Türkiye demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. “Bayrak Harekâtı” kod adıyla hazırlanan darbe planı yaklaşık dört aylık gizli çalışmanın ardından 12 Eylül sabahı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in radyodan okuduğu bildiriyle hayata geçirildi. Darbenin ardından Milli Güvenlik Konseyi, tüm yetkileri gasp ederek siyasi ve sosyal yapıyı kökten değiştirmeyi hedefleyen adımlar attı.
Darbeciler, siyasi partilerin faaliyetlerini durdurarak liderler Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne gönderdi. Sendikaların ve meslek kuruluşlarının faaliyetleri yasaklandı, Anayasa yürürlükten kaldırıldı, TBMM feshedildi ve ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi.
12 Eylül döneminde idam kararları kamuoyunun hafızasında derin yaralar bıraktı. Sol görüşlü Necdet Adalı ve ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ardından 17 yaşındaki Erdal Eren'in yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de idam edilmesi darbenin simge olaylarından biri oldu. Kenan Evren'in “Asmayalım da besleyelim mi?” sözü insan hakları ihlallerinin boyutunu gözler önüne serdi.
Darbe sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi hakkında idam talep edildi, 517 kişi idam cezasına çarptırıldı ve 50 idam infaz edildi. Onlarca gazeteci binlerce yıl hapis cezasına mahkûm edildi, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı, 30 bin kişi işinden oldu, 4 bine yakın öğretmen ve çok sayıda akademisyen görevden alındı. Yaklaşık bin film yasaklandı.
1982'de hazırlanan yeni Anayasa, darbecilerin kurduğu danışma meclisinin ardından yapılan referandumda yüzde 92 “evet” oyu aldı. Bu süreçte darbecilere ömür boyu dokunulmazlık getiren geçici 15. madde Anayasa'ya eklendi. Ancak 2010 referandumu ile bu madde kaldırıldı ve Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında dava açıldı.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 2014'te her iki general hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Karar indirimle müebbet hapse çevrildi ve rütbelerinin sökülmesine hükmedildi. Ancak dava süreci devam ederken Evren 9 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında hayatını kaybetti. Yargıtay, sanıkların ölümü nedeniyle davanın düşmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca rütbelerinin geri alınmasına ve mal varlıklarına el konulmasına gerek olmadığına hükmetti.
12 Eylül askeri darbesi, Türkiye'nin siyasi, toplumsal ve kültürel hayatında derin izler bıraktı ve aradan geçen 45 yıla rağmen demokrasi tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak hatırlanmaya devam ediyor.
AA