Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çavuşoğlu: Rejim Suriyelilerin dönmesini istiyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Esed rejiminin de Suriyelilerin ülkesine dönmesini istediğini belirtti

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-12-29 20:19:16

Çavuşoğlu: Rejim Suriyelilerin dönmesini istiyor

Bakan Çavuşoğlu, Ankara'da yıl sonu değerlendirme toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Çavuşoğlu, dün gerçekleştirilen Türkiye, Rusya ve Esed rejimi arasındaki üçlü toplantıya ilişkin, "faydalı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim" ifadesini kullanarak, kalıcı bir barış ve istikrar için rejimle angajmanın önemli olduğunu söyledi.

"PKK/YPG terör örgütü bizim için tehdit, aslında daha fazla Suriye için tehdit çünkü bölücü ajandası var." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, göçmenlerin güvenli bir şekilde Suriye'ye dönebilmesi için Suriye ile angajmanın önemli olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, gelecek dönemde yol haritasının ikinci aşaması olarak dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantının planlandığını ama toplantının zamanı ile ilgili somut bir tarihin olmadığını belirterek, "Esad'la da bakan düzeyinde ya da siyasi düzeyde bir görüşmemiz olmadı." dedi.

Türkiye'nin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Rejim de bu tehdidi çok iyi görüyor fakat bizimle ihtilaflarından dolayı terörle mücadelede bugüne kadar herhangi somut bir işbirliğimiz olmadı. Önümüzdeki süreçte terörle mücadelede ortak zemin olabilirse bu mücadelede ortak da hareket edilebilir. Rejimle olan şuan ki angajman doğrudan veya dolaylı temaslar terörle mücadelemize engel değil." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Esed rejiminin Türkiye'ye yönelik genel anlamda "topraklarımızdan çıkın" açıklamalarında bulunduğunu aktararak, "Biz de buralarda terör örgütlerinin olduğunu, kendilerinin de hakimiyet sağlayamadığını, siyasi bir istikrar olduğu zaman, ülkede her şey yoluna girdiği zaman buraları Suriye'ye devredeceğimizi söylüyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine verdiğimiz önemi de zaten tüm açıklamalarımızda vurguladığımızı tekrar hatırlatıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Suriye rejimi, Suriyelilerin ülkesine dönmesini istiyor, bunu açıklamalarında da görüyoruz. Bunların olumlu bir şekilde, can güvenliği sağlanarak dönmesi de önemli. Bu konuda uluslararası sistemin, BM'nin angajmanı da önemli." diyen Çavuşoğlu, "daha konuşmalarımızın başındayız" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Halep'teki tahliyelerde Türkiye-Rusya arasındaki işbirliğinin ardından Astana Formatı'nı oluşturduklarını İran ve rejimin de bu formattaki toplantılara dahil olduğunu kaydetti.

thumbs_b_c_4416da61220c91767e00930047b2de39

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Esed rejimi arasındaki görüşmelere ilişkin, "Bu angajman sürecini destekleyen ülkeler çok. Buna karşı olanlar da var temkinli yaklaşanlar da var. Bunun somut adıma dönüşmesini arzu edenler de var." ifadelerini kullandı.

Rejimle ilgili siyasi süreç için bir çok farklı grubun oluştuğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Astana süreci olmasa, Suriye ile ilgili siyasi süreç ilerlemiyor." dedi.

MISIR İLE İLİŞKİLER

Normalleşme süreçlerine değinen Çavuşoğlu, "Normalleşme sürecindeki hız ya da yavaşlamanın seçimle bir ilgisi yok. Geçen yıl seçim konuşulmuyordu ama bu normalleşmenin sinyallerini vermiştik. Mısır'la yavaşlama bizden kaynaklanmıyor, seçimle de ilgisi yok." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Mısır-Türkiye normalleşme adımlarına değinerek, "Şu an herhangi bir sorun yok, uluslararası alanda birbirimize karşı olmama prensibini koruyoruz. Arap Ligi'nde uzun yıllardan sonra Türkiye aleyhinde olan karar tasarıları geçmedi, zirve bildirgesinde de Türkiye'den bahsedilmedi. Eskiden olumsuz bir şekilde bahsedilirdi. Süreç sağlıklı bir şekilde ilerliyor." ifadelerini kullandı.

SURİYE-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Çavuşoğlu, Suriye-Türkiye ilişkilerinde normalleşmeyle ilgili provokasyon ve engellemelerin olabileceğini belirterek "En kötü senaryoya her zaman hazırlıklı olmak lazım." diye konuştu.

İki ülke arasındaki kapalı sınır kapılarının açılmasını da değerlendiren Çavuşoğlu, "Hatay'a gittim. Orada vatandaşlarımız da istiyor. Ticaretin canlanmasını da istiyorlar ama tabii burada kapının bir tarafının açılması sorunu çözmez. Burada gümrük işlemleri var, güvenlik meselesi var, pasaport kontrolleri var. Her iki tarafın bu konuda mutabakata vararak iki tarafta tedbirler alması lazım." dedi.

Esed rejiminin ayak diremesi nedeniyle Anayasa Komisyonu ve Astana toplantılarında istenilen mesafenin katedilemediğini söyleyen Çavuşoğlu, Suriye'de rejim ile muhalefetin uzlaşması gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye konusunda attığı adımlara kendi menfaatlerini düşünen çok az sayıda grubun tepkisi olduğunu ancak Suriye muhalefetinin temsilcilerinden bu konuda herhangi bir tepki gelmediğine işaret ederek, “Suriye muhalefetinin garantörüyüz. Suriye muhalefetinin haklarının hilafına da hareket etmeyiz, tam tersine onların istediği bir yol haritası üzerinde uzlaşmaya katkı sağlamak amacıyla bu temaslarımızı devam ettiriyoruz.” dedi.

Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliğine Şakir Özkan Torunlar'ın güven mektubunu Batı Kudüs'te mi yoksa Tel Aviv de mi sunacağına yönelik soruyu Çavuşoğlu, “Büyükelçimiz güven mektubunu (İsrail Cumhurbaşkanı) nerede kabul ederse orada sunar.” şeklinde yanıtladı.

ABD'NİN YUNANİSTAN VE KIBRIS ADIMLARI

Çavuşoğlu, Washington yönetiminin Yunanistan ve Kıbrıs konusundaki tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:

“Yunanistan ve Kıbrıs konusunda ABD'nin dengeyi bozduğunu açıkça kendilerine söyledik. Yunanistan'a bu kadar silah vermeleri, bu dengeyi bozduklarının açıkça göstergesidir. Kendileri bunun tersini söylüyorlar ama biz ne söylediklerine değil, ne yapıldığına bakıyoruz. Aynı şekilde Rum kesimine 1 yıllığına silah ambargosunu kaldırdılar. Neden kaldırdıklarını sorduk, ‘kara para aklama konusunda bizimle işbirliği yaptılar o yüzden' (dediler). Peki kara para aklama işbirliğinin karşılığı o ülkeye silah alma izni vermek mi? Niçin, kime karşı (silah) alacaklar, Kıbrıs Türklerine karşı.”

Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla Türkiye üzerinden Suriye'nin kuzeyinde insani yardımların ulaştırılmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararının önceki dönemlerde 1 yıllığına uzatıldığını anımsatan Çavuşoğlu, son zamanlarda Rusya'nın vetosu nedeniyle bunun 6 aylık olarak uzatıldığını ifade etti.

TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ

Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesi kapsamında yapılacak İHA işbirliğine yönelik soruya yanıt veren Çavuşoğlu, "Suudi Arabistan'la ilişkilerimiz hızlı bir şekilde normalleşti, dolayısıyla birçok alanda işbirliğimiz gelişiyor buna savunma sanayii de dahil. Savunma sanayii işbirliğini bir ürüne bağlamak doğru değil. Hatta bu konuda ortak üretim teklifi de onlardan geldi. Özellikle son zamanlarda Türkiye ile daha yakın işbirliği yapma konusunda daha fazla azim var. Biz de bunu memnuniyetle karşılıyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek'in Türkiye ziyareti ve ülkedeki ateşkesin devamı için Türkiye'den istediği yardım için ise "Bu konuda çabalar sarf ediyoruz." ifadesini kullandı.

UYGUR TÜRKLERİ VE ÇİN İLE İLİŞKİLER

Çin'le ilişkilerde bir yavaşlama olduğunu ancak bunun Çin'den kaynaklandığını kaydeden Çavuşoğlu, "Bizim Uygur Türklerine yönelik sergilediğimiz tutumdan dolayıdır. Sürekli Türkiye'de yaşayan, bizim vatandaşımız olan kişilerin iade talepleri var. Hiçbirisini vermiyoruz. Sosyal medyada bazen 'Uygur Türklerini veriyorlar Çin'e' diye bazı haberler çıkıyor. Tamamen yalan, külliyen yalan." dedi.

Bu konunun sosyal medyada suistimal edildiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bizim uluslararası toplum nezdinde de Uygur Türklerinin haklarını savunmamız Çin'i rahatsız ediyor ama bu bir insani konu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiseri görevden ayrılırken raporunu yayımladı. Çin'deyken yaptığı açıklamalardan sonra biraz karamsar olmuştu herkes ama rapor ortada. Tüm ihlalleri gözler önüne seriyor. Biz buna tepki göstermek durumundayız." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, sadece Uygur Türklerine yönelik insani konuları içeren ortak bildirilere katıldıklarını vurguladı.

Uygur Türkleri konusunda birlik ve beraberliğin eksikliğine işaret eden Çavuşoğlu, "Bugün mesela Uygur Türkleriyle ilgili konuda bugün bizim zafiyetimiz ne? Birlik beraberlik yok. Diğer konularda da öyle." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, "Uygur Türkü konusuna gelince bizim kardeş ülkeler dahi, onlar da gerekli desteği vermiyor. Birlik beraberlik yok. İslam dünyasında bu birlik ve beraberliğin tesis edilmesi lazım. Siyasi ve insani konular bunlar. Hiçbir ülkeyle kötü olmayalım ama insani meselelerin çözülmesinde birlikte hareket ederek adım atmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Taliban'ın son aldığı kararlar konusunda açıklama yaptıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, Müslüman ülkeler olarak ortak hareket edip bu yasakları geri çevirmeleri gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, bazı konularda çalışma yaptıklarını belirterek, gelecek süreçte ortak bazı adımlar da atacaklarını dile getirdi.

Türkiye'nin Çin ile şeffaf bir işbirliği yapmak istediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Büyükelçimiz henüz oraya gitmedi, izin vermiyorlar ya da giderse 'Bizim yaptığımız programa uyacak.' Biz Çin'in propagandasına niye alet olalım. Türkiye'den insani heyet gelsin, incelesin dediler. Şi (Cinping) bunu teklif edeli 5 sene oldu. 5 senedir bu heyetin gitmesine niye engel çıkarıyorsunuz, niye işbirliği yapmıyorsunuz? Biz işbirliği yapmak istiyoruz, bu konuları siyasi konu olarak görmüyoruz. Bizim kategorik olarak bir Çin karşıtlığımız yok. Her zaman da Tek Çin politikasını desteklediğimizi söyledik."

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI

TDT üyesi ülkelere bazı ülkeler tarafından KKTC'yle ilgili baskı yapıldığına yönelik soruya ilişkin Çavuşoğlu, "Türk Devletleri Teşkilatının diğer üyelerine, özellikle Orta Asya'daki üyelere hatta Azerbaycan'a baskı yapmaya kalktılar hatta tehdit mektubu da gönderdiler. Bu mektubu gönderenlerden bir tanesi de Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel." değerlendirmesini yaptı.

Çavuşoğlu, öte yandan bölgeye AB'den çeşitli ziyaretler de olduğunu belirterek, "Bu baskıyı sürdürüyorlar ama Türk dünyası olarak, Türk Devletleri Teşkilatı olarak da sağlam duruş sergiledik çünkü Türk dünyasının kendine olan güveni geri geldi. Özellikle Karabağ Zaferi'nden sonra bu güven daha da arttı. Ayrıca Türkiye'nin her şartta Türk devletlerinin yanında olacağı inancı da çok kuvvetlendi. Her alanda bu bizim dayanışmamızı güçlendirmemiz lazım. Onların hak ve hukukunu da korumamız lazım." diye konuştu.

SURİYE'DE KARA OPERASYONU

Türkiye'nin Suriye'ye ilk kara operasyonu ihtimali dile getirildiğinde Rusya'nın "biraz daha vakit tanınmasını" istediği ve "PKK/YPG'nin 30 kilometre geriye çekilmesi için temaslar yaptığı" yönündeki iddialara ilişkin soruya yanıtında Çavuşoğlu, "İlginç bir şekilde birbiriyle zıt olan ülkelerin hepsi bizim kara harekatımıza karşı, İran da karşı, İsrail de karşı, Rusya da karşı, ABD de karşı." dedi.

Rusya ve ABD'nin 2019'da Türkiye'yle yaptıkları mutabakatların yükümlülüklerini yerine getirmediklerini hatırlatan Çavuşoğlu, bunları dile getirdiklerinde onların rahatsız olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, YPG/PKK yapılanmasına yönelik bazı girişimlerin olduğunu ancak halen sahada bir değişiklik olmadığına dikkati çekerek, sahada değişiklik görmek istediklerini ve bu ülkelerin mutabakat gereği PKK/YPG'yi bölgeden temizlemesi gerektiğini vurguladı.

İran'daki protestolara ilişkin soruya yanıtında da Çavuşoğlu, İran'ın bu protestoları yatıştırmak için bazı adımlar attığına işaret ederek, "Sonuçta komşu bir ülkenin istikrarı bizim için önemli." dedi.

Çavuşoğlu, yalnızca ekonomik ve işbirliği bakımından değil, güvenlik ve kaçak göçle mücadele bakımından da İran'ın istikrarının önemli olduğunu belirterek, "Şimdi Afganistan'dan mesela sivil toplum kuruluşları, kız çocukları ve kadınlara yönelik yasaklardan sonra işbirliği yapmayacaklarını açıkladılar. Dolayısıyla insani yardımlar olmazsa yeni göç dalgası da olmaz. Birçok bakımdan önemli. Bir an önce bunların yatışmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, İran'ın istikrarına, huzuruna ve bu sorunların bir an önce çözümüne vurgu yaptıklarını sözlerine ekledi.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara