Depremlerde refakatsiz kalan çocukların tedavisi Ankara Etlik Şehir Hastanesi'nde devam ederken, tedavisi biten depremzede çocuklar ise aile ve yakınlarına teslim edildi.
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen 2 depremin ardından Ankara Etlik Şehit Hastanesi'ne getirilen 6 ve 9 yaşındaki iki kardeş Kırıkkale'de yaşayan dayıları Murat Demiryar'a teslim edildi. Çocukların anne ve babalarının enkaz altında kalarak hayatını kaybettiğini söyleyen dayı Demiryar, "Anne, baba ve babaanneyi kaybettik. Çok şükür iki çocuğumuzu da kurtardık. Onları da kendi çabalarımızla buraya getirdik. 4 gündür buradalar, çok şükür sağlık durumları iyi. Sadece psikolojik sıkıntılarımız var. Onu da yavaş yavaş atlatacağız. Çocuklar durumun farkındalar çünkü içeriden çıkarıldıktan sonra karşıdan izlediler. Biri yarım saat, biri de 1 saat enkaz altında kaldı" dedi. 'BİRİNCİ DERECEDEN AKRABA OLMAYAN KİMSEYE ÇOCUK TESLİM ETMİYORUZ'
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Bekir Koçyiğit, depremlerde refakatsiz kalan çocukların durumlarına ilişkin bilgilendirmede bulundu. Koçyiğit, çocukların deprem bölgesinden hastaneye gelene kadar takibinin Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığını belirterek, "Hastaneye geldikten sonra süreç hızlı bir şekilde ilerliyor. Tedavi süreci ilerlerken de biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğü olarak sosyal hizmet uzmanlarımız ile sürekli buradayız. Çocukların kayıtları yapıldıktan sonra Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak biz de çocukların kayıtlarını tutuyoruz. Çocukların tedavi süreçleri devam ediyor. Tedavi süreçleri bittikten sonra yetkililerin bize "Çocukların artık tedavi süreci bitti, taburcu olabilirler" dedikten sonra çocukları biz teslim alıyoruz. Çocukları teslim alacak kişiler kimler olduğunu öncelikle Soybis'ten kayıtlarını doğru bir şekilde kayıt aldıktan sonra teslim alacak kişinin zaten birinci dereceden akrabası olması gerekiyor. Yine aynı şekilde Mernis'ten onların da kayıtlarını alıyoruz, eşleştirmelerini yapıyoruz. Kesinlikle birinci dereceden akrabası olmayan hiç kimseye çocuklarımızı teslim etmiyoruz" dedi. 'BİRİNİN GELİP HASTANEDEN ÇOCUK ALMASININ MÜMKÜNATI YOK'
Deprem bölgesinde alınan refakatsiz çocukların kaydının 112 Acil Servis tarafından yapıldığını belirten Koçyiğit, "Deprem bölgesindeki illerin hangisinden çıkıyor olursa olsun 112 Acil servis orada bir kayıt tutuyor. Hastanın yakını diye sonra buraya geliş şekilleri bazen uçak ile oluyor ya da farklı bir şekilde de olsa bu süreci tamamen Sağlık Bakanlığı yürütüyor. Bu bizim dışımızda. Buraya geldiğimiz zaman biz bu kayıtları görüyoruz. Kayıtları görmeden anne babası da olsa teslim etmiyoruz. Kayıtlarla çocuğun bilgilerini kesinlikle örtüştürüyoruz. Depremzede olarak deprem bölgesinden hastanemize gelen çocukları kesinlikle biz ve Sağlık Bakanlığı, mevcut kolluk kuvvetleri takip ediyor. Birinin gelip hastaneden çocuk almasının mümkünatı yok. Herkesin gönlü rahat olsun. Deprem gününün sabahından itibaren biz ekiplerimizi 7 gün 24 saat burada tutuyoruz. Birinin bizim iznimizin dışında çocukları alması mümkün değil" diye konuştu.
'BEBEKLERİMİZ KONTROL İÇİN YATMAKTADIR'
Ankara Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ferit Kulalı ise Cumhurbaşkanlığına ait uçak ile depremlerin yaşandığı Kahramanmaraş'tan, refakatçileri olmayan 16 depremzede bebeğin genel sağlık durumlarına ilişkin bilgi verdi. Doç. Dr. Kulalı, "Bebekler ilk günden itibaren Cumhurbaşkanlığı himayesinde Sağlık ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarının koordinasyonu ve organizasyonunda, Çocuk Hastanesi'ndeki üniteye sağlıklı bir şekilde nakledildi. Şu anda bebeklerimiz kontrol için yatmaktadır. Bebeklerimizin genel durumu iyi. Hastalarımızın kontrol amacıyla ultrasonlarını alıyoruz. Bebeklerimizden 2'si prematüre, biri 28, biri de 33 haftalık doğdu. Onların göz muayenelerini yaptırdıktan sonra hastalarımızın taburculuklarını planlayacağız. Bebeklerimizi taburcu olduktan sonra da yakın izlem altına alacağız. Bu hastalarımızın mutlaka belirli aralıklarla polikliniğimizde büyüme ve gelişmelerinin takip edilmesi gerekiyor. Prematüre bebeklerimizin de belirli aralıklarla göz muayenesi ve ultrasonlarının yapılması gerekiyor. İlerleyen dönemlerde de yine özellikle prematüre bebeklerimiz için nöro gelişimlerinin takip edilmesi gerekmektedir. Hangi ilde konaklayacaklarsa, o ildeki yeni doğan uzmanı arkadaşlarımızla irtibata geçip, hastalarımızın devrini onlara yapacağız" ifadelerini kullandı. 'ÇOCUKLARIMIZIN 3'ÜNÜN KİMLİKLERİ BELLİ DEĞİL'
Kulalı kimliği belirlenemeyen depremzedelerin enkazdan çıkarıldıkları andan itibaren bileklerine G kodu ile başlayan yeni TC numarası verildiğini ve bu kimlik bilgisiyle hastaneye kabul edildiklerini anlatarak, "Yine ünitemize gelen bebeklerle ilgili olarak kimliksiz olan bebeğimiz yok. Bebeklerimiz bir hastaneden bize nakledilen bebekler. Bu bebeklerin hemen hepsinin isim ve soyadları belirli. Bir basın mensubunun, "Hastanede kimliksiz olan çocuk var mı?" sorusuna ise "Bebeklerimizin, çocuklarımızın yalnızca 3'ünün kimlikleri belli değil. Bunlar da bilinci kapalı, konuşamayanlar ama onların da hepsinin G ile başlayan kimlik numaraları mevcut. Fotoğrafları da var. Çünkü her hastamızın ilk yatıştan itibaren fotoğrafları çekiliyor ve sisteme fotoğrafları aktarılıyor" bilgisini verdi.