyarı ile bitiriyor: Nisan 2025 depremi, 1766'dan beri biriken enerjinin sadece çok küçük bir kısmını (yaklaşık 20 santimetrelik bir hareketi) serbest bıraktı. Oysa birikmiş olan açık yaklaşık 6 metre.

Doğudan gelen bu baskı ve yırtılma etkisi, İstanbul riskini artırmış durumda. Araştırmacılar, deniz tabanına yerleştirilecek yeni sensörlerle fayın saniye saniye izlenmesinin hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Uzmanlar ne diyor?

Çalışmada yer almayan Cornell Üniversitesi'nden deprem bilimci Judith Hubbard, makaleyle ilgili görüşlerini New York Times'a açıkladı.

Hubbard, “İstanbul yakınlarında meydana gelecek çok büyük bir deprem, yakın tarihin en ağır insani felaketlerinden birine yol açabilir,” dedi.

Depremlerin bazen bu şekilde bir fay boyunca ilerleyerek yayılmasının nedeni net olarak bilinmiyor; ancak bunun geçmişte, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda da yaşandığı biliniyor.

Yine de araştırmacıların son analizinde yalnızca dört orta büyüklükte deprem yer alıyor ve bu sayı net bir örüntü saptamak için yeterli olmayabilir.

Hubbard, “Bunların sadece göç ediyormuş gibi görünen, sıradan depremler olma ihtimali de epey yüksek,” dedi.

Hubbard, “Bu depremin, bu makalede ima edildiği gibi göç eden bir deprem dizisiyle mi geleceği, yoksa aniden mi gerçekleşeceğini hâlâ söyleyemiyoruz,” diye ekledi.

Öte yandan bu fay üzerinde tehlikeli bir gerilimin biriktiği konusunda görüş birliği mevcut. Yani büyük ve yıkıcı bir depremin geleceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

euronews