Ankapark'ın açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımızda dörtlü çete var, Kandil'den yönetiliyor. Bu çeteyle bir mücadele vereceğiz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Toplam büyüklüğü 1 milyon 300 metrekare olan Ankapark tüm Türkiye'nin gururudur. Toplam maliyeti 1 milyar 396 milyon lirayı bulan Ankapark'tan Ankara Büyükşehir Belediyesi kira geliri ve diğer kazançlarla birlikte 50 milyon lira gelir elde edecek.
Ankara'nın marka değerini yükseltecek bu projenin herkese hayırlı olmasını diliyorum. Ankapark'ın şehrimize çok ciddi katkıları olacaktır. Bu projenin hayata geçmesinde katkısı olan başta Melih Gökçek kardeşim, mimarı mühendisiyle hep birlikte katkısı ve emeği olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ankapark çevre dostu bir projedir. Ankapark'ın dolup taşacağına inanıyorum.
'SİYASET ÖZÜNDE REKABETTİR AMA YALAN DEĞİLDİR'
Halkımın gönlünü kıran benim de gönlümü kırmış olur. Çünkü biz gönül kırmaya değil gönül yapmaya geldik. Yapmak isteyip de yapamadığımız, engellere takıldığımız dönemler de oldu. Bürokratik oligarşiden darbeci zihniyete kadar pek çok şeyle yüzleştik. Kapımıza kavgayı, ayrımcılığı, millete tepeden bakmayı asla yaklaştırmadık.
CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ne diyor? 'Oy yoksa, hizmet de, yol da yok.' Böyle kibir kulelerinden olmadık. Benim belediye başkanım böyle derse kusura bakmasın kapıya koyarız.
Siyaset özünde rekabettir. Bir hizmet yarışıdır ama yalan değildir. Yalandan daha büyük bir felaket olmaz. İşte ben Hatay'da 6 baraj yaptığımızı söylüyorum ana muhalefetin başındaki zat Hatay'da baraj yok ki diyor. Eline diline dursun. Bana diyorsun ki bunun bir danışmanı yok mu? Senin bir defa kılavuzun kim ona bak. Bunun kılavuzu karga. Aldığımız tazminatlardan bıkar hale geldik. Ama o bıkmadı. Bizim siyasetimiz nefret değil sevgi siyaseti. Bizim siyasetimiz, baskı değil özgürlük ve demokrasi siyasetidir. Televizyonlara talimatı verdim. Bizim oradaki bütün barajları yayınlayın.
'BİZİM SİYASETİMİZ KAVGA DEĞİL AŞK SİYASETİDİR'
Bizim siyasetimiz kavga değil kardeşlik, aşk siyasetidir. Seçim sandıktan önce kalplerde kazanılır.
Kim ne derse desin Türk milletinin en büyük güç kaynağı kardeşliğidir, dayanışmasıdır. Onca badireye rağmen küllerinden yeniden doğmasıdır. 31 Mart'ta sandıklara koşmanızı bekliyoruz, gitmemezlik yapmayın.
Dünyada bu kadar kısa süre içerisinde bizim kadar ağır saldırılara maruz kalıp ayakta durabilecek bir başka ülke olmamıştır. On binlerce kilometre öteden milletimizi tehdide yeltenen müstevlilere hak ettikleri cevabı vermek için sandıklara sahip çıkmalıyız. Bu milletin en önemli özelliği, yaşadığı onca badireye rağmen her seferinde küllerinden yeniden doğmayı başarmasıdır.
'ANKARA'YI SAHTE İMZAYLA SENET İMZALAYANLARA TESLİM EDEMEYİZ'
31 Mart seçimlerine sayılı günler kaldı. Bu seçime partiler ittifak halinde girdi. Biz MHP ile Cumhur İttifakı'nı kurduk. Karşımızda dörtlü çete var, Kandil'den yönetiliyor. Bu çeteyle bir mücadele vereceğiz.
Ankara'yı rastgele ellere teslim edemeyiz. Ankara'yı sahte imzalarla senet imzalayanlara teslim edemeyiz. İstiyoruz ki Ankara emin ellerde 'devam' desin.
Bay Kemal ve hanımefendi ittifakın asıl ortağının kim olduğunu gizlemeye özellikle dikkat ettiler. Kafasını kuma gömen devekuşu misali kendileri inkar edince milletin gerçeği görmeyeceğini zannettiler. İttifakın asıl patronu çıktı, postayı koydu.
(Millet İttifakı) Bu ittifak zahirde iki partiden teşekkül ediyor ancak ittifakın içine daldıkça tıpkı matruşka gibi içinden bölücüler, marjinaller çıkıyor, Taksim'de ezanı ıslıklayan edepsizler çıkıyor. İttifakı deştikçe içinden Pensilvanya'nın ve Kandil'in uzantıları çıkıyor. İttifakın önünü arkasını araştırdıkça ortaya, çıkar ağları, menfaat şebekeleri çıkıyor. İttifaka dikkatli şekilde bakınca ortaya bölücü örgütün uzantılarıyla yapılmış kirli, kanlı pazarlıklar çıkıyor. Bu ittifakta herkes var ama sadece millet yok.
Millet bu oyunu gördü, tezgahın şifrelerini çözdü. Artık olanı olmamış sayamazsınız, hakikati hakaretle örtemezsiniz, gerçeği yalanla kapatamazsınız, güneşi balçıkla sıvayamazsınız, kirli iş birliklerinizi, kanlı pazarlıklarınızı artık saklayamazsınız.
Bize saldırarak, iftira atarak şu 10 günü kurtarabileceğini sanıyorlar, Pandora'nın kutusu açıldı.
(Mansur Yavaş) Sorulara dürüstçe cevap vermek yerine kaçmak, gazetecilere saldırmak, mızmızlanmak hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Elbette Ankaralı kardeşlerim bunun hesabını sandıkta soracaktır.
