Habertürk TV'deki programda kendisine yöneltilen soruları cevaplandıran Afet Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar açıklamalarda bulundu.
AFAD Genel Müdürü Prof. Dr. Tatar'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar:
Gerçekten büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Depremin olduğu ilk andan itibaren, 6 Şubat gecesi saat 04.17'den itibaren devletin tüm birimleri, imkanları AFAD Merkezi'nde bir araya geldi ve hızlı şekilde bölgeye intikal edildi. Bölgede şu anda 250 binin üzerinde personel var. Bölgede 35 binin üzerinde arama kurtarmada faaliyet gösteren ekipler var. Yurt dışından birçok ülkeden gelen arama kurtarma faaliyetlerine katkıda bulunan insanlar var. Şu anda burada insan üstü bir çalışma yürütülüyor. 250 bin personelin hiçbirisi şu anda sosyal medyada, diğer kanallardaki eleştirilere kulaklarını tıkayıp, bir canlı daha nasıl çıkarabiliriz? Yeni bir mucizeyi nasıl geliştirebiliriz. Bunun peşinde. Burada insanlar çok çok büyük özveriyle çalışıyor. AFAD sahanın her yerinde. AFAD Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında 28 farklı çalışma grubunun organizasyonunda koordinasyon görevi yürüten kurum. AFAD geç kaldı eleştirileri insanları incitiyor. "5-10 DAKİKA İÇİNDE BÜTÜN KURUMLAR BURADA TOPLANDI"
Muhakkak eksiklikler olabilir. O kadar büyük felaketle karşı karşıyayız ki, şu anda boyutlarını gördükçe daha iyi anlıyoruz. Geç kalma diye bir şey sözkonusu değil. Sonuçta bir afete nasıl müdahale edtilmesi gerikiyorsa ilk andan itibaren bu yapılmıştır. Burada 7/24 saatini geçiren birisi olarak söylüyorum; 5-10 dakika içinde devletin bütün kurumları burada toplanmış durumda. 85 milyon insan tek yürek olarak şu anda bölgeyi nasıl yeniden ayağa kaldırabiliriz, barınma ihtiyacı olan insanlara faydamız ne olur bunları tartışmak durumundayız. 180 binin üzerinde çadır kuruldu. Dünyanın her yerinden ayrı yardımlar geliyor.
"ŞU ANDA BÖLGEDE 4 DAKİKADA BİR DEPREM OLUYOR"110 bin kilometre kare alana yayılmış bir etki alanından bahsediyoruz. Özellikle bunun dışında kalan alanın da ciddi hasarları görüyoruz. Bu kadar geniş coğrafyaya müdahale hakikaten kolay bir iş değil. Ülkenin ne kadar bileşenleri varsa, sivil toplum örgütleri, vatandaşlar bölgeye ulaştılar. Doğal olarak bu kadar geniş coğrafyaya müdah0ale kolay değil. Bu süreç de sonlandırdıktan sonra kurumlarımız müdahale, iyileştirme konusunda öz eleştirilerini, değerlendirmelerini yaparlar. Şu aşamada sizden ricam bütün bileşenleri ile 85 milyon vatandaş bu sürece hızlı reaksiyon gösterip katkı sunmak zorunda. Şu an her 4 dakikada bir deprem meydana geliyor. Şu ana kadar son 3 ayda İzmir'de, Düzce'de yaşadığımız büyüklükte 40 civarında deprem yaşadık. TÜBİTAK, AFAD'ın desteğiyle 200'ün üzerinde araştırmacı bölgede faaliyet gösteriyor. Bölgeden veri topluyorlar. 7.2 metre civarında yer kabuğundaki bir değiştirmeden söz ediyoruz. Şu anda yapılması gereken hızlı şekilde orada barınma, psiko sosyal desteğe ihtiyacı olan vatandaşlarımızın acılarını dindirmek zorundayız. "1,5 MİLYON VATANDAŞIMIZ BÖLGEDE BARINDIRILIYOR"
Şu anda AFAD merkezinde 11 günden bu yana 7/24 çalışan insanlar var. Burasının herkese kapısı açık. Herkesin görmesini rica ediyorum. Her türlü çağrıya yanıt veren, nereye daha çabuk yardım gönderebiliriz, doğru şekilde doğru yere ulaştırabiliriz, bunun mücadelesi veriliyor burada. 1,5 milyonun üzerinde vatandaşımız afet bölgesinde barındırılmaktadır. Geçici barınma alanları oluştururken çok hızlı şekilde bölgenin yeniden yapılandırılması önem taşıyor. Hiç düşünemediğimiz boyutta sorunlar çıkıyor. Milyarlarca metreküplük molozlar çıktı. "SU HAVZALARININ KİRLETİLMEMESİ GEREKİYOR"
Bunların hepsinin ciddi şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Uzman arkadaşlarımızla temas halindeyiz. AFAD'da çok farklı alanlarda uzmanlaşmış alanlarımız burada çalışıyor. Bu konuda çalışmalar yürütülüyor. Bu çok kritik konu. Orada çok ciddi, önemli su havzalarımız var. Bu havzaların kirletilmemesi gerekiyor. Bu konuda sağlıklı kararların verilmesi gerekiyor.. Geri dönüştürülen enkazın, molozun nerelerde bertaraf edilmesi gerektiği çok çalışılması gereken olay. Burada değerlendirmeler yapılıyor. Kısa bir süre içerisinde sonuçlandırılacaktır. Hasar tespit çalışmaları çok hızlı şekilde 7 bin kişiyle yürütülüyor. "ÜMİDİMİZ MUCİZEVİ KURTARMA HABERLERİNİN GELMESİ"
Halen şu saate kadar arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği yerler var. Bugün mucizevi haberler aldık. 248. saatten sonra bile canlı olarak enkazın altında vatandaşlarımız çıktı. Bu boyuttaki depremlerden sonra 11. gününde enkazın altından canlının çıktığı örnekler çok nadirdir. Burada arama kurtarmayla ilgili her türlü ihbar değerlendirip, çok hızlı şekilde arama kurtarma ekipleri yönlendiriliyor. Umidimiz bu mucizevi haberlerin önümüzdeki saatler de gelmesi.
"ŞEHİRLERİMİZİ DİRENÇLİ HALE GETİRMEMİZ GEREKİYOR"Ulaşılmamış enkaz yok. Nerede kaç tane yıkık, ne kadar hasarlı binanın olduğu biliniyor. Ulaşılmamış enkaz yok. Enkazın kaldırılması ayrı bir süreç. Enkaz olarak duran binalar var. İçerisinde canlı emaresinin olmadığı kanaatine varılmış çok sayıda enkaz var. Orada rezerv alanlar saptanmaya çalışılıyor. Şehirlerimiz artık çok daha dirençli hale getirmemiz gerekiyor. O bölgede önemli nüfus var. Yeni şehirlerin oralarda kurulması gerekecek. Yeni alanlar kurulurken başka gözle bakmak gerekiyor. Ülkemizin bütün bileşenlerinden görüş, destekler alınarak, üniversitelerdeki hocalarla değerlendirilerek çok daha sağlıklı, jeolojik tehlikelere dirençli yeni alanların kurulması son derece önem taşıyor. "HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI ÇOK HIZLI ŞEKİLDE YÜRÜTÜLÜYOR"
Bir yandan çok büyük bir personelle 7 binin üzerinde yaklaşık 3 bin 500 ekibe karşılık geliyor. Günde 20-25 civarında hasar tespiti yapıyor. Ortaya büyük rakam çıkıyor. Çok hızlı şekilde hasar tespit çalışmaları yürütülüyor. Nihayetinde bu çalışmalar sürerken diğer yandan da vatandaşlarımıza kayıplarını telafi etmek uğruna birtakım ödemeler yapıyor. Bir yandan hak sahipliği süreçleri devam ediyor. Diğer yandan canlı emaresi saptanan enkazlar varsa süreçler devam ediyor. Birbiriyle bağlantılı süreç var. Arama kurtarma süreci devam ederken diğer yandan da afet yönetim sürecindeki önemli ayaklardan birisi olan iyileştirme süreci devam ediyor. "KAYIPLARIN DUYURULMASINDA HASSAS OLMAK GEREKİYOR"
85 milyon vatandaşımıza sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Buradaki 11 günlük süre içerisinde herkes her gelen telefona cevap vererek, birtakım ihbarları değerlendirip sonuçlandırma konusunda cansiperhane çalışmalar yürütüldü. Özellikle yardımların ulaştırılması konusu. Bire bir temaslarla bu sürecin doğru şekide yürütülmesi hedefleniyor. Bunu hep birlikte başaracağız.
Şu anda enkazlar kaldırılırken sayılar resmi olarak ortaya çıkıyor. Kayıpların duyurulmasında hassas olmak gerekiyor. Adli süreci ve sağlık boyutu var. Ama şöyle bir umudumiz var. Bu önemli; iki deprem arasında yaklaşık 9 saatlik süre var. Ümit ediyorum ki, vatandaşlarımızın büyük bölümü binalarında değillerdi. Gündüz saati olduğu için çoğu sokaktaydı. Böyle bir umudumuz var. Büyük bir felaket. 1939 depreminde 33 bin yurttaşımızı kaybetmiştik. Şu anda en son açıklanan rakamlar bunun üzerinde olduğunu gösteriyor. Tek ümidimiz bunun daha da artmaması.
"BU DEPREMİN ŞİDDETİ 9 VE HATTA BİR MİKTAR ÜZERİ OLDU"
İlk depremin kırdığı segmentler Doğu Anadolu Fay zonu üzerinde. 5 ayrı segment, fay parçası kırıldı. Güneyden kuzeye doğru Amanos segmenti, Pazarcık-Gölbaşı, Erkenek segmentinin bir bölümü kırıldı. Daha çok ilk depremin özellikle Hatay, Adıyaman civarında çok daha büyük yıkıma sebebiyet verdiğini tahmin ediyoruz. İkinci deprem Doğu Anadolu'nun fay zonunun kuzey koyu diye adlandırdığımız Çardak ve Göksun'a giden hat boyunca meydana geldi. Doğanşehir civarında da nereden baksanız 25 kilometreye varan kırıkların meydana geldiğini görüyoruz. Depremin bir büyüklüğü bir şiddeti var. Büyüklük ortaya çıkan enerji, şiddet dediğimiz enerjinin yapılar ve insanlar üzerindeki etkiden söz ediyoruz. Bir depremde en büyük şiddet 12'dir, tam yıkımdır. Bu depremin şiddeti 9 ve hatta bir miktar üzerinde bir şiddet. Bu da çok güçlü hissedilen deprem.
"ELAZIĞ, SİVAS VE NİĞDE ÇEVRELERİNDE DE HASAR OLUŞTU"110 bin kilometre karelik alanda etkisini hisseden deprem, bizim en yüksek deprem hisseden alanlarımız. Hissedilmenin ötesinde hasar yarattığını görüyoruz. Bu deprem ülkemizin her yerinde hissedildi. Şiddetin etkisine baktığımızda 110 bin kilometrekarelik alanın dışında Elazığ, Sivas'a yakın, Niğde'nin yerleşim yerlerinde bu depremlerin ciddi şekilde hasarlara sebebiyet verdiğini görüyoruz. DEPREMLERİN ENKAZI NERELERDE TOPLANACAK?
Elbette ki yerler belli. Çok geniş bir alan. Sadece tek bir alanda kalınması mümkün değil. Bu kadar farklı yerleşim alanlarında birbirinden farklı 10 ayrı ili ve ilçeleri, köyleri etkileyen deprem sonrasında enkaz alanlarının tek bir ya da bir iki alanda olması mümkün değil. Rezerv alandan kastımız yeni yerleşim alanlarının seçimi. Bu ayrı bir konu. Çevre Şehircilik Bakanlığı çalışıyor bu alanda. Kalıcı konutların 1 yıl içinde bitirilmesi hedefleniyor. Afet acil uygulamasını telefonunuza indirdiniz mi? AFAD, İçişleri Bakanlığı'nın Afet Acil uygulamasını indirmenizi rica ediyorum. İstanbul'un herhangi lokasyonuna gittiğinizde sizi en yakın toplanma alanına götürecektir. "KONTEYNER KENTLER KURULMAYA DEVAM EDİYOR"
Şu anda 280 farklı noktada çadırkent kurulmuş durumda. Organize sanayi bölgeleri ve farklı alanlarda konteyner kent çalışmaları devam ediyor. Organize sanayi bölgelerinin kullanma hakkı AFAD'e verilmiş durumda. Şu anda çok ciddi konteyner kent kurulumu devam ediyor. Birtakım farklı sivil toplum örgütleri, devletin farklı kurumları, her yerden yurt içi, yurt dışında konteyner üretimi yaptırıyor, satın alıyor, temin alıyor. Malatya'da Teknokent'in içinde büyük bir konteyner kent alanı var. Diğer illerde başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere kurulacak yerler var. "BÖLGEDE ÇOK BÜYÜK SU HAVZALARI VAR"
Bu tür çalışmalar var. Bu enkazın geri dönüştürülmesi apayrı konu. Farklı farklı enkazın döküleceği alanlar geniş. Çevresel etkisinin mutlaka gözardı edilmemesi gerekiyor. Çok büyük su havzaları var. Süreç hassas bir şekilde devam ediyor. İl afet azaltma planlarında her bir sorumlu kuruluş belirlendi. Şu anda uygulama aşamasında. Bunların bütün kurumlarca hassas şekilde sürdürülmesi önem taşıyor. Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma planlarında pilot bölge olarak seçilen bölgemiz. 2019 sonunda 2020 başında tamamlanan bir ilimiz. Her ilimiz birtakım senaryolar üzerinden bu çalışmaları yürütüyorlar.