Dolar

34,8748

Euro

36,7125

Altın

3.040,66

Bist

10.115,82

Dedesinin soyadı ile defnedildi! Sıla bebeğin teyzesi konuştu

Tekirdağ'da şiddet ve cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri'nin hastane morgundan alınan cenazesi, Süleymanpaşa ilçesine bağlı Altınova Mahallesi'ndeki dedesi Lütfü Güler'in evinin önüne götürülüp, helallik alındı. Helalliğin ardından Sıla'nın tabutu, cenaze namazının kılınacağı Yeni Cami'ye götürüldü. Camide okunan selada, Sıla'nın soyadı dedesinin soyadı olan Güler olarak okundu.

2 Ay Önce Güncellendi

2024-10-08 20:19:29

Camide, teyzeler Aslı Tatar ile Elif Akyüz tabuta sarılıp, gözyaşı döktü. Teyzeleri Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden gelen görevliler teselli etmeye çalıştı. Cenazeye katılan kadınlar, 'Sıla bizim kızımız' yazılı dövizler taşıdı.

359478

Sıla Yeniçeri'nin cenazesinin toprağa verildiği Yenişehir Mezarlığı'ndaki mezarının başına dikilen tahtaya, dedesinin soyadı olan Güler kullanılarak 'Sıla Güler' yazıldı.

MÜFTÜ, CEMAAT ADINA SILA BEBEKTEN HELALLİK İSTEDİ: SENİ KORUYAMADIK, BİZİ AFFET

Sıla Yeniçeri'nin cenaze namazını kıldıran Tekirdağ Müftüsü Mustafa Soykök, cemaat yerine bebekten helallik istedi. Soykök, "Mahcubiyeti ve hüznü bir arada yoğun olarak yaşadığımız bir cenaze törenindeyiz. Cenaze merasimlerinde genelde biz ne yaparız? Helallik isteriz biz cemaatimizden, namazımızı kılanlardan ancak bu cenaze çok farklı, yüreğimizi dağlayan bir cenaze. Bugün müsaadenizle hepinizin adına ben bu yavrumuzdan helallik isteyeceğim. Sevgili yavrum, Sıla bebeğimiz; ne olur bizleri affet, seni koruyamadık, inşallah senin için döktüğümüz gözyaşları, yeni bir başlangıca, iyilikleri, merhameti çoğaltmak noktasında gayretlerimizin, duyarlılıklarımızın artması noktasında vesile olur. Cenabıallah hepimizin taksiratlarını affeylesin" dedi.

359665

'O BİZİM KIZ KARDEŞİMİZ DEĞİL'

Tekirdağ'da şiddet gören ve cinsel istismara uğrayan, tedavi gördüğü hastanede 1 ay sonra yaşamını yitiren Sıla Yeniçeri'nin toprağa verilmesinin ardından teyzesi Aslı Tatar, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Acımız çok büyük, Allah kimseye yaşatmasın. Yaşamayan kimse bilmez bu acıyı. Rabb'im düşmanımın başına vermesin. Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz, Allah razı olsun. Bakiye bizim kız kardeşimiz değil, öyle bir kız kardeşimiz yok bizim. Öyle bir kanı bozuk kız kardeşimiz yok daha doğrusu. Bırakın bu ailede, bu sülalede yok böyle birisi" dedi.

'EN AĞIR CEZAYI ALMALARINI SAĞLAYACAĞIZ'

Ailenin avukatı Ahmet Berksoy da "Öncelikle tüm kamuoyunun ve ailenin başı sağ olsun. Ülke gündemini ciddi manada derinden yaralayan ve sarsan bir hadiseydi. Biz son sürece kadar, hayatına bir nebze de olsa döneceği ümidiyle bu süreci takip ettik. Ve fakat dün öğle saatlerinde bizlere acılı haber geldi. Bu saatten sonra dosya kapsamında zannediyorum yakın tarihte bilgi, belge ve dokümanlara bir erişim engeli vardı, kısıtlılık kararı vardı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında, bilgi ve belgelere erişim sağlayamıyorduk. Sıla bebek ile ilgili toplamda 5 kişi hakkında tutuklama tedbiri uygulanmıştı. 2 tanesi suça sürüklenen çocuktu. Bunlar da tutuklama sebeplerinin, kuvvetli suç şüphesinin varlığını, bu dosya muhteviyatında gözlemleyebiliyoruz. Süreç içerisinde biz elde ettiğimiz bilgiler kapsamında, iki tane çocuğun açık ve net biçimde açıkçası çocuğun karşı cinsel istismarını tespit edebiliyoruz. Bu noktada artık diğer üç şüpheli yetişkin fail açısından da eylemlerini münferiden hangi Türk Ceza Kanunu'ndaki eylemlerinin karşılıklarını gözlemleyeceğiz. Suçun vasıf ve mahiyetini ilgili başsavcılığı tayin edecektir. Biz de bu noktada zaten sürecin takipçisiyiz. En ağır cezayı almalarını zaten sağlayacağız" dedi.

‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET GEREKTİRİYOR'

Sıla'nın vücudunun aksiyon göstermediğini söyleyen Berksoy, "Tüm tıbbi tedavilere, yoğun bir şekilde yoğun bakım ünitesindeyken devam edilmesine rağmen. Bu süreçte makineler yardımıyla, ilaçla desteklenmek suretiyle bazı vücuttaki organları çalıştırılıyordu ancak dün öğle saatlerinde artık yaşamını yitirdi. Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması sonucunda kanun koyucunun iradesi açık ve net biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemde olsa bile biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni sağlayacağız" diye konuştu.

Haber Ara