Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Bu mesele silahla çözülür! Yunan’a cevap verilmeli

Yunanistan’ın Bozcaada açıklarındaki uluslararası sularda seyir halinde bulunan Türk sahipli 'Anatolian' isimli gemiye taciz ateşi açmasını değerlendiren uzmanlar, Yunanistan’a cevap verilmesi gerektiğini söyledi. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı “Bu resmen deniz korsanlığı” derken, Doğu Perinçek, “Ege’de sorun silahla çözülür” dedi.

2 Yıl Önce Güncellendi

2022-09-12 15:11:58

Bu mesele silahla çözülür! Yunan’a cevap verilmeli

TIMETURK ­­­| HABER MERKEZİ

Yunanistan Sahil Güvenlik birimleri, önceki gün Bozcaada açıklarındaki uluslararası sularda seyir halinde bulunan Türk sahipli "Anatolian" isimli gemiye taciz ateşi açtı. Sahil Güvenlik Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, olay saat 13.27'de Bozcaada'nın 11 deniz mili güneybatısındaki uluslararası sularda gerçekleşti. Bildirim üzerine olay yerine iki Türk Sahil Güvenlik Botu gönderildi. Türk botlarının gelmesi üzerine Yunan Sahil Güvenlik birimlerinin bölgeyi süratle terk ettiği belirtildi. Uzmanlar, Yunanistan'ın uluslararası sularda deniz korsanlığı yaptığını belirterek bu ülkeye cevap verilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu resmen deniz korsanlığı

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Yunanistan'ın ‘Anatolian' gemisine yönelik saldısının deniz korsanlığı olduğunu söyledi. Olay sırasında gemide bulunan armatör temsilcisi Cengiz Oluc ile konuştuğunu ifade eden Yaycı, saldırının başladığı sıralarda geminin muhtemelen Türk karasularında olduğunu söyledi.

Tek tek sayarak Yunanistan'ın 2007 yılın bu yana benzer saldırılarda bulunduğunu dile getiren Yaycı, Yeni Şafak'ta yayınlanan demecinde şu ifadeleri kullandı: Yunan Sahil Güvenliğinin yaklaşık 30 dakika müdahalede bulunduğu kayıt altına alınmıştır. Başka bir deyişle, saldırının sona erdiği yaklaşık saat olan 14.00'de gemi çok net net bir şekilde 6 mil olan Türk karasuları içerisindedir. Yine Cengiz Oluc da “Son mevkiimizi kontrol için Kumkale Trafik Kontrol İstasyonunu telsizle aradım. Türk karasuları içerisinde olduğumuzu söylediler” diyerek saldırının bittiği noktanın Türk karasuları içerisinde olduğunu teyit etmektedir. Bu saldırının uluslararası sularda başlayıp bittiği şeklindeki resmi açıklamalar olayı basite indirgeme, küçültme olur. Bu çok ciddi bir milli güvenlik ve onur meselesidir. Yunan kolluk kuvvetleri, karasularımızın içerisine girerek, Türk vatanının içine girerek silahlı saldırı gerçekleştirmiştir! Bu açıkça Türkiye Cumhuriyeti egemenlik alanlarına silahlı saldırıdır! Diğer yandan, velev ki bu saldırı karasularımız dışında uluslararası sularda, yani açık denizde oldu ise dahi; bu da çok açık uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Açık deniz, hiçbir devletin egemenliğine tabi olmayan deniz alanıdır. Açık denizde bir geminin durdurulup arama yetkisinin kullanılabilmesi, belirli istisnalar dışında geminin bayrak devletinin yetkisindedir. Dolayısıyla, Yunanistan hukuku, yetki aşımı yaparak çiğnemiştir. Diğer yandan, Yunanistan'ın bu saldırısını deniz haydutluğu olarak tanımlayanlar da vardır, bu da büyük bir yanlıştır. Zira; Yunanistan'ın bu yaptığı deniz haydutluğu değil, 1856 Paris Beyannamesi'yle yasaklanan deniz korsanlığıdır çünkü bu saldırı devlet eliyle, devlet gemisi tarafından yapılmıştır. Yunanistan 1856'da yasaklanan deniz korsanlığını hortlatan serseri bir devlettir!

Karşılık vermeliyiz!

Türkiye, Yunanistan eliyle, Batı desteğiyle savaşa, çatışmaya çekilmek istenmektedir. Türkiye'nin gerekli tedbirleri alması gerekir. Ayrıca sahil güvenlik unsurları ülkenin kendi hükümran alanlarında yetki sahibidir. Bu bir deniz kuvveti unsuru değildir. Bu saldırı protestolarla görmezden gelinecek bir vaka değildir. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan “misliyle karşılık ve misilleme hakkını” saklı tuttuğunu duyurmalı ve gereğini yapmalıdır. Bu noktada askeri bir müdahaleden bahsetmediğimi vurgulamak isterim. O bizim bir ticaret gemimizi durdurdu ise biz de aynı şekilde onun iki ticaret gemisini durdurmalıyız. Önüne ateş ettiyse iki ticaret gemilerinin önlerine ateş etmeliyiz. Aynı şekilde misliyle mukabele budur.

Ege'de sorun silahla çözülür

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, önceki gece CNN Türk'te katıldığı programda Yunanistan'ın saldırısını değerlendirdi. Konunun hukuki boyuta sıkıştırılmaması gerektiğini kaydeden Perinçek, “Yunanistan ve ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar bir mahkemede, hukuk çerçevesinde çözülmeyecek. Zaten bugün mahkeme yok. Uluslararası hukuk tartışmalıdır. Biz nereden kamuoyunun dikkatini uzaklaştırıyoruz: Bu konular silahla çözülecek! Yargıç gibi bu olayı araştırdığımız zaman Türkiye kamuoyunun dikkatini o hukuki çerçeveye hapsediyoruz. Bu işler silahla çözülecek.” dedi.

Amerika'nın Yunanistan'ı üzerimize sürdükten sonra Atina'yı yalnız bırakacağı yönündeki tezlerin de doğru olmadığını vurgulayan Perinçek, şunları söyledi:

“'Amerika, Yunanistan'ı üzerimize sürer ve sonra onları ortada bırakır' gibi bizleri aymazlığa sürükleyecek söylemlerden uzak durmalıyız. Amerika, Türkiye'ye karşı bir başarı kazanacaksa Yunanistan'ı ateşe sürer. Çünkü Yunanistan'ın yenilgisi ABD için felaket denilebilecek sonuçlar doğurur. Bu güçlerin imkanları konusunda da hayaller kurmamalıyız. Amerika nükleer bir güç. Bizimle birlikte ABD'nin tehdidi altında olan çok geniş bir ülkeler manzumesi var. Bunların bizimle hareket kabiliyetini artıracak siyasetler geliştirmemiz lazım. Mesela Rusya'ya, İran'a olan yaptırımları kesinlikle tanımamamız lazım.”

Yunanistan haydutluk yapıyor!

Konuya ilişkin Cumhuriyet'e konuşan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, açık deniz alanında sorgusuz sualsiz ateş açılmasının uluslararası deniz hukuku ve silahlı çatışma hukuku ile izah edilemeyecek şekilde büyük bir skandal olduğuna dikkat çekti. “Bunu ancak bir haydut bir devlet yapabilir” diyen Gürdeniz, “Türkiye'nin ve Komoros hükümetinin ‘açık denizlerin serbestliği' ilkesine açık bir saldırı olarak cezai yaptırım uygulanması için her türlü hukuki yola başvurması gerekir. Şartlar ne olursa olsun silahsız bir ticaret gemisine bayrak devleti izni ve kaptan rızası olmadan bırakın ateş açılmasını gemiye çıkma bile yapılamaz. Bunun şartları var. Bu şartların hiçbiri oluşmamıştır” dedi.

Şartların hangi durumda oluşabileceğini anlatan Gürdeniz, “Bir devlet kendi karasularında geçiş esnasından ‘dur' talebinde bulunup gemi durmazsa, gemiyi durdurabilmek için harekete geçebilir. Ancak sadece geminin önüne doğru ateş açılabilir. Burada yaşanan olayda köprü üstüne doğru ateş açıldığı söyleniyor. Hem de açık sularda. Bu resmen terörizmdir, resmen haydutluktur” diye konuştu.

Olayın çok ciddi olduğunu aktaran Gürdeniz, “Batı her durumda ‘hukuk ve kural temelli' dünya düzeni der. Buyurun kural temelli dünya düzenini bozan dünyanın en büyük deniz ticaret filosuna sahip haydut bir devlet. Türkiye bu hukuksuzluğun peşini asla bırakmamalı, şartlar ne olursa göz yummamalıdır” ifadelerini kullandı.

Haber Ara